A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıhi sorular ve cevaplar

Fıkıhi sorular ve cevaplar

S.1) Hocam; Teheccüd Namazı nedir? Ne zaman kılınır? Açıklar mısınız?

C.1) Teheccüd Namazı gecenin üçte ikisinde kılınan bir namazdır. Gece yarısı Sabah Namazından önce imsak kesmeden kılınan bir namazdır.

Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; mendup olan bir namazdır.

Hanefi Mezhebine göre; en az 2 rekât en çokta 8 rekât kılınır.

Şafii Mezhebine göre; en az 2 rekât fakat en çok için bir sınırlama yoktur. Peygamber Efendimiz (S.A.V) her gece fasılasız Teheccüd Namazı kılmıştır.

Hz. Peygamber (S.A.V) bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurur: “İnsan uyuduğu zaman şeytan kişinin ensesine 3 düğüm vurur. ‘sana iyi uykular’ der. Düğümü atar. Kişi uyanıp Allah’ı anarsa birinci düğüm çözülür. Abdest alırsa ikinci düğüm çözülür. Namaza durduğu zaman üçüncü düğüm de çözülür. Böylece huzurlu bir nefis ile sabahlar.” (Kaynak: Buhari-Müslim-Ebu Davud)

Müslüman; nafile ibadetlerle Allah’a yaklaşır. Ramazan Ayında Kâbe’de ve Ravza’da (Medine’de) Ramazan Ayının son 10 günü cemaatle 10 rekât Teheccüd Namazı kılınır.

S.2) Hocam; Biz cezaevinde mahkûmuz. Cuma Namazı bizlere farz olur mu? Cezaevinde Cuma Namazı kılınır mı? Açıklar mısınız?

C.2) Cuma Namazının kılınmasının şartlarından birisi de caminin herkese açık olmasıdır.

Hanefi Mezhebine göre; cezaevindeki mahkûmlara Cuma Namazı farz değildir.

  1. Camiye dışardan herkes giremez
  2. Hür değillerdir.

Bu sebeplerden dolayı Cuma Namazı mahkûmlara farz olmaz.

Şafii Mezhebine göre; cezaevinde yatanlardan, o yerin insanlarından 40 kişi yatıyorsa o takdirde mahkûmlara Cuma Namazı farz olur. Hanefi Mezhebinde olan mahkûmlar Şafii Mezhebini taklit ederek Şafiilere uyarak Cuma Namazını kılarlar.

S.3) Hocam; Ölmüş bir kimseyi öpmek doğru mudur? Babamız öldü, çok borcu var, reddi miras yapabilir miyiz? Açıklar mısınız?

C.3) Biz genelde cevaplarımızı Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre veriyoruz.

Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; ölmüş olan bir kimseyi öpmekte bir sakınca yoktur öpülebilir. Yalnız erkek ölen karısını, karısı da kocasını öpemez, öldükten sonra nikâh düşer. Bu açıdan erkeğin veya kadının ölen eşini öpmesi caiz değildir.

Hz Aişe Validemiz (R.A) şöyle rivayet eder: “Peygamber Efendimiz (S.A.V), Medine’de ilk vefat eden muhacirlerden Osman bin Maz’un (R.A)’ın yüzünü açıp öptüğünü ve ona dua ettiğini gördüm” demiştir.

Nitekim Âlemlerin Efendisi Peygamberimiz (S.A.V) vefat ettiğinde Hz. Ebu Bekir (R.A); Peygamberimizin odasına giriyor, mübarek alnından öpüyor ve şöyle diyerek ağlıyordu: “Anam babam sana feda olsun Ey Allah’ın Rasülü! Hayatın güzeldi mematında gül” demiştir.

Reddi mirasa gelince; babanızın kul borcu varsa mevcut yasalara göre reddi miras yaparsınız. Allah’ın yasalarına göre reddi miras yapamazsınız. Borcu varsa malı da vardır. Malını satar borcunu ödersiniz. Şayet borç kapanmazsa evlatları babanın borcunu ödeyeceklerdir.  

S.4) Hocam; Bir konuyu tartıştık. Sizden yardım bekliyoruz. Erkek ölen karısının cenazesini veya kadın ölen kocasının cenazesini yıkayabilir mi? Açıklama yapmanızı bekliyoruz.

C.4) Hanefi Mezhebine göre; kocası ölen bir kadın 3 iddet müddeti bekler, nikâhı düşmez. Bunun için kadın kocasını yakabilir. Kocasının vücuduna bakabilir. Yalnız kocası tarafından 3 talakla boşanmış olan bir kadın kocasını yıkayamaz. Onun vücuduna dokunamaz. Yıkayacak hiç kimse bulunmazsa ancak o zaman teyemmüm yaptırabilir,

Şafii Mezhebine göre; kocası ölen bir kadın, kocası tarafından boşanmamışsa kocasını yıkar. Aynı şekilde kocası da karısını yıkayabilir. Fakat imkân varsa erkeğin erkeği, kadının da kadını yıkaması daha güzel ve faziletlidir. Örfe daha uygundur.

S.5) Hocam; Kütahya’dan arıyorum. Bizim bu yörelerde cenaze defnedildikten sonra 40. ve 52. Günleri tertip ediliyor. Mevlüt okunuyor. Bunun dinde yeri var mıdır? Caiz midir? Açılar mısınız?  

C.5) Burada mezheplere göre değil, İslam’a göre ne Ayet-i Kerimelerde, ne Hadis-i Şeriflerde ne kıyasta, ne de icma’da 40. 52. Gece yoktur, merasim yoktur. Bunları yapmak bidat tır günahtır. Bu Hristiyanlardan bize geçen bir adettir.   

S.6) Hocam; bir yakınımız dağda ölü bulundu. Kolları bacakları kalmış, bunun cenazesi yıkanır mı?  Açıklar mısınız?

C.6) Hanefi Mezhebine göre; el, kol, bacak gibi organları bulunsa bunlar yıkanmaz. Cenaze Namazı da kılınmaz Bunlar bir beze sarılarak defnedilir.

Şafii Mezhebine göre; el, kol, bacak gibi bir uzuvda olsa yıkanır ve cenaze namazı kılınır. Kabre defnedilir. İnsan vücudu muhterem olduğu gibi uzuvları da muhteremdir.

(Kaynak: Mebsud 2/54) 

S.7) Hocam; Biz nişanlıyız. Kayınpederime Dinî Nikâhı kıydıralım diyorum ancak razı olmuyor. Bizde nişanlımla geziyoruz. Arabayla gezmeye gidiyoruz. Bunun bir sakıncası var mıdır? Açıklar mısınız?

C.7) Dinî Nikâh kıyılmadan nişanlınız ile bir arada kalmanız Dinen yasaktır. Allah (C.C) Kur’an-ı Kerim’deki: “Zinaya yaklaşmayın” buyruğuna dikkat etmek lazımdır. Kayınpederin Dinî Nikâha izin vermemesi sizin öyle gezmenize ruhsat vermez. Kapalı bir odada kimse yokken bir arada kalmanız zina hükmündedir. Resmî nikâh kıyılmadan Dinî Nikâh kanunen kıyılmaz. 6 ay cezası var.

S.8) Hocam; Yılbaşı yaklaşıyor. Yılbaşı kutlamaları yapılıyor. Noel baba diye birini süsleyip gezdiriyorlar. Yılbaşı kutlanır mı? Açıklar mısınız?

C.8) Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Men teşebbehe bi gavmin fe hüve minhüm=Kim başkasına benzerse o da onlardandır” Başka bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrurur: “Men teşebbehe bi gavmin feleyse minnî= Kim başkasına benzerse bizden değildir

Onlara benzeyerek çılgınca eğlence yapanlar o gece hindiler keserek ziyafetler çekenler onlara özenenleri Peygamber Efendimiz (S.A.V) bizden değildir buyuruyor. Peygamberimizin bu emrine göre; bir gece onlara benzeyerek yaşamak Peygamberimizin bedduasını alıyor demektir. İnanan insanlara; ben bir yaşıma daha girdim Allah (C.C) bana ömür verdi, çeşitli nimetler verdi diye düşünmelidir. Bu sıhhati hayatı bahşeden Rabbimize hamdetmeliyiz.

İmam-ı AzamBir Müslüman zorlama olmadan başkalarının kıyafetine girerse Dinden çıkar” der (Kaynak: İmam-ı Azam-Fıkhı Ekber Sayfa:453)

Mehmet Akif Ersoy’dan YENİ YIL MESAJI

Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.

Bir mana veremedim, şu Milâdî yılbaşına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına!

Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördüm ki, Noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.

Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Ahmet’e ne Mehmet’e.

Ey Âlem-i İslâm’ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!

Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası, 
Kiminin maymunu var, kiminin “Noel babası!”

Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.

Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.

İslâm’dır bu vatanın dini, kitabı Kur’an-ı Kerîm’dir.
Müslümanın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.

Kalamaz bu böyle Fatih’in, Yavuz’un diyarı, 
Noel kutlamada, geçerek Hristiyanları.

Maziyi düşündüm de, hayran oldum istiklâle 
Ecdadıma söz verdim, varmak için istikbâle, 

Çanakkale’de şehitlerim kefensiz yatıyor!..
Sakarya’nın rengi, hâlâ kıpkızıl kan akıyor!..

Şehitlik, gazilik şerefidir Müslümanların.
Düşmanlara alkış tutmak, işidir alçakların.

Şu alçakça yaşayanların aklına yanayım.
Gel ölüm gel, neredesin? Kanımla yıkanayım!

İstemem bu hayatı, Sultan etseler cihanda.
Ölürüm, şerefimle yatarım, toprak altında.

Ya Rab! Hidâyet ver kurtulsun bu millete.

 

Fi emanillah maas selame

Dua ve Selamlar. 21.12.2021

Ali Galip DOĞAN/İrşad Vakfı Başkanı

İletişim-Tel:0332-3524213 veya 0505-7721593-94

Posta:[email protected]                                                                          

Facebook: Ali Galip Doğan                                                           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
A. Galip Doğan Arşivi