Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

Dünya Nüfusunu Azaltmak mı İstiyorlar?

Dünya Nüfusunu Azaltmak mı İstiyorlar?

Zaman zaman ortaya komplo teoriler atılır. Kimi inanır kimi inanmaz. Son yıllarda  cereyan eden, Irak’ın işgali sürecinde yüz binlerce insanın ölmesi, kuş gribi, bugünlerde söz  konusu olan domuz gribi ve GDO’lu ürünler bana yıllar önce okuduğum Texe Marrs’ın İLLUMİNATİ Entrika Çemberi  isimli eserini hatırlattı..
Yazara göre bir avuç insan, İsrail ve Yahudi merkezli bir imparatorluk kurarak dünya hâkimiyetini ele geçirmek emeli peşinde. Onların doymak bilmez zenginliğini ve ihtiraslarını  önleyen unsurların başında dünya nüfusu gelmektedir. Dünya bu kadar nüfusu besleyemez. Gittikçe dünyada enerji kaynakları tükenmektedir.  Bu ise onların geleceği için tehlike yaratabilir. Bunun için alınacak bir takım tedbirlerle dünya nüfusu azaltılmalıdır. Onlar bunu dünyada başta nüfus planlamaları olmak üzere devamlı savaşlar çıkararak, terör örgütleri kurdurarak, salgın hastalıklar icat ederek ve sağlık krizleri yaratarak dünya nüfusunu azaltmaya çalışıyorlar. Yarattıkları her ekonomik kriz, onların servetlerine servet katıyor. 1980 yıllardan beri dünyayı meşgul eden ve milyonlarca insanın hayatına mal olan HIV veya AIDS onların icadıdır.
Bütün bunları düşününce insanın domuz gribinin ve GDO’lu ürünlerin bunların eseri olduğuna inanası geliyor. Aniden ortaya bir domuz gribi çıkıyor, hemen ardından da aşısı ortaya sürülüyor. Eğer aşı da bunların icadı ise insanlık için ne büyük tehlikeler içerdiğini tahmin etmek zor değil.
Başbakan’ın aşı ile ilgili sağlık bakanına karşı çıkışı bütün milletçe garipsendi. Büyük bir çoğunluk sağlık Bakanı’ndan yana oldu. Tavır gerçekten şık değildi. Bütün bu yazdıklarımızı düşününce insanın aklına, “Acaba Başbakan’ın bir bildiği mi var. Manevî mesuliyet altında kalmamak için mi böyle davrandı?” sorusu geliyor.  Başbakan, “Sağlık Bakanı düzeltsin, ben domuz gribi aşısı olmayacağım İsteyen olsun isteyen olmasın” yerine bir çok bakan, milletvekili ve bürokrat gibi, “Ben risk grubunda değilim onun için aşı olmayacağım, isteyen olsun istemeyen olmasın” da diyebilirdi.”
Eğer aşı getirilmemiş olsa idi, dünya aşılanırken hükümet neden grip aşısı getirtip, salgını engellemedi, diye kıyameti koparılırdı. Alın size grip aşısı, tepe tepe kullanın dediler. İlk etapta aşı sağlık personeline uygulandı. Bunlardan bile aşı olmayanlar oldu. Yani sizin anlayacağınız geçen haftaki yazımızda da ifade ettiğimiz gibi kafalar karışık. Benim kanaatime göre aşı hastalığa karşı etkili, fakat yan etkileri bakımından durum karanlık olabilir. Eğer domuz virüsü bir laboratuar virüsü ise, aşısının çok masum olmadığına ve aşı ile ilgili söylenenlere inanmak gerekiyor.
Kısaca, Afganistan, Irak işgalleri, dünyanın muhtelif yerlerindeki etnik soykırımları, terör, (Sadece bizde 35 bin cana maloldu) onca dökülen kan, HIV yanı AIDS, kuş gribi, domuz gribi salgınları hemen arkalarından piyasaya sürülen aşıları, (HIV aşısı yok sanıyorum) GDO çalışmaları hep tesadüften mi ibaret?
Bu yazıyı kaleme alırken, bir kanalda ilim adamları arasında GDO konusu tartışılıyordu. İlim adamlarından bir kısmı GDO aleyhinde, bir kısmı da lehinde konuşuyordu. İlim böyle ihtimaller ve ihtilâflar üzerine mi kurulur? İlim adamları biri birlerine karşı ağır ithamlarda bulundular, biri birlerini cehaletle ithama kadar gittiler. Böyle bir şey olabilir mi? İnsanın aklına,  “Yoksa bu da ihanet çemberinin bir parçası mı?” sorusu geliyor. Anlayana çözebilene aşk olsun.
Allah hainlerin ihanetlerine karşı masum insanları korusun. Bu arada dünyada ihanet çemberlerini deşifre eden yayınlara da bir göz atalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi