Fırsatçıya Rağmen Üretmek
Millet bahçesinden herkese merhaba. Kozalak toplamaya mola verelim. Rekabet kurumu tarafından uzun zamandır devam eden dalgalı yem fiyatlarının faturası kesildi. Yem üreticisi ve tedarikçisi olarak hizmet veren 4 yem şirketine 160 milyon lira ceza kesildi. Hesap makinesi bürokratları bir taraftan, üreticisi, nakliyecisi, tedarikçisi böyle yaparsa elinin emeğiyle gayret gösteren üretici ne yapsın?
Hakkaniyet sahibi tüccarlar elbette ülkemizin en kıymetli değerleriydi. Ne kadar çok bozuluyoruz. Lonca sistemleriyle Osmanlı asırlarca ekonomik dinamiklerini korurken torunları bu işin neresinde?
Tüm yaşanılan problemler sonuçta kendi ellerimizle yaptıklarımızdan kaynaklanıyor. Bozulan toplumlarda fırsatçılık, bozgunculuk, adaletsizlik kol gezer. Zaten işin içerisinden çıkamayan üreticinin hali ortadayken üzerine bu davranışlar büyük vebal olur.
Daha fazla dayanışmaya, kalkınmaya, doğruları konuşmaya ve anlatmaya ihtiyacımız var. Şahsi imkan ve fırsatlarımızın tuzaklarına düşerek kendi hayatımızı vebal altında bırakmamalıyız. Kimi küçük esnaf, kimi büyük üretici, kimi ithalatçı olabilir. Ülkemiz matematik sınavına tarih çalışarak girdi. Kendi kendimize bu fırsatçılık oyunlarını yaparak daha zor durumlara düşmeyelim.
Yem firmalarının denetlenmesi ile ortaya çıkan bu durumun akaryakıt tedarikçileri, tohum, gübre üreticileri gibi firmalarıda kapsaması muhtemeldir. Köşelerimizde ve haberlerimizde ortalığın fahiş fiyatlarla doldurularak birilerinin bu durumdan beslendiğini defalarca söyledik. Yüksek emtia fiyatlarının bahane edilerek haksız kazanç kapılarının ardına kadar açıldığı tarım ve hayvancılık sektöründe neler yaşandı bu raporlar yavaş yavaş ortaya koyuyor. Tüm tarım ve ekonomi yazarları aynı şekilde gübre ve tohum firmalarının raporlarını dört gözle bekliyor.
İneklerin bu fahiş fiyat dalgalanmalarının yaşandığı aylarda nasıl kesildiğini biliyoruz. Kimse zarar ederken bu işlerle uğraşmaz. Aslında dolaylı yoldan bile olsa ülkemiz damızlık problemleriyle bu tarz fırsatçılıklar yüzünden karşılaşmış sayılabilir. Bu durum tarihsel olarak bile üzerimize düşen sorumluluklardan uzak kaldığımızı gösteriyor. Zaten toplumsal olarak yeterince çürüdük.
Nihayetinde diğer sektörlerinde raporlarını bekliyoruz. Daha üzücü değerlendirmeler yapmak zorunda kalmamak dileğiyle…