15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız ve şahit olduğumuz tarihi ihanetin ardından adını duyduğumuz Bylock programı yüzünden binlerce insanın hayatı karardı...Hayatında FETÖ ile hiçbir ilişkisi olmamış insanlar içeriye girdi ve aylarca hapis yattı..

**

FETÖ üyelerinin kullandığı şifreli yazışma programı olan ByLock programını Türkiye'nin büyük bir kısmı ilk defa 15 Temmuz sabahı duydu. Programı telefonuna indiren ve kullanan herkes tutuklandı...

**

FETÖ'cülerin bu program üzerinden bile gider ayak binlerce hatta 10 binlerce insanı mağdur ettiği ortaya çıktı. FETÖ'cüler özellikle Türk Tekelom hatlarına namaz saati gibi uygulamalar üzerinden IP yönlendirmesi yapmış..

**

Bylock zokası yüzünden ile FETÖ ilişkisi olmayan binlerce kişi içeri girdi. FETÖ ile ilgisi olmadığına inandığımız insanlar bile bir baktık tutuklanmış...Amaçları kaos çıkartmakmış. Her zaman büyük ihanetin içerisinde oldular..

**

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğan Kaplan da bunlardan biri. Merhaba haber dairesi ekibine Mezhepler Tarihi konulu seminer bile vermişti. En son geçen yıl Ocak ayında Mısırlı bir akademisyenle röportaj yaptığımızda görüşmüştük...

**

Bir duyduk ki; Doğan Kaplan hoca ByLock'tan tutuklanmış. Ya nasıl olur? Doğan hocanın bunlarla ne işi olabilir? gibi sorular sormuştuk kendi aramızda.. Ama kesinlikle yargılamadık ve bu konuda adli süreci takip ettik. Bazı internet siteleri ise hemen hükmü çoktan vermişti bile!!!

**

Doğan Kaplan 230 gün sonra özgürlüğüne kavuştu ve 11 bin 480 ByLock mağduru arasında olduğu çıktı. FETÖ'cülerin Bylock tuzağı çok başarılı bir akademisyenin hayatını nasıl kararttı. 230 gün bir insan suçsuz yere hapis yattı. Doğan hoca ve ailesinin bu süreçte zor günler geçirdiğini öğrendik...

**

Eski Konyaspor Başkanı Ahmet Şan da benzer sıkıntılar yaşadı. Telefonunda Bylock çıktığı üzerine başkanlıktan istifa etti. Kulübün zarar görmemesi adına istifa doğru bir karardı. Fakat bir adli süreç tamamlanmadan insanın hemen FETÖ'cü diye ilan edilmesi büyük ahlaksızlıktı...

**

Bazı gazeteler, sonradan görme çakma gazeteciler Ahmet Şan'ı hemen FETÖ'cü ilan etti. Buna yerel gazeteler de dahil. Hatta bazı meslektaşlarımız açık açık FETÖ'cü diye yazdı...Ahmet Şan'ın İzmir marşı söylemleri ve bazı açıklamalarını yanlıştı ve kulübe ve şehrin imajına zarar verdi...

**

Bylock konusunda Ahmet Şan'ın hakkına girildi. Haysiyet cellatlığı yapıldı.. Ahmet Şan'ın Mor beyin kurbanı olduğu aylar sonra ortaya çıktı. Maalesef; Konya dışından bazı AK Partili vekiller Ahmet Şan üzerinden Konya'ya ahlaksızca saldırdı. Hatta sözkonusu vekil geçtiğimiz günler de bir belediyemizin daveti üzerine Konya'da konferans bile verdi..

**

Ahmet Şan üzerinden akrabalıklarından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'e de saldırdılar. Merhaba Gazetesi olarak bu süreçte kimseyi yargılamadık. Biz ne hakimiz ne savcı. Lakin bu sessizliğimizin bedelini bize ödettirmek isteyen şeref yoksunları da oldu...

**

Bu süreçte Milli Görüş camiasının adalet anlayışı ve dik duruşu tüm Türkiye'ye örnek oldu. Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Avukat Ali Aktaş, bu sürecin kahramanıdır. Cesurca kim ne der demeden çekinmeden Bylock mağdurları için mücadele etti...

**

Muhazafakar camia ise bu süreçte kötü bir sınav verdi. AK Parti Yalova Milletvekili Şükrü Önder Bylock'tan tutuklandığında içeride kendisini sadece CHP Milletvekili Muharrem İnce'nin ziyaret ettiğini söyledi.. Cezaevinden çıkarken AK Parti camiasına böyle sitem etti...

**

Maalesef insanlar bu süreçte Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi "Düşmanlarını değil dostlarının sessizliğini" hatırlıyor. Kimseyi yargılamak, suçu kesinleşmeden ona suçlu etiketi yapıştırmak ne insan ahlakında ne de Müslüman ahlakında yer almaz..

**

İnşallah mağdur insanlarımız" ak ile karayı, dost ile düşmanı, cesur ile korkağı" bu süreçte daha iyi anlamıştır. Tarih cesur ve dürüst insanları yazacaktır. Korkaklar, yalancılar, kaypaklar, şaklabanlar tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gidecektir...

**

Suçsuz yere aylarca içeride yatan ByLock mağdurlarına geçmiş olsun. FETÖ ile bağı olmayan insanların aklanmasında büyük çaba gösteren Avukat Ali Aktaş'a teşekkür ediyorum. Bu ülkenin gerçekten Ali Aktaş gibi idealist hukuk adamlarına ihtiyacı var...

**
Clemenceau'nun dediği gibi "Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir". Unutmayın; adalet bir gün herkese lazım olacak. Adaleti, kanunun üstünlüğünü ön planda tutarsak, o zaman bu ülkeye huzur ve barış gelecektir...