Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Ereğli’den İstanbul’a bir göç hikayesi

Ereğli’den İstanbul’a bir göç hikayesi

Ereğli Belediyesi’nin daveti üzerine 2010 yılında Ereğli’de düzenlenen 10. Beyaz Kiraz Festivali’ne katılmıştım. O zaman belediye başkanı Hüseyin Oprukçu idi. Başkan Obrukcu o zamanlar MHP’den belediye başkanıydı…

**

Hüseyin Oprukçu, 9 yıl sonra yeniden başkan seçildi bu kez bağımsız olarak…Partisi MHP’nin AK Parti ile ittifak yapması üzerine yeniden aday olamadı ve şansını bağımsız aday olarak, denedi ve kazandı…

**

2010 yılının Haziran ayıydı. İzin günüm olması nedeniyle hem daha rahat olur, hem de biraz stres atarım düşüncesiyle Ereğli’deki festivale katılmak istedim. Cumartesi sabah saat 08.30 gibi Konya’dan bazı gazeteci arkadaşlarla birlikte festivale katıldık…

**

Atatürk Kültür Parkı alanında düzenlenen festival oldukça iyi organize edilmişti. Festivale Konya, Adana, Mersin ve Karaman’dan MHP’li milletvekillerin yanı sıra çok sayıda Ereğlili de katılmıştı…

**

Hiç unutmuyorum festival sırasında Başkan Oprukçu, Agop amca, Arten amca siz de hoş geldiniz demeye başladı. Bunlar Türk isimleri değildi. Bir öğrendim ki; 1960’da Ereğli’den göçmüş Ermeni vatandaşlar da katılmıştı…

**

50 yıldır İstanbul’da yaşayan Ermeni vatandaşlarımız memleketleri olan Ereğli’yi hiçbir zaman unutmamışlardı. Hikayeleri çok ilgimi çekmişti.Festivale katılan Agop Mıhçı’nın oğlu Murat Mıhçı askerlik işlemlerini dahi Ereğli’den yaptırmış…

**

Festival alanında Ereğli’den göç eden Ermeniler vatandaşlarımızla sohbet etme imkanı bulmuştum. Hepsinin yüreğinde memleket hasreti vardı. Aradan 50 yıl da geçse Ereğli ile bağlarını hiç koparmamışlar..

**

MHP’li bir belediye başkanının bir zamanlar Ereğli’den göçen Ermeni vatandaşlarımızı unutmayarak, bu festivale davet etmesi gerçekten takdir edilecek bir davranıştı…Sorunumuz aslında Ermenilerle değildi, emperyalistlerle sorumuz vardı…

**

Festival alanında Agop Mıhçı ismini duyunca çok şaşırmıştım. Acaba Rum mu yoksa Ermeni mi? diye kendi kendime sormaya başladım. Agop Mıhçı Hüseyin Obrukçu’nun elinden plaket aldı. Sonra Agop amcanın yaına gittim ve röportaj yapmak istediğimi söyledim…

**

Beni oğlu Murat Mıhçı ile tanıştırdı. Onunla sohbet ederken, hikâyelerini öğrendim. 1960’lı yıllarda Ereğli’den İstanbul’a göçtüklerini anlattı. Ereğli’den ayrılma sebeplerinin kesinlikle kötü muameleden dolayı olmadığını söylemişlerdi…

**

1960’lı yıllara kadar Ereğli’de yaşayan Ermeni ailelerinin bu tarihte burada görev yapan son Ermeni din adamının ölmesi ve yerini alacak başka bir din adamı bulunamaması üzerine, dini törenlerini daha rahat yapabilmek amacıyla İstanbul’a göç ettiklerini hatırlattı…

**

Bir zamanlar Ereğli’nin meşhur terzisi olan Artin Hemengül ile de sohbet etme imkanı buldum. Artin Bey, eski Ereğli’yi çok özlediğini söyledi: “Bir zamanlar Ereğli yemyeşildi. Her yerden sular akardı ve göller vardı. Şimdi her kurumuş. Göller kurumuş, ağaçlar azalmış. Ereğli’den ayrılsam bile kütüğüm hala burada aslında buradan hiç ayrılmadım”

**

Agop Mıhçı’nın işi eşi Dikranuhi hanım ise kendilerinin hatırlanması ve bu festivale davet edilmesine çok sevinerek, İstanbul’da yaşayan Ermeniler olarak Ereğli’yi hiçbir zaman unutmadıklarını söylemişti..

**

Ereğli’de geçirdiğim bu hafta sonunu hiç unutmadım. 10 yılda geçse üzerinden hala aklımda. Görmek istediğim ve hayalimdeki Türkiye buydu. Türk’ü, Kürd’ü, Arab’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Ermeni’si başkalarının oyununa gelmeden, barış ve kardeşlik içerisinde yaşaması.

**

Etnik kökenlerin, din, dil, mezhep, siyaset tartışmalarının yapılmadığı bir Türkiye’de yaşayacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyorum. Obrukçu, çok nazik ve örnek olacak bir davet yaparak, herkesini takdirini toplamıştır.

**

Ereğli’de yabancı basın mensuplarının da orada olmasını isterdim. Bir zamanlar bir arada yaşayan bu insanların birbirinden farklı olmadığını ve bazı yalanların ve iftiraların gerçek olmadığını görmüş olacaktı…

**

Aradan yıllar geçti Hüseyin Oprukçu, yeniden başkan seçildi. Hem de bağımsız olarak. Önemli olan siyasi parti liderlerinin değil sıradan insanların gönlünde yer edinmektir. Hüseyin Oprukçu bunu başaran bir isim. Allah yolunu açık etsin..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi