Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Deprem gerçeği ve ırkçılık mikrobu!

Deprem gerçeği ve ırkçılık mikrobu!

Geçtiğimiz Cuma akşamı Elazığ ve Malatya, 6.8 şiddetindeki depremle sallandı. Depremde şu ana kadar 40 insanımız hayatını kaybetti ve binlerce insanımız yaralandı. Yüzlerce çürük bina ise çöktü…

**

Ülke olarak her yıl neredeyse bir deprem yaşıyoruz. Ama hangimiz unutabilir; 1992 Erzincan depremini, 1999 Marmara depremini ve ardından Düzce depremini… Türkiye bir depremler ülkesi…

**

Bütün bu depremlere rağmen hala yeterli önlemleri alamadık. Hala sağlam bina yapamıyoruz. Eski ve çürük binalar ise hala ayakta. Hükümetin kentsel dönüşüm çalışmalarını takdir ediyorum.. Ama yeterli değil…

**

Bugün Kanal İstanbul Projesi yerine özellikle deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde ciddi bir kentsel dönüşüm seferberliğine gidilmelidir. Elazığ depremi bu bize kentsel dönüşümün önemini bir daha hatırlattı…

**

Japonya da bizim gibi deprem kuşağında olan bir ülke. Hatta bizden 10 kat daha riskli bir ülke. Ama 8 şiddetindeki bir depremde bile bir kişinin burnu kanamıyor. Biz de ise 5 ve üzeri depremlerde çok sayıda bina yerle bir oluyor…

**

Elazığ depremi inşallah Türkiye için bir milat olur. Hükümet depremden sonra değil depremden önce önlemleri artırmalıdır. AFAD, AKUT, Kızılay görevini çok iyi yerine getirdi. Arama kurtarma çalışmalarında çok iyi organize olundu..

**

Sivil toplum kuruluşları, sivil vatandaşlar ve Türkiye’nin tamamı Elazığ ve Malatya için tek yürek oldu. Uzun zamandır böyle birlik ve beraberlik ortamı oluşmamıştı. Birbirimizi sevmemiz için illa başımıza bir felaket mi gelmesi gerekiyor?..

**

Maalesef; her doğal felaketin ardından yine birileri tadımızı kaçırıyor, huzurumuzu bozuyor. Google’de depremden sonra “Elazığ Kürt mü? Diye tarama yapılmış. Bu taramayı yapan arkadaşların kanından şüphe duyarım…

**

Kanlarına ırkçılık mikrobu bulaşmış bu insanların. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Süryani. Hepimiz birlikte Türkiye’yiz. Acımız bir, tasamız bir, kaygımız bir ve en önemlisi kaderimiz bir…

**

Enkaz altında kalan Azize’yi kurtaran AKUT görevlisi Emine bir Kürt. Elazığ depreminin sembol ismi oldu. Emine hanımın Azize’yi kurtarma çabasını ne ben unuturum ne Türkiye unutur… Mesele Türk, Kürt ve Arap olmak değil. Mesele: insan olmak…

**

Enkaz altında kalan başka bir kadını kurtaran ise Suriyeli Mahmut isimli bir genç. Elazığ’da mühendislik okuyan Mahmut isimli genç, enkaz altında kalan kadını kurtarmak için ellerini parçalamış…Hem bir  insanı kurtardı hem de insanlığı kurtardı…

**

Van depreminde de benzer yorumlar yapıldı. İçimizdeki hasta ruhlu insanlara prim vermeyelim. Irkçılık ne dinimizde ne de kültürümüzde var. Hepimiz vatansever ve milliyetçi insanlarız. Ama asla ırkçı değiliz. Olamayız…

**

Elazığ ve Malatya’daki depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize de başsağlığı diliyorum. Allah beterinden korusun ve bir daha ülkemizde aynı acıları yaşatmasın…

**

Unutmayalım ki; deprem öldürmez, binalar öldürür. Çalmadan, çırpmadan sağlam binalar yapın. Oturduğumuz evler mezarımız olmasın. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini hiç unutmayalım…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi