Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Dünkü Konya bugünkü Konya

Dünkü Konya bugünkü Konya

Siyaset sahnesinde mikrofonu eline geçirip Konyalıların huzuruna çıkan hemen herkes Konya’nın dününden, tarihinden, kültür ve sanatından ve maneviyat iklimiyle Anadolu’da ne kadar önemli bir şehir olduğundan bahseder.
Yine siyasilerin ekserisi Konya’nın bir Selçuklu şehri olduğundan, Bir Mevlana(ks) şehri olduğundan, Bir medeniyet merkezi olduğundan ve bir aşk ve iman şehri olduğundan bahsederler.
Konya’nın dününe dair siyasilerin söyledikleri sözleri alt alta yazacak olursak eminim sayfalar dolusu yazı meydana çıkar.
Ancak Bu günkü şehrin idaresinde bulunan siyasilerin Konya ile ilgili olarak düne dair en az söyledikleri şey, bu şehrin dünden bu güne kaybettikleridir.
Konya dün Anadolu’nun ortasındaki en önemli şehir idi. Bu gün böyle mi?
Konya dün Anadolu’nun ilim irfan ve kültür merkezi idi. Bu gün böyle mi?
Konya dün Anadolu’nun en önemli ahlak ve maneviyat merkezi idi. Bu gün böyle mi?
Siyaset bezirgânları ile rekabet etmek istersen, çok fazla şey daha sayabilirsin Konya’nın geçmişteki özellikleri ile ilgili.
Ve eminim ki sayfalar dolusu özellikler sayılsa da, Konya’nın geçmişte öne çıktığı ancak bu gğün kaybettiği hususlar bitmez.
Sözü getirmek istediğimiz nokta şu.
Konya son 10 yıla gelinceye kadar ülke ortalamasının üzerinde bir sosyo-ekonomik yapıya sahip ve şehircilik açısında ön sıralarda yer alması bakımdan Türkiye’nin nüfus ve gelişmişlik açısından Adana ile yarışan en büyük 4. şehriydi.
Şehir zengin hinterlandı ile birlikte artan nüfusu ve sanayisinin özellikleri de diğer şehirler arasında parmakla gösterilir durumdaydı.
Özellikle her yerel seçim öncesinde çevre şehir ve ilçelerde belediye başkanlığına aday olan kişiler ile onların mensup oldukları siyasi partilerin en başat sloganları “Konya gibi olmak” tı.
Şimdi bakın bakalım Konya Nüfus ve gelişmişlik açısından kaçıncı sırada.
Son 10 yıldır merkezi hükümetin mensup olduğu siyasi partiden belediye başkanı olan kişiler elinde bu şehrin kaybettiği pek çok özelliği sıralamak mümkün.
10 yıl öncesine kadar yukarıda sıralanan özelliklerin pek çoğu bu şehirde mevcut iken, ufuksuz, vizyonsuz hatta basiretsiz idareciler eliyle bu şehrin pek çok özelliği yitirilmiş durumdadır.
En basitinden bir “Ahlak, Maneviyat ve Huzur şehri” olan Konya bu özelliğinden uzaklaştırılmış, hatta benzer şehir olma istekleri bile terk edilmiştir.
Geçmişte olan pek çok toplumsal bozulmada olduğu gibi, son 10 yılda Konya’mızdaki siyasi parti yöneticileri ile yerel yönetimlerin üst yönetim kademelerinde bulunanlar arasında da, bulundukları görevler itibarıyla siyasal doyuma bağlı olarak ahlaki bozulma ve çöküntüler ile yönetim zafiyetleri görülmeye başlanmıştır.
 Hal böyle olunca da yerel yönetimlerin bugünkü çalkantılı durumundan kendilerine vazife çıkaran idareciler ve projeciler kendi menfaatleri uğrunda bulundukları makamları istismar edercesine, özellikle işçi ve memur alımlarında hakkaniyet ilkelerini yok sayarak kayırmacılık benzeri uygulamalar yapmışlardır.
İktidar partisinin yöneticilerinin özellikle de belediye başkanlarının bu tür uygulamaları ile sivil toplum kuruluşları ve halktan kopuklukları halkın dertlerine çare bulmaktaki başarısızlıkları ile birleşince, hemşerilerin yüreğinde bir ızdırab, dudaklarında bir sızıltı oluşturmaktadır.
Aslında bu sızı ve bu sızıltı idareciler tarafından da çok iyi bilinmekte ve duyulmaktadır.
Konya’mızın geleceğine ipotek koyan yanlış yatırımlar ve tercihler nedeniyle her geçen gün büyüyen ve çözülmesi güçleşen sorunlar karşısında Konyalının sabrını sınamaya teşebbüs eden siyasiler ağır bir yenilgiyi hak etmektedirler.
Keyfiyete kemiyetten ziyade kıymet veren insanların elbirliğiyle bu badire daha da büyümeden atlatılmak zorundadır.
Aksi sonuçlar Konya’yı Büyükşehirler arasında bu günkü bulunduğu ve hiç de hak etmediği yerden daha da geri sıralara düşürmekten başka bir netice vermeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR