A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkhi sorular ve cevapları

Fıkhi sorular ve cevapları

S.1- Hocam; Bayanlar kabristana açık kıyafetlerle geliyorlar. Kadınların kabir ziyareti yapmaları doğru mudur? Açıklar mısınız?

C.1- Peygamber Efendimiz (S.A.V) ilk günlerde kabir ziyaretini yasaklamıştı. Daha sonra bu yasak kaldırıldı. Bayanlar ders ve ibret almaları açısından kabir ziyareti yapabilirler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kefa bilmevti vaizan” “Vaaz olarak nasihat olarak size ölüm yeter.” Kabir ziyareti ölümü hatırlatır. Kabir ziyareti yapan bayanlar kılık kıyafetlerine dikkat etmeleri lazım. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Sizi kabir ziyareti yapmaktan men etmiştim. Muhammed’e annesinin kabrini ziyaret etmek için izin verilmiştir. O halde kabirleri sizde ziyaret ediniz. Çünkü o size ahireti hatırlatır.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) Kadınların kabir ziyaretinde ihtilaf etmişlerdir. Ziyaret etsin diyenler şu Hadis-i Şerife dayanır. Hz. Aişe (R.A) “Kabir ziyareti yaptığımızda ne okuyalım.” Der. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Müminlerin diyarına ehli selam sizin üzerinize olsun.” Dedi. Peygamber Efendimiz (S.A.V) her Cuma günü Uhud’a amcasına ziyarete gider ve Kur’an-ı Kerim okurdu.

S.2- Hocam; Gençler arasında Muta (Geçici) nikâh kıyıyorlar. Okul süresince bir arada kalıyorlar. Sonra ayrılıyorlar. Bu nikâh caiz midir? Açıklar mısınız?

C.2- Hanefi, Maliki ve Hambeli Mezheplerine göre; Şartlar uygun olsa da bir aylığına, bir yıllığına gibi niyet ederek kıyılan nikâh haramdır. Bu nikâh olmaz.

Cumhur Ulemaya göre; Şartlı muta nikâhı batıldır fasıktır. Bu nikâhı İran’da Caferi Mezhebi’nde olanlar kıyıyorlar. Konya’ya Iraklı olduğunu söyleyen aslı İranlı bir hoca; Bu nesli bozmak için bu geçici nikâhı kıyıyor, bu şekilde gençler aldanıyorlar. Muta nikâhı nikâh sayılmaz, haramdır. Yapılan muamele zinadır.

S.3- Hocam; Bir hoca evde cemaatle Yatsı Namazı kıldırdı. Vitir Namazını da cemaatle kıldırdı. Ramazan olmadığı halde cemaate Vitir Namazı kıldırdı. Bu doğru mudur? Açıklar mısınız?

C.3- Hanefi Mezhebine göre; Vitir Namazı vaciptir. Bu namaz sadece Ramazan’da teravihle birleştirilerek cemaatle kılınır. Bu ay dışında Vitir Namazının cemaatle kılmak mekruhtur, günahtır. Cemaate Vitir Namazı kıldıran Hoca yanlış yapmıştır.

Şafii Mezhebine göre ise; Vitir Namazı kılmak sünnettir. İki rekât kılınır. Selam verilir. Tek rekât daha kılınır. Ramazan Ayında cemaatle Vitir Namazı kılmak sünnettir. Diğer zamanlarda değildir. Şafiilerde Vitrin son rekâtında el açılarak kunut duası okunur. İmam sesli okur, cemaatte iştirak eder. Mekke ve Medine’de bunu yaşıyoruz.

Maliki ve Hambeli Mezheplerinde de; Vitir Namazı sünnettir. İki rekât sonra selam verilir. Bir rekât daha kılınır, rükûdan sonda son rekâtta uzun uzun Kunut duası yapılır. (Kaynak: Mezahib-i Erbaa 1/458)

S.4- Hocam; Bir mecliste sohbette Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in ismi anıldığında salavat getirmek gerekir mi? Gerekmez mi? Açıklar mısınız?

C.4- Bazı ehlisünnet âlimlerine göre; bir sohbette bir vaazda Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in mübarek ismi şerifi anıldıkça salavat getirmek sünnettir derler. Bazı alimler ise; Vaciptir derler. Allah (C.C) Ahzab Suresi Ayet 56’da şöyle buyurur: “Allah (C.C) ve melekleri muhakkak ki peygambere çok salat getirirler.

Ey iman edenler; (müminler) sizde O’na salavat getirin. Tam bir teslimiyetle selam verin.

İmam Suyuti şöyle der:O kadar Hadis rivayet ettim. Her hadis yazdığımda Efendimiz (S.A.V)’e salavat getirmeyi ihmal etmedim.”

S.5- Hocam; Bir fabrikada çalışırken kaza geçirdim. İşveren benimle hiç ilgilenmedi. Tazminat almak istiyorum. Alabilir miyim? Helal midir? Açıklar mısınız? 

C.5- İşyeri sahibi bütün tedbirleri almış, gereken ikazları yapmış da siz dikkat etmemişseniz tazminat ödemeyebilir. Yok, işyeri sahibinin ihmali söz konusu ise tazminat öder. İşe girerken anlaşma yapılmışsa ihmalde varsa belli bir oranda tazminat ödemesi gerekir.

S.6- Hocam; Kamyonum var ortaklarla anlaştık, arabamı ortak olduğumuz şirkete verdim. İslam’a göre bunda bir sakınca var mı? Açıklar mısınız?

C.6- Hanefi Mezhebine göre; Şirkete ortak olan birisi özel aracını ortak olduğu şirkete kiraya vererek para kazanmasından dolayı aracını veremez.

Şafii Mezhebine göre; Ortak olduğu şirkete aracını kiraya verebilir der.

S.7- Hocam; Karım süsleniyor, kokular sürüyor sokağa, çarşıya gidiyor. Yapma günahtır diyorum, dinlemiyor. Karımın yaptığı doğru mudur? Ne yapmam lazım? Açıklar mısınız?

C.7- Cemiyetin en büyük sıkıntısı budur. Maalesef boşanmalar artıyor. Huzursuzluk hat safhada, bir bayan kocasına karşı süslenir, kokular sürünür bunlar caizdir. Çünkü eşini memnun edip gözünün harama kaymasının önler. Günümüzde süslenmeler, sürmeler, makyajlar hep sokağa, çarşıya çıkarken yapılıyor. Kadın erkeklerin yanından geçerken güzel kokarsa, çok süslüyse, erkekleri celp ediyorsa bu durum haramdır.  Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Herhangi bir kadın güzel kokular sürünür, kokusunu duymaları için bir topluma uğrarsa zina etmiş sayılır. Ona bakan her gözde zina etmiş olur.” Siz günahını anlatın, sabredin. İnşaallah vazgeçer.

S.8- Hocam; Üç aylara girdik. Bu ayların önemi nedir? Bu aylarda ne yapmalıyız? Açıklar mısınız?

C.8- Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Recep Allah’ın Ayı, Şaban Benim Ayım, Ramazan ise Ümmetimin ayıdır.” Bu ayların başında, ortasında ve sonunda oruç tutmanın çok sevabı vardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Cennette bir nehir vardır. Suyu sütten beyaz baldan tatlıdır. Bu nehirden ancak Recep Ayında oruç tutanlar içer.

Ashaptan birisi sorar: “Ya Rasülallah! Ben bu ayda oruç tutamam ne yapayım.” Der. Peygamber (S.A.V) “Öyle ise sen Recebin başında, ortasında ve sonunda tut. Böyle yaparsan bir ayı oruçlu geçirmiş gibi ecir alırsın.” Buyurmuştur. Yine Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Cennette bir köşk vardır. Bir saray vardır. Oraya kimse giremez. Ancak Recep Ayında oruçlu olanlar girer.” Bu aylar; tövbelerin kabul edildiği aylardır. Bu aylarda sık sık oruç tutulmalı ve namaz kılınmalıdır. Günahlarımızdan dolayı tövbe etmeliyiz. Allah (C.C)’a iltica etmeliyiz.

S.9- Hocam; Nikâh kıyılırken kadına Mihr senedinin verilmesi şart mıdır? Nikâh kıyan bir hoca mihr olmadan nikâh kıymam, mihirsiz nikâh kıyılmaz dedi. Açıklar mısınız?

C.9- Mihr kadına verilir. Hanefilerde; vaciptir. Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; nikâh kıyılırken mihrin verilmesi mihr senedi sünnettir. Nikâh kıyılırken söz edilsin edilmesin, nikâh akdi yapılır, nikâh akdi sahihtir. İki erkek şahit huzurunda aldım kabul ettim dendi mi nikâh tamamdır. Allah (C.C) şöyle buyurmaktadır: “Nikâh ettiğiniz kadınların mihrlerini seve seve verin.” Nikâh akdi yapılırken mihrden söz edilmemişse mihri misli verilmesi gerekir. O’nun gibi evlenenlere mihr olarak ne verilmişse o kadına da onun gibi mihr verilir.

S.10- Hocam; Yeni evli bir genç, kayınvalidesi de genç onunla kucaklaşabilir mi? Öpüşebilir mi? Şehvetlenme olursa ne olur? Önemli olduğu için soruyoruz Açıklar mısınız?

C.10- Damat veya gelin; kayınvalidesi veya kaynatasına karşı dikkat etmeli, mesafeli olmalıdır. Kayın valide genç damatta gençse kucaklaşması öpüşmesi haramdır. Eğer damat o esnada zevk duyar şehvetlenirse karısı boş olur, ona ebediyen haram olur. Ailenin korunması lazımdır. Konya’da cehiz götürürken yağmurda araba suyun içinde kalmış, damat genç kayınvalidesini sırtına almış giderken şehvetlenme olmuş, oğlan kızla evlenmemiş, başına geleni de söyleyemediği için çok baskı görmesine rağmen kızla evlenmediler. Dikkat etmek gerekir.

Selam ve dua ile Allah (C.C) Emanet olunuz.

15 Nisan 2017 Perşembe 

İletişim : GSM.0.505.772 15 93

e-posta : [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi