2015 yılına kar, soğuk ve fırtınayla girdik. 3 gündür etkili olan kar, soğuk ve tipi Konya merkezde ve ilçelerde hayatı felç etti. Hepimizin büyük umutlarla beklediği kar yağışı bereketiyle geldi. Kimilerine göre "beyaz afet", kimilerine göre "beyaz bereket" oldu. Günler öncesinden uyarılar yapılmasına rağmen önlemler yine yetersiz kaldı. Beyaz rahmeti, beyaz zahmete çevirdiler. Vatandaşlar yıllarca unutumayacağı bir kış yaşadı...

**

Kar yağışının başladığı salı gününden bu yana şehir resmen dondu. Tramvaylar çalışmadı, otobüsler yollarda kaldı. Vatandaşlar körüklü otobüsleri çalıştırmak için ittirdi. Yazır'da bulunan Beyhekim Hastanesi'nin personeli yolda kaldı. Az daha donuyorlardı. Kar ve tipi uçak seferlerini iptal ettirdi. Yüksek Hızlı Tren bile arıza yaptı. Yolların neredeyse tamamı kapandı. Her yerde kazalar yaşandı. Çok şükür ölen kalan olmadı. Araçlarda maddi hasarlar meydana geldi...

**

Bütün bu kar fırtınanın yıldızı yine MEDAŞ oldu. MEDAŞ bizi yine yanıltmadı. Elektrikler sizlere ömür. Bazı yerlerde 5 saat bazı yerlerde 10 saat elektrik kesintisi yaşandı. Bosna-Hersek Mahalllesi'nde, Yazır'da, Sancak'ta saatlerce elektrik kesintisi yaşandı. Elektrik olmayınca doğal olarak kombiler çalışmadı. Vatandaşlar dondu. Yetişkinler soğuğa dayanır dayanmasına da bebekler ve çocuklar ne yapsın. Millet hem içeride hem dışarıda dondu. Hani özelleştirmeyle hizmet kalitesi yükselecekti? Hizmet yok ki, kalite yükselsin...

**

Bu fırtınada belediyelerimiz ne kadar gayret etse de yine sınıfta kaldı. Yol açma ve tuzlama çalışmaları yetersiz kaldı. Belediyelerle ilgili yüzlerce şikayet geldi. Büyükşehir, Selçuklu, Meram ve Karatay belediyeleri Kasım ayında yaşanan kar yağışından ders almadığı ortaya çıktı. Avrupa ülkelerinde, Rusya'da yağan karın 10'da 1'i Konya'ya yağmadı. Adamların ülkelerine 2 metre kar yağıyor. Biz ise 25 santimetrelik karın altından kalkamadık. "Marka belediyecilik, Avrupa şehri" gibi sloganların içini doldurmanız gerekiyor. Lafla Avrupa şehri olunmuyor...

**

Bu karda kışta koşturan bazı kişiler var ki; onları yazmasam hak geçer. Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel, tam bir halk adamı ve gönül insanı. Devletin sıcak yüzü, yetim babası. Kaymakam Sonel, Seydişehir'de kara tipiye aldırmadan yollara düştü, vatandaşın imdadına koştu. Sıcacık odasında krizi yönetmek varken, krizin tam merkezinde yer aldı. Krizi olay yerinden yöneterek, herkesin takdirini topladı. Tuncay bey, devlet adamlığını sadece makam odasında oturmak olmadığını herkese gösterdi. Tuncay Sonel gibi devlet adamlarına ihtiyacımız var...

**

Bu karda kıyamette kendinden çok sokakta kalan hayvanları düşünen güzel insanları da unutmamak lazım. Sosyal medyada örgütlenen bazı hayvanseverler örnek bir kampanya başlatarak, sokakta kalan hayvanlara yiyecek bırakılması çağrısında bulundu. Zafer Meydanı'nda sokakta kalan bir sokak köpeğine battaniye getiren vatandaş kimse Allah ondan razı olsun. O fotoğraf karesine baktıkça şehrimizde böyle güzel insanlar yaşadığı için umutlandım. Hayvanlara merhamet göstermeyenler, insanlara hiç merhamet göstermez. İnsan olmanın en önemli unsuru merhamettir...

**

Sürek avı için Beyşehir'e gelen 19 İsveçli avcıyı, kar ve tipi nedeniyle mahsur kaldıkları dağdan jandarma ekipleri kurtardı. İsveçli avcılar uyarılara rağmen ava gittiler, az daha ölüyorlardı. İsveçli avcılar, jandarma ekiplerine ne kadar teşekkür etse azdır. Jandarma ekibimiz onlar için canlarını tehlikeleye attı. Jandarma Komutanlığına getirilen İsveçli 19 turist ile Türk rehberlere, sıcak çorba ve çay ikram edildi. İsveçli avcılar ne çorbanın tadını ne de o çayın sıcaklığını ömürleri boyunca unutmayacaktır...

**

Konya bir kar fırtınasını daha böyle atlattı. Binlerce insan, binlere araç yollarda kaldı. Çok şükür kimse ölmedi. Ama bütün bu yaşadıklarımızdan ders alınmalı. Tüm kurumlar, kuruluşlar bu tür afetlere önceden hazırlıklı olmalı. Yapılan uyarılar dikkate alınsın. Okulları tatil etmekle çözüm olmuyor. Bu tür afetlere hazırlıklı olmak zorundayız. Geçmiş olsun Konya...