Darbeler kendisi gibi hep soğuk havada mı yapılır?
12 Eylül 1980 ve Türk siyasi tarihinin karanlık sayfalarında yerini alan ve "Postmodern darbe" olarak nitelendirilen 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısının üzerinden 21 yıl geçti. Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kağıda döküldüğü günün adıdır 28 Şubat.
MGK tarihinin en uzun toplantılarından biri olan, Türkiye'ye siyasal ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizen bu tarihi toplantı, 8 saat 45 dakika sürdü. Çankaya Köşkü'nde saat 15.10'da başlayan toplantı, saat 23.55'te sona erdi.
MGK toplantısına Başbakan Necmettin Erbakan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, İçişleri Bakanı Meral Akşener ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman ve MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç da katıldı.
Toplantıda, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Bilican ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin Taner ile MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral Necdet Timur da hazır bulundu.
MGK bildirisinin yayımlanmasının ardından, 1 Mart 1997'de askerlerin MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Bu taleplerin arasında, "Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi" de vardı.
Erbakan, bu 20 maddedeki bazı ifadeleri kabul etmeyerek, kararları imzalamadı. 3 Mart'ta DYP'nin bazı önde gelen isimleri, hükümetten çekilme çağrısında bulundu. Çiller, Başbakanlık'ta bir araya geldiği Erbakan'ı "MGK kararlarını imzalaması" konusunda iknaya çalıştı.
Bu süreçte bir basın toplantısı düzenleyen Erbakan, yeni hükümet arayışlarına tepki göstererek, "Hükümet TBMM'de kurulur, MGK'da kurulmaz" ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde 11 Haziran'da irticaya karşı “Batı Çalışma Grubu” oluşturuldu. Haziranın 18'inde Başbakan Necmettin Erbakan ile yardımcısı Tansu Çiller, "giderek artan toplumsal gerginlik nedeniyle hükümetin nasıl devam edeceği" konusundaki görüşmelerinde uzlaştılar. Başbakanlığı Çiller devralacak, BBP hükümete girecek ve erken seçim yapılacaktı. Bu anlaşmadan sonra Erbakan aynı gün hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel'e sundu.
Türkiye’de bunlar yaşanılırken, Avrupa ve diğer Ülkeler yeni otomobiller üretiyor, Ülkelerinde vergi rekortmeni oluyorlardı.
Biz de ise Ağustos böceği misali Sağcı-solcu kavgaları, baş örtüsü laikliğe karşı anlayışları, irtica hortladı tezleri üretilirken, birileri de bankaların içini boşaltıp zararı da devlete ödetiyorlardı.
İşte darbelerden bize kalan kazanımlar. Bir daha yaşamamak dileği ile;
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.