Geçen yazımızda O’nunla yürümeli demiştik. Evet, ebedi saadeti kazanacağımız dünyâdaki hayat yolumuzda O aleyhissalâtu vesselam ile el ele, kol kola yürümeli, O’nun izinden hiç ayrılmamalı. O’nunla yürek yüreğe olmalı. O kâinâtın gelmiş geçmiş en mükemmel insanı ve yüce Rabb’in en Sevgili Peygamberi olduğuna göre O’nunla yürümeyip kimle yürüyeceğiz değil mi?

Peşinen söyleyelim, O’nunla yürüyen iki dünyâsı adına karlı çıkar. O halde bunu nasıl yapabiliriz? Buna bakmak lâzım. Ancak fazla kafa yormaya cidden hâcet yok. Siz mümin olarak O’nun sünnetlerini tâkip edin, uygulayın o yeter. Hele siz iki cihan Sultânı Peygamber Efendimiz aleyhisselâm’ın bir hadisini hayâtınıza koyun gerisi çorap söküğü gibi arkasından gelecektir. Zira hayat O güzeller güzeli, güzel Peygamberle daha anlamlı daha feyizli olacaktır. Deneyin göreceksiniz. Günlük yaşantınızda seçtiğiniz bir hadisle şu mübârek Rebiyülevvel ayında işe başlayın halkalar birbirini tâkip edecek başka ne hadis varmış onları da yaşantıma uygulayayım diye çabanız ve gayretiniz olacak ve zaman içinde bu isteğiniz artacaktır inanın.

Meselâ haydi günlük hayattan seçtiğimiz bir hadisle işe başlayalım. Diyor ki O Rebiyülevvel ayının Rahmet Peygamberi; ‘Dünyâlıkta sizden aşağı olana bakınız! (Yoksa) Sizden yüksek olana bakmayınız. Zira size lâyık olan, sizin üzerinizdeki Allâh’ın nimetini hor görmemenizdir.’ (Buhâri-Müslim-Tirmîzî) Şimdi, hadisin muhtevâsını incelediğimizde ne kadar mükemmel bir bakış! Diyorsunuz ister istemez. Yâni insanı makâmından, konumundan dolayı küçük görme yok. Ne güzel!

Başka bir hadis; ‘Küçüklerimize merhametli davranmayan, büyüklerimizin haklarını tanımayan, kıymetini bilmeyen bizden değildir.’ (Ebû Dâvud) Bu hadisi şerifteki küçük-büyük ölçüleri tamı tamına bir insanlık kâidesidir. Bugün bunu her insan uygulasa ortada ne insan tâcirleri kalır, ne insan istismarları olur. Yine büyüklerinin hakları gözetilse haksızlıklar vuku bulmaz, büyüklere saygısızlık, hürmetsizlik olmaz huzurevlerinde yaşlı bulunmaz.

İnsanlığın Efendisi buyuruyorlar ki; ‘Sizden biriniz kendi nefsi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe hakiki mümin olamaz.’(Buhârî) Buyurun bakın şu muhteşem insânî ölçüye kendin neye sâhipsin onu herkes için isteyeceksin. Açıkçası halk tâbiriyle bugün olduğu gibi; ‘Rabbena hep bana’ demeyeceksin. Ne muhteşem bir ölçü! Bugün bu gerçekler mutlaka uygulanmalı. Bakın o zaman huzursuzluklar kalır mı?

Taberâni’de zikredilen bir hadiste de Efendimiz aleyhisselam buyururlar ki; Benim katımda en sevimliniz, ahlakça en güzel olan ve etrâfıyla hoş geçinenizdir ki, onlar herkesi sever ve herkes de onları sever. Benim katımda en sevimsizleriniz koğuculuk yapan, dostların arasını açan ve temiz kimselerde kusur arayanınızdır.’ Hadis, insan iletişimindeki harika ölçüleri ortaya koyuyor. Herkes uygulasa insanlar arası anlaşmazlıklar, didişmeler, çekişmeler sona erer. Bütün bu hadis muhtevâları güzel ahlak ölçülerini serdediyor.

Bir başka hadislerinde iki cihan Serveri Efendimiz aleyhisselam; ‘Doğruluğa yapışın. (ondan ayrılmayın) Zira doğruluk iyilikle berâberdir. Doğru ve iyi (olanlar) cennettedir. Yalandan kaçının. Zira yalan, kötülükle berâberdir. Yalan (söyleyen) ve kötülük (edenler) cehennemdedir.’ (İbni Hibban) Bugün çok ihtiyâcımız olan doğruluk ve onun zıddı yalanı hayâtına koyan ya ziyandadır ya kârdadır. Keşke herkes uygulasa ortada çirkinlik kalmaz.

Başka bir kişisel ölçü anlatan hadiste de şöyle buyruluyor; ‘Birbirinize hiddetlenmeyin, birbirinize hased etmeyin, kıskanmayın, birbirinize arka çevirmeyin. Ey Allâh’ın kulları kardeş olunuz. Bir Müslüman’a, üç günden fazla (din) kardeşiyle dargın durması helal olmaz.’ (Müslim) İnsanların birbirleriyle olan muamelelerindeki şu muazzam ölçüler ayni zamanda güzel geçinme kâideleridir. Ne mutlu gerçekleştirebilenlere!

Aslında yazacak olsak sabaha kadar Rebiyülevvel ayının kahrâmanı Peygamber Efendimizden güzel hadisler yazabiliriz ancak bugünlük de bu kadar olsun. Efendimizin izinde sizlere güzel, nurlu, feyizli bereketli günler diliyoruz.