A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıhi sorular ve cevaplar

Fıkıhi sorular ve cevaplar

S.1) Hocam; Ben köyde oturuyorum. Tarlam ve bahçem var. Devlet 65 yaşında olanlara maaş veriyor. Ben almıyorum, bana sende al helaldir diyorlar. Ne dersiniz?

C.1) Evet; Devlet bu parayı ihtiyacı olan geliri olmayan muhtaç olan kimseler için verir. Doğru beyanda bulunmak şartı ile ihtiyacın varsa alabilirsin. Ancak tarlan geliri varsa alamazsın. 80 milyonun hakkı vardır.

S.2) Hocam; Biz Konya dışından İstanbul’dan arıyoruz. Süt bankasından süt alıyoruz. Eşimin sütü yetersiz geliyor, biberonla çocuğumuza süt içiriyoruz. Yakınlarımız bunu yapmayın, Dinimiz açısından bu doğru değildir diyorlar. Açıklamanızı bekliyoruz 

C.2) Din İşleri Yüksek Kurulu İstişare Kurulu 2012 yılında şöyle karar vermiştir. Dini yönden ileride evlenmeleri haram olanlar, sütkardeşi ile evlenebilirler. sihriyet (evlenme sonucu oluşan, kan bağına değil evlilik dağına dayanan) açısından süt bankasının kurulması caiz değildir. Batılı ülkelerde olan bizde helal olmaz. Siz sütü aldınız biberonla çocuğunuza içirdiniz, neyle içirirseniz içirin bu helal olmaz. İleride evlilik olabilir, bu ayırt edilemez. Emenin emzirene nefsi haram, emzirenin emene nesli haramdır.  Haram olanla değil başka bir kadının sütünü içirebilirsiniz. Süt veren kadın çocuğun sütannesi olur. Bu annenin tespit edilmesi lazımdır.

İmamı Azam’a göre; Bir çocuk 2,5 yaşına kadar emerse, bir defa da olsa sütanne olur.

İmameyne göre; bu müddet 2 yıldır.

Bir çocuğu emziren kadının çocukları ile sütkardeş olurlar, evlenemezler. Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresinin 23. Ayet-i Kerimesinde Allah (C.C) şöyle buyurur: “Sizi emziren sütanneleriniz ve süt bacılarınız size haramdır” Peygamber efendimiz (S.A.V) bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur: “Soyca haram olanlar sütçe de haram olurlar

Netice süt bankalarının varlığı İslam’a göre haramdır, yanlıştır. Nesli, aileyi bozmak için yapılan batının bir oyunudur.

S.3) Hocam; Konya dışından arıyorum. Ulusal bir kanalda sosyal medyada bir ilahiyatçı hoca çocukları olmayan bir aile, eğer erkek sağlamsa taşıyıcı anne tutabilir. Doğumdan sonra çocuğunu alır dedi. Hocam buna bir cevap verir misiniz? 

C.3) Aile; bir devletin, bir milletin nüvesidir, çekirdeğidir. Aile sağlam olursa devlette, millette sağlam olur. Taşıyıcı annelik nikâhı olmayan birinin menisinin bir kadına verilmesidir, kesinlikle haramdır. Doğan çocuklar gayri meşrudur, piç olur. O fetvayı veren acaba taşıyıcı anneden mi doğdu?

S.4) Hocam; Ulusal bir kanalda dinledim, sosyal medyada gördüm. Elimde benim Kur’an-ı kerim varken başkası beni bağlamaz diyor. Hatta Kur7an-ı Kerim’i tefsir eden eski hocalar çağın gerisinde kalmış onlar anlayamamış diye Hadis-i Şerifleri, mezhepleri inkâr ediyorlar. Bunlara karşı tavrımız ne olmalıdır? Açıklar mısınız?

C.4) Bunlar dinsiz batının bir projesidir. İçimizdeki beyinsizleri satın alıyor, ümmeti bozmak için çalışıyorlar. İmamı Azam Fıkhı Ekber adlı eserinde şöyle der: “Vacibi inkâr eden dinden çıkmaz ancak mütevatir sünnetleri inkâr eden dinden çıkar” Bu konu bu kadar hassastır. Peygamber efendimiz (S.A.V) Veda Haccında şöyle buyurur: “Ey insanlar! Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça dalalete düşmezsiniz. Onların birisi Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim diğeri de Peygamberinin sünnetidir” (Kaynak: İmamı Malik (R.A)

Onlara şunu sormak lazım; Allah (C.C) Haccediniz buyuruyor. Peki, Peygamber siz, sünnetsiz Haccı nasıl yapacaksınız? Allah (C.C) Zekât veriniz buyuruyor. Peygamberin sünneti olmadan zekâtı nasıl vereceğiz.

Allah Teâlâ Necim Suresinin 3. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur: “O (Peygamber) kendiliğinden konuşmaz. O vahiy edileni konuşur” Haşır Suresinin 7. Ayet-i Kerimesinde ise mealen Allah (C.C) şöyle buyurur: “Rasülüm size neyi getirmişse onu alınız. Neden yasaklamışsa ondan da kaçının

Kur’an ve sünnetten birini inkâr etmek İslam’ı tam anlamamaktan Allah onları ıslah eylesin.  

S.5) Hocam; Benim 3 adet oruç keffareti borcum var. Hepsini ayrı ayrı tutacak mıyım? Birine başladım 45 gün tuttum. Sonra yurtdışına çıkınca seferi olduğum için orucu bıraktım. Yurtdışından döndüğüm zaman kaldığım yerden devam ettim. 60 gün tuttum. Daha tutacak mıyım? İzah eder misiniz?

C.5) Keffaret; Ramazan Ayında tutulan bir orucun bilerek ve kasten bozulması sonucu verilen bir cezadır.

Hanefi Mezhebine göre; 3 keffaret oruç borcun olsa bir keffaret tutmak yeterlidir. Siz yanlış yapmışsınız. Keffaret orucuna ara veremezsiniz. Bunda Seferilik olmaz. Yalnız keffaret tutan bir bayan renkli hali olunca ara verir. Siz yeniden baştan tutacaksınız.

Fi emanillah maas Selame

Dua ve Selamlar. 24.11.2020

Ali Galip DOĞAN/İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı

İletişim-Tel: 0 (332) 3524213 veya 0 (505) 772 15 93-94

Posta:[email protected]

Facebook: Ali Galip Doğan

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi