Duanız olmasa rabbim size ne diye değer versin
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.” (Furkan Sûresi 77)
Kâinatın yaratılmasından ve insanlığın imtihana tabi olmasından başlamak üzere gelen tüm elçiler (Peygamber-Resul) insanlığa tek bir gerçeği öğretmek ve hatırlatmak için gönderilmiştir. O da: “Allah’tan başka kendisine ibadet, kulluk ve dua edilecek hiçbir ilahın olmadığı” gerçeğidir. Öyle ise istenecek, talep edilecek, dua edilecek ter merci Allah (cc)’tır.
***
Furkan Suresi 77.Ayet-i Kerime de Rabbimiz bizlere bir uyarıda bulunmakta ve : “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!” hatırlatmasında bulunmaktadır. Dua zikirdir, unutulmamalıdır ki ibadetin, kulluğun özüdür. Kulun Rabbine teslim olması, gidilecek tek kapı, yönelecek tek yönün Rabbi olduğunu hatırlamasıdır. Peygamber Efendimiz (s)’in ifadesi ile “Dua kulluğun özüdür.” (Tirmizi, Da’avat,1)
***
Bazen yanılgıya düşüp duanın sadece namazların ardından veya zora ve dara düştüğümüz zamanlarda yapılması gereken bir ibadetmişçesine belli bir zaman dilimiyle kendimizi sınırlayabiliyoruz, hâlbuki dua günümüzün her anına yaymamız gereken bir ibadettir. Sabah uyandığımız zaman, evden çıkarken, yürürken, işe başlarken, eve girerken, yatmadan evvel, yani her anımızda Rabbimizle olduğumuzu kendimize hatırlatmanın adıdır aslında. Vurgulamak ve söylemek istediğimi Peygamber Efendimizin diliyle taçlandırmak istiyorum müsaadenizle.
Peygamber Efendimiz (s), bir gün ashabıyla oturmuş sohbet ederken “Amellerinizin en hayırlısını, Allah katında en değerlisini altın ve gümüş dağıtmaktan daha hayırlı ve derecelerinizi daha yükselten, düşmanla karşılaşıp savaşmaktan daha hayırlı bir şeyi size haber vereyim mi?” diye sordu. Orada bulunan sahabe: “Evet, haber ver ey Allah’ın elçisi!” deyince Hz. Peygamber (s.a.s.): “Her zaman ve her zeminde Allah’ı devamlı hatırlayıp gündemde tutmaktır.” dedi. (Tirmizi, Deavât, 7.)
***
Yazımızın özü aslında şudur: Bizler gerçek manasıyla kulluğumuzu yerine getirmek, Allah’ın rızasına nail olmak ve ebedi hayatı istiyorsak; şeytan ve nefsin düşmanlığı karşısında Rabbimize teslim olmalı, ona yönelmeli ve içtenlikle Dua ’ya sarılmalıyız.
Rabbim bizleri kendisine layığı ile kul, habibi Muhammed Mustafa’ya layığı ile ümmet olmayı nasip eylesin ve kendisinin işaret etmiş olduğu dosdoğru yolundan bir an bile olsun bizleri ayırmasın (Amin)
***
Selam, dua ve muhabbetlerimle…