Eminim, kesin, galiba…!
Sultan II. Murad Han bir gün ava giderken karşısına derviş kılıklı birkaç kişi çıkmış, maruzat bildirmişler…
***
Biraz da küstahça;
***
"Padişahım! Bu memleketleri biz sana dua ile alıverdik…”
***
Padişah huzursuz ve sinirle seslenmiş; “Eee?”
***
Derviş kılıklılar pişkinlikle devam etmişler…
***
“Bu hizmetimize karşı bari bir mamur köy olsun ihsan et de, sayende hoş geçinip de duaya devam edelim..."
***
Sinirden kıpkırmızı kesilen II. Murad Han kükremiş…
***
"Be hey ahmaklar! Madem ki bu memleketleri bize siz alı vermişsiniz... Niçin o zaman beğendiğinizi kendiniz için alıkoymadınız da hepsini bana verdiniz."
***
Seçim döneminde, envai çeşit taklayı atan, tesirli nefesleriyle okuyup üfleyen (!)…
***
Siyasete cübbesini kaptırmış, sakalı yalana batmış, sarığına riya bağlamış, sözde hocalar…
***
Şimdi ağızlarını açıp, yuvada yiyecek bekleyen sığırcık yavrusu gibi paye bekliyorlar…
***
“En çok ben okudum…”
***
“En fazla vatandaşı ben çevirdim size…”
***
“Biz olmasak bitmişti, alimallah”
***
Gelsin arsalar, imarlar, müritlerinize (!) kadrolar, listelerde banko sıralar…
***
Alırsınız...
***
Vallahi alırsınız…
***
Eminim, galiba, kesin, yani, herhalde…
***
Nereden bulacağız şimdi sizle uğraşacak II. Murad Han’ı… Bizim gibi cemaate, sizin gibi imam…
***
Başka da diyecek sözde yok vesselam…