Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Derin ayrışma!

Derin ayrışma!

Ülkemiz son yılların en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor. Toplumun her kesiminde büyük bir karamsarlık var. Daha bir kaç yıl öncesine kadar parmakla gösterilen bir ülke olan Türkiye, ucuz yaşam ülkesi oldu. 5 dakika sonra başımıza ne geleceğini kestirmek çok zor. İş kazalarında, terör saldırılarında artık 100'lerce insanımız ölüyor...

**

Toplum en zor günlerde birbirine kenetlenmek yerine birbirini suçlar hale geldi. Soma'da 301 maden işçisi hayatını kaybediyor. Ermenek'te 18 işçi ölüyor. Bir kişi bile istifa etmiyor. Kimse görevden alınmıyor. Suruç'ta patlama oluyor 33 genç ölüyor. Toplumun bir kısmının umrunda bile değil. İçin acı tarafı "Terör yandaşları öldü" diye gençlerin ölümüne sevinenler bile var...

**

En son Ankara'da 100 insanımız bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Toplum yine bölündü. Yine ayrıştık. Siyasetin kutuplaştırdığı ülkede artık adamakıllı yas bile tutulmuyor. Senin ölün benim ölüm muhabbeti aldı başını gidiyor. "Ölenler PKK'lı diye oh olsun (!) diyenler de var. "Kendileri yaptı" diyenler de. Kimi suçu devlete atar, kimi hükümeti sorumlu tutar...

**

Siyasi kutuplaşma o kadar zirve yaptı ki; artık ölenler için sosyal medya hesaplarımızdan taziye mesajı bile atamaz olduk. Korkuyoruz. Çünkü densizin birinin çıkıp "Ölenler PKK'lıydı. Onlara mı Allah'tan rahmet diliyorsun" diyerek bize saldırmasından çekiniyoruz. Durdur yere üzerimize bir etiket yapıştırılmasından korkar hale geldik...

**

Ülkede vicdanlar iyice köreldi. Ankara'da hayatını kaybedenlerle dünyaya farklı pencerelerden bakıyor olabiliriz. Fakat bu onların ölümü hak ettiği anlamına gelmez. Ellerinde silah yoktu. Farklı düşündükleri için ölümlerine sevinmemiz kabul edilemez. Bu tür saldırıların ardından yapılan yorumlar toplumsal ayrışmayı daha da derinleştiriyor...

**

Bu saldırılarda insanların ölümüne sevinmek. "Oh olsun, geberdiler" demek en çok bizim kuyumuzu kazanların işine geliyor. Hedefleri Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek, hedefleri Türkiye'ye bir Yugoslavya yapmak. Büyük tezgahlar kuruluyor, ülkemizin ızdırap ağıyla çeviriyorlar. Bu coğrafyada bize rahat vermeyecekler. Ama biz siyasi görüşlerimizin farklılığı yüzünden ayrışırsak, bizi kolay lokma haline getirirler...

**

İnsanlarımız nasıl bu hale geldi anlamak gerçekten zor. Dünya görüşü ne olursa olsun. İnsanların hatta 15 yaşındaki çocukların bile ölümüne sevinecek insanlar değildik. Özellikle bunu bazı dindar (!) insanların yapması asla kabul edilemez. Herkes öbür tarafta amelleriyle hesap verecek. Ölmüş insanlara küfretmek, hakaret etmek  basit insanların işidir...

**

Türkiye gerçekten zor günlerden geçiyor. Karanlık senaryolar devreye sokuldu. Bu zorlu süreçte birilerinin tuzağına düşmememiz lazım. Türkiye kaybederse, tüm İslam alemi kaybeder. Türkiye son kale. Hedefleri son kaleyi de zapt edip, bu coğrafyada kontrolü tamamen ele geçirmek.

Birileri kuyumuzu kazıyor. Bu kuyu dipsiz bir kuyu.

**

Bu ülkeyi yangın  yerine çevirmek istiyorlar. Zaman kimsenin ölümüne sevinecek zaman değil.  Gün farklılılarımızı bir kenara bırakıp, kenetlenme günüdür. Gün vatan, millet günüdür. Söz konusu vatansa, milletse gerisi teferruattır....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi