Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Eski Türkiye'yi mumla aradık!

Eski Türkiye'yi mumla aradık!

Eylül 2014'ten bu yana yeni Türkiye dedikleri ülkede yaşananlar eski Türkiye'yi mumla aratıyor. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında pek bir değişiklik yok. Bilakis ömrümüz boyunca görmediğimiz şeyleri yeni Türkiye'de görüyoruz. Geçen hafta yaşanan 10 saatlik elektrik kesintisinin sırrı hala çözülemedi. Koskoca bir ülke karanlığa gömüldü, Adliye basıldı, savcımız şehit edildi...

**

Yeni Türkiye'deki elektrik kesintisi bize 90'lı yılların karanlık günlerini hatırlattı. Evlerimizi aydınlatmak için mumlarımızı yaktık. Bakkal bakkal dolaştık. Mahallemizde bakkal amcaların hala var olduğunun farkına vardık. Eski Türkiye'yi mumla aradık. Evlerimizi mumlarla aydınlatalım, karanlıkta kalmayalım derken ülkemizin her geçen gün karanlığa gömüldüğünü gece yarısı gelen ölüm haberiyle anladık. İki terörist ülkenin en güvenli mekanı olan adalet sarayını bastı ve ülkenin en değerli savcılarından birini şehit etti...

**

Devletin Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi hepimizin yüreğini yaktı, vicdanlarımızı yaraladı. Nasıl olurda Türkiye gibi bir ülke savcısını koruyamazdı. Sorulacak çok soru var aslında? Ama bunları yazmak ve sormak bize düşmez. Zaten eleştiriye, sorgulamaya müsade yok... Paralı alçak troller sizi etiketlemek için tetikte bekliyor...

**

Ülkenin en cesur gazetecileri, aktivitisleri, sivil toplum kurluşları "suskunluk sarmalı" içerisinde derin bir sessizliğe büründü. Başka bir şansları da yoktu. Düzeni eleştirirsen, iktidarı eleştirirsen etiketlerden etiket beğen...Paralelci, iç mihrak, dış mihrak, Ergenekoncu, haşhaşi, kan emici aklınıza gelebilecek her türlü etiketlerden birinı sırtınıza yapıştırırlar. 40 yıl uğraşsanız bile söküp atamazsın... O etiketle ölüp gidersiniz...

**

74 milyonluk ir ülkede elektrikler kesildi. 10 saat boyunca Van hariç hiçbir şehre elektrik verilemedi. Kesintisinin sebebini ise hala açıklayamadılar. En güvenilir dediğimiz yer olan Çağlayan Adliyesi'ne teröristler sızdı. Savcı'yı rehin aldı. Savcı şehit oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başarılı bir operasyondan olduğuğunu belirterek, operasyonda görev yapan polisleri kutladı...

**

Ülkenin medyası isteyerek veya istemeyerek terör örgütünün propagandasını yaptı. İlk başta ise yandaş kanallar yaptı. Daha sonra muhalif medya organları aynı haltı yedi. Yandaş medyaya akredite uygulanmadı, ama muhalif medya savcının cenaze törenine alınmadı. Başbakan Davutoğlu, akredite talimatını bizzat ben verdim dedi...

**

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya, Slovakya ve Romanya gezisini tamamladı. Ayağının tozuyla Savcı Kiraz'ın evine taziye ziyaretine gitti. Savcı'nın evinin etrafı miting alanına döndü. Mitinge Ak Parti ilçe teşkilatı üyeleri SMS ile davet edildi... Keşke böyle bir şey yapmasaydınız.. Orası siyaset yapacak yer değildi...

**

Aynı örgüte mensup kadın terörist İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne saldırmak istedi. Polislerin dikkatinden kaçmadı ve orada kadın teröristi öldürdüler. Büyük bir felaketin önüne geçildi. Kadın teröristin üzerinde kaleşnikof silah çıktı...Bütün bunların ardından Sosyal medyada "gün devlete sahip çıkma günü" diye çağrı yaptılar...

**

Devletimiz bize sahip çıkmasa bile bizler devletimize, vatanımıza her zaman sahip çıktık. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi karşılıksız sevdik. Mevki, makam uğruna kişiliğimizi, karakterimizi, ruhumuzu iktidara, güce peşkeş çekmedik. Hiç bir zaman güce tapmadık. Gücümüzü inancımızdan aldık... Devletimiz var olacak, milletimiz var olacak. Ama bu devleti, bu milleti bu hale düşürenler, bunun hesabını iki dünyada nasıl vereceksiniz?

**

Yeni Türkiye karanlığa gömüldü. Eski Türkiye'yi bakkallardan aldığımız mumlarla arar olduk. Eski Türkiye'de böyle bir elektrik kesintisi 1999'daki Marmara Depremi'nde yaşanmıştı. Eski Türkiye'de toplumsal kutuplaşmalar yoktu. Eski Türkiye'de paralel devlet oluşumları yoktu. Türk, Kürt, Alevi-Sunni, Çerkes, Romen diye bir ayrışma yoktu. En önemlisi Eski Türkiye'de fakirdik ama mutluyduk... Son yaşadıklarımız memleketin çivisinin çıktığının en acı örneği... İnşallah bu karanlık günler en kısa sürede sona erer...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi