Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Denge Sâhibi Olma-3-

Denge Sâhibi Olma-3-

İnsanlara zulmedenler, ellerine geçirdikleri imkanları kendi menfaatleri için kullananlar, şan şöhret adına başkalarının haklarını ihlal edenler, insanları ezenler, üzenler, yakıp, yıkanlar bu dengesiz hareketlerinin hesâbını muhakkak vereceklerdir. Adâlet nedir? Adâlet, imânın sesini dinlemektir. İşte bu hakta dengedir. Ancak ‘haklı insaflı olur’ prensibinden hareketle denge insanı olunabilir. Hakiki anlamda inanan kişi her işinde yüce Yaratıcıdan korkarak hareket eder. Bu imânın gereğidir. Mümin kötülük yapamaz, yaparsa hemen pişman olur ve Rabb’inden af diler. Mümin haksızlık yapamaz çünkü Allah (c.c)’tan korkar. İnanan kişi Rabb’isinin koyduğu kuralları çiğnememek için devamlı teyakkuz hâlinde olur. Denge insanı ailesinde, eğitiminde, işinde, akraba ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde kısacası bütün hayat münâsebetlerinde dengeli ve itidallidir, ilâhi sınırları aşmaz. Bu sâyede hayâtı huzurlu, rahat ve mutludur.
Mümin kişinin çizgisi bellidir. Onun en büyük vazifesi kulluktur. Denge zıdların çoğuludur. Her şey zıdlarıyla bilinir. Dengeyi daha iyi kavramak için zıdlarından hareket etmek uygun olandır. Her fırsatta dengesiz tavırlar sergileyen, esen rüzgara göre yön değiştiren, savrulan kişiler denge insanı olamaz. Denge insanı, aklıyla ve gönlüyle birlikte hareket eden insandır. Her peygamber denge insanıydı. Onlar şahsiyetlerine oturttukları dengeli kişilikleriyle sosyal dengeyi kurmuş ve korumuşlardı. Hatta o seçkin kişiler şahsiyetlerindeki dengeyle sosyal barışı tesis etmişlerdi.
Cemiyetler içinde toplum bazında ihtilaf çıkarmama, yalanın en küçüğüne dahi tenezzül etmeme denge göstergesidir. Büyüklerdeki denge göstergeleri tevâzu, şefkat ve merhamettir. Küçüklerdeki denge tezâhürleri saygı ve büyüklenmemektir. Mümin kişi her konuda itidalli ve dengeli olmalıdır. Örneğin; kızgınlıkta ölçülü, itidalli olmak şarttır aksi hüsrandır, hamiyetsizliktir. Eğer insanda kızgınlık ve öfke durması gereken yerde durup aczîyet ve taşkınlık göstermezse o kişide sabır, cesâret ve hikmet gibi güzel ahlâki erdemler ortaya çıkar.
Dengeli insanlar sevgi varken kimseye kin ve nefret beslemezler. Ne aşırı ne geri hareket ederler onlar ancak ölçülü olurlar. ‘Sevdiğini bir dereceye kadar sev bir gün gelir düşmanın olur. Düşmanına bir dereceye kadar düşmanlık yap gün gelir dostun olur.’ Prensibindeki sevgi ve nefret derecesini gözetirler. Onlar sözlerinde de denge sâhibidirler. ‘Ya hayır söyle ya sus’ (1) kutsi sözü ve ‘az söz erin işi, çok söz hayvanın yüküdür’ atasözlerinin hakikati çerçevesince konuşurlar.
“(O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (2) Denge sâhibi kişiler ne aşırı harcayarak israf ederler ne de cimrilik yaparlar. Onların almalarında da vermelerinde de bir denge söz konusudur. Rabbi Teâlâ rızık temini konusunda hırs ve cimrilik gösterip haddi aşanların, dünya malına bel bağlayanların ahretteki korkunç hallerini şöylece ifâde ediyor: “Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay hâline! Malının kendisini ölümsüz kılacağını sanır. Hayır; o, and olsun ki, Hutâme'ye atılacaktır. Hutâme'nin ne olduğunu sen bilir misin? O, yüreklere çökecek olan, Allâh'ın tutuşturulmuş ateşidir. Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.” (3) Peygamber aleyhisselam’da; ‘Benden sonra size dünyânın çiçeklerinin (nimetlerinin) ve ziynetlerinin açılmasından (ve onlara gönlünüzü kaptırmanızdan) korkuyorum!’ (4) diyerek bu konudaki endişelerini dile getirmiştir.
Haddi aşmadan, isrâfa düşmeden yaşama dileğiyle efendim. Diğer yazımızda konuya devam edeceğiz inşaALLAH.
 -----------------
1- İbni Mâce, Edeb 4
2- Furkan, 67
3- Humeze, 1-9
4- Buhâri, Zekat 47

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi