Denge Sâhibi Olma-4-
Allah Resulü, hayâtının her aşamasında tam bir itidal örneği olmuştur. O aleyhissalâtu vesselam insanlara, harcama yaparken kendi imkânları dâhilinde kalmalarını, ne israfçı olmalarını, ne de kendilerini her şeyden mahrum bırakmalarını tavsiye ederdi. Mallarından bir şey isteyene de verilmesini dilerdi. Cenâbı Hak’da Kurânı Azûmüşşân’ında: "Elini boynuna bağlama (cimri kesilme), tamâmen de açma (tutumsuz olma), yoksa pişman olur, açıkta kalırsın” (1) buyurur. Rasûlullah aleyhissalâtu vesselam insanlığa iki aşırı uç olan savurganlık ve cimrilik arasında itidâlin yâni dengeli olmanın altın kuralını vermiştir, o da şudur ki; ne normal masraf ve hayır harcamaların da aşırı gitmek, ne de bunları cimrice çok kısmak. Bu altın kuralları hayatlarında uygulayan insanlar övülmüştür.
İsraf, lüks, gösteriş ve desinler anlayışı, aşırı tüketim birçok maddi ve mânevi sıkıntıların oluşmasına sebeptir. Mümin kişi hem kendi geleceği hem de nesillerin geleceği açısından her işinde tasarruflu olmak durumundadır. Yüce dînimizde “israf haramdır.” (2) Tasarruf gereklidir. Elimizde bulunan her şey emânettir ayni zamanda ölçülü kullanıp kullanmadığımıza dâir birer imtihan vesileleridir.
İnanan kişiler yaşamlarında dünya ve âhiret dengesini gözeten kişilerdir. Dengenin sağlanmasında bakış açıları önemlidir. Denge sâhibi insanlar yaptıkları işleri dünyevi bir beklenti olmadan yaparlar onların temel prensipleri ‘Allah rızâsı’dır. Ancak dengenin ibreleri şaşmamalıdır. İbreyi şaşıranlara târihten baktığımızda Nemrutlar, Firavunlar, Kârunlar helâk olmuşlardır. Nefisleri ağır basan, dengeyi tutturamayan dünya şaşkınları, onca saltanatlarına rağmen helak olmaktan kurtulamamışlardır. Târih tekerrürdür. Kıssalar, olaylar insanlara ibret içindir. Devamlı dünyevî yönün beslenmesi rûhun ihmal edilmesi dengesizlik işâretidir. Nemrud’un kaybı insan için de söz konusudur. Günümüzde Kârunlaşan, Firavunlaşan insanlar az değildir. Saadet asrında yaşayan Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam ve arkadaşları bu dengeyi tam kurmuş şahsiyetlerdi. En güzel dengeli davranış misalleri sevgili Peygamberimiz aleyhisselam’da odaklanırdı: "Gerçekten de Allah Resulü'nde sizin için güzel bir örnek vardır." (3) âyeti bu hakikatin ifâdesidir. Bu sebeple akıllı mümin, ‘dünyâya dünya kadar (çünkü geçicidir) ahrete de âhiret kadar (zirâ bâki yâni kalıcıdır) değer vermeli’ bu dengeyi şahsında ve yaşamında mümkün kılmalıdır.
Dengeyi sağlamak için müstakim=dosdoğru bir yol izlemek gereklidir çünkü: “O Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp, ölçülü bir biçim verdi.” (4) Bu yolda kişiler kendi bireysel gelişimleri adına ‘iç kontrol’ temin ederler. İfrat ve tefritten kaçınarak, orta yolu bulurlar. “Böylece biz sizi, insanlara şâhid (ve örnek) olmanız için vasat bir ümmet kıldık; peygamber de üzerinizde bir şâhid olsun. Senin üzerinde bulunduğun (yönü, Kâ'be'yi) kıble yapmamız, peygambere uyanları, iki topuğu üzerinde gerisin geri dönenlerden ayırd etmek içindir. Doğrusu (bu), Allâh'ın hidâyete ulaştırdıklarının dışında kalanlar için büyük (bir yük) tür. Allah, imânınızı boşa çıkaracak değildir.” (5) Âyetlerindeki ‘vasat ümmet’ tâbiri tefsirlerde; ‘Allâh’ın hükümlerine tüm insanlığın boyun eğeceği ve tüm insanlığın onlara bakıp hizâya geleceği, sapkınlıkların biteceği ve doğruyu bulmak isteyenlerin onlarda görebileceği dengeye sâhip bir ümmet; yeryüzünde insanlık, adâlet, eşitlik, hürriyetin en dengeli misallerini teşkil edecektir. Bunlar toplumsal olarak denge ölçüsüyken bireysel olarak da kişilere indirgediğimizde vasâti değer ölçüleri hayâtımıza hâkim olmalı ki, denge insanı olabilelim ve dünya âhiret dengesini sağlayabilelim. Bu sebeple olabilecek problem ve sıkıntıları aşabilelim.
Okuduklarıyla amel etmeye çalışan müminlere ne mutlu!
---------------------------
1- İsra, 29
2- A’raf, 31
3- Ahzab, 21
4- İnfitar, 7
5- Bakara, 143
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.