Dalkavuk her yerde dalkavuktur!
“Kıssadan bir hisse ile başlamak lazım bu yazıya” dedim kendimce...
Öyle de yaptım...
Google amcaya sordum, “Dalkavuklarla alakalı ne var sende” diye...
Bir sürü malzeme verdi...
İçlerinden birisini çok sevdim...
Dolayısıyla da sizinle paylaşayım istedim...
xxx
Bir zamanlar bir padişah can sıkıntısından kurtulmak için dalkavuk aramaya başlamış. Ama sıradan bir dalkavuk değil, ülkenin en iyi dalkavuğunu arıyormuş. Dört bir yana haber salınmış. Ülkenin çeşitli yerlerinden yüzlerce kişi padişahın dalkavuğu olmaya talip olmuş.
Padişah adayları sırayla huzurunda kabul etmeye başlamış.
İlk aday kendisini tanıtıp çalıştığı yerleri anlatmaya başlamış. Padişah sabırla dinledikten sonra, demiş ki:
- Aslında sen pek dalkavuğa benzemiyorsun.
Dalkavuk adayı:
-Nasıl olur padişahım? Hizmetinde bulunduğum herkes benden övgüyle bahsederdi.
Onlara da sorsanız benim ne kadar iyi bir dalkavuk olduğumu anlatacaklardır, diyerek kendini savunmaya çalışırken...
Padişah, bu adayın istediği dalkavuk olmadığını söyleyip, diğer adayı çağırtmış. Aynı konuşmalar defalarca tekrar etmiş.
Gelen herkes kendisini ve çalıştığı yerleri anlatıyor, padişahın "Sen pek dalkavuğa benzemiyorsun" sözüne karşılık, kendilerini savunmaya fırsat bulamadan sıra diğer adaya geliyormuş.
Nihayet bir aday da kendini tanıtınca padişah yine aynı sözle eleştirmiş:
- Aslında sen pek dalkavuğa benzemiyorsun.
Aday:
- Pek benzemem padişahım!
Padişah:
- Dur bakayım sanki biraz benziyorsun?
Aday:
- Biraz benziyor olabilirim padişahım!
Bu sözler üzerine padişah, adamı sarayın dalkavukluğuna almış.
xxx
Dalkavukluğu her insan yapamaz...
Özel bir meziyet gerektirir...
Patron, “siyah”a “beyaz” mı dedi, “hayır patron bu siyah, beyaz değil” demeyeceksin, dediğin anda yallah...
Dalkavukluğun birinci şartıdır tastikleyici olacaksın...
Hemen hemen her alanda var dalkavukluk...
Siyasette, sporda, sanatta...
Hastalıktır dalkavukluk...
Dedim ya, sağlıklı ve karakterli insanların yapacağı bir iş değildir...
Dalkavukluğun aslında kimseye bir getirisi de yok...
Belki götürüsü daha çok...
Bunun bilincinde olan olan patronlar, yönetenler bu tiplere çok fazla pirim vermeseler de, etraflarında böyle dalkavukların olmasını da istiyorlar...
Hoşlanıyorlar...
Şakşaklanmak insanın doğasında var...
Ancak, bunlara itibar etmeyenler de var...
Dürüst, kendini bilen, kimliğini ve kişiliğini ortaya koyan, düşüncesini yutkunmadan doğru ve açık bir şekilde ifade edenlere pek bulaşamıyor bu dalkavuklar...
Dün Musa Arat'ın etrafında fır dönenler, bugün “Hasan Angı'nın yanına nasıl sokuluruz” derdindeler...
Bu insanlar nedeniyle adeta bir rant aracına dönen siyaset ve kurumlar bu dalkavuklardan kesinlikle temizlenmelidir...
Ve bunu başarabilen yönetenler takdir ile anılır ve tarihe geçerler...
Allah, hem ülkemizi hem de şehrimizi yönetenleri bu dalkavuklardan ve şakşakçılardan esirgesin...
Ne diyeyim başka.