Delikanlı olmak!
Konyaspor Başkanı Ahmet Şan...
Onun yerinde olmayı hiç istemezdim...
Ne insan olarak, ne başkan olarak...
Zor durumda...
Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal...
İki cami arasında kalmış “beynamaz” durumunda...
İdareci ama idare edemiyor...
Bir tarafta, bu kulübün önemli bir oyuncusunu arayıp, Uğur Tütüneker'in yeterli olup olmadığını masaya yatırıyorsun, kalsın mı, gitsin mi diye, oyuncuyla istişare ediyorsun, Galatasaray maçından sonra teknik adamını aslanların önüne atıyorsun, bir tarafta ise “hocamızın arkasındayız” diye açıklama yapıyorsun...
Sormazlar mı adama, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? diye...
Madem Uğur Tütüneker'in arkasında duracaksın, açıklama yapacaksın, bugüne kadar niye bekledin be adam?
Sahi niye?
Pazartesi günü yönetim kurulu toplantısında, bizzat beni arayıp, “Recep bey, tatsızlıklara son vermek için yumuşak bir açıklama yapacağız, bilgin olsun” diyen adam, o gün o açıklamayı yapardı...
Niye cumartesi'ye kadar bekledi?
Sebep?
Sakın Uğur Hoca baskı yapmış olmasın?
Kimbilir...
Her yönetim toplantısında, Uğur Tütüneker gündemin birinci maddesi oluyor, yeterliliği ya da yetersizliği tartışılıyorsa, basında ismi gündeme gelen “Nurullah Sağlam ile biz değil, yönetime gelmeyen arkadaşlar görüşmüş olabilir” diyerek, Zeki Çimen ve Hasan Dağlı'yı işaret ediyorsan, öbür taraftan da “Uğur Tütüneker'i Zeki Çimen ve Hasan Dağlı sahipleniyor” diye, bir elinle leğen tutup, diğer elinle kan kusturuyorsan, yuh yani ne diyeyim...
Ahmet Şan, keser gibi, koltuğu kaptırmamak için hep kendine yontuyor...
“Tütüneker” derseniz, kendini temize çıkarmak adına basına çamur atmaktan çekinmiyor...
Niye çekinsin ki...
Herkesi ar damarı çatlamış sanıyor...
Faturayı basına çıkaracaklar akılları sıra...
Tamam suçlayın da akıllı iki cümle kurun bari...
Birbirinize sahiplenmeniz inandırıcı olmasa bile en azından milleti güldürmeyin kendinize...
Ne garip!
Konyaspor'un kaderi acayiplikler üzerine mi kurulu olacak...
Akıl tutulması bu değilse nedir, söylen misiniz?
xxx
Ve...
Düne kadar yerden yere vurduğunuz, “bunlar taraftar değil, rantçı, bağımlı, alkolik” dediğiniz, insanlara şimdi çıkıp “Büyük Konyaspor taraftarı” demek, ikiyüzlülük değil de, ne?
Delikanlı olun biraz...
Soğan cücüğü kadar aklınızla, basını ve taraftarı karşı karşıya getirmeyi amaçlıyorsanız, yanılıyorsunuz...
Dönün geriye bakın, Konyaspor'dan ne teknik adamlar, ne başkanlar geldi ve geçti, ama basın ve taraftar hep buradalar...
Konyaspor'un iyi gününde buradalar, kötü gününde de...
İkiyüzlülüğünüzü yediremezsiniz...
xxx
Sağ olsun sevenler de, sevmeyenler de…
Arayan soranlardan, dahası meraklılardan anlıyoruz ne olduğunu…
Yazdıklarımızın geri dönüşümünü onların olumlu ya da olumsuz tepkilerinden alıyoruz…
Bazıları “kutlamak” bazıları “gaza getirmek” bazıları da “frene basmam” için arıyorlar…
Hakaret edenler de yok değil…
Ama onlar, daha çok kimliklerini ve kişiliklerini saklayıp internet delikanlılığı yapıp yorum göndermeyi tercih ediyorlar…
Maskeliler yani…
Olsun…
Gazetecilik zevkli meslektir…
Hele de sorumlu gazetecilik…
Paranız pulunuz olmaz, ama itibarınız olur…
Kimse size “şaşı” bakmaz, toplumda “kabul” görürsünüz…
Şükürler olsun ki, hiçbir kuruma, hiçbir adem oğluna “biat” etmeden adam gibi yapmaya çalışıyoruz işimizi…
Doğru yolda giden kaplumbağa misali…
Niyetim kimseyi kırmak değil…
Elmayla armudu birbirine karıştırmak da değil…
Hele de insanları karşı karşıya getirmek hiç değil…
Kendini Konyaspor'a taşıttıran olmadığım için de sonsuz şükürler olsun...
NOT: TSYD'nin Genel Başkanı ile Başkan yardımcısı ve diğer yöneticilerinin İstanbul ve Sille'de etrafında fır dönenler, taklalar atanlar şimdi TSYD'yi esefle kınıyorlar ya, işte ben buna gülüyorum...