Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Çocuk Hakları Sözleşmesi varsa çocuk hakları nerede peki?

Çocuk Hakları Sözleşmesi varsa çocuk hakları nerede peki?

Her milletin kendine mahsus gelenek görenek, kültürel değerleri vardır. Bu gelenek ve kültür değerleriyle büyütülen çocuklar, bu değerleri istikbale taşıyarak, her milletin geleceğini de şekillendirmiş olurlar. Toplumun temel taşı kabul edilen ailenin ve bilhassa çocukların gelişimi, doğal bir ortamda sağlıklı büyümesi, bilgi edinmesi, eğitim görmesi, ahlaki değerlerle donatılması ve her türlü tehlikelerden korunması gerekmektedir. Bu bağlamda öncelikle aile, devlet ve bununla birlikte tüm toplum bu mesuliyete ortaktır.

Çocuklar dünyaya geldiğinde kendini koruyamaz, özel ilgiye, bakıma ve korunmaya muhtaç olarak doğarlar. Bununla birlikte bugün yeryüzünde en büyük acıları çocuklar çekmekte, her türlü zulme maruz kalmaktadırlar. .

Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edildi. 2 Eylül 1990'da yürürlüğe girmiştir. Çocuk haklarının uluslararası bir ortamda korunması için bir örgüt kurma hedefi ilk kez 1894 tarihinde Jules de Jeune tarafından dile getirilmiştir. Buna karşılık ilk resmi teşebbüs 1912 yılında İsviçre'de gerçekleştirilmiş, bunun gibi başka bir çalışma da aynı zamanda Belçika'da yapılmıştır. 1989'da kabul edilen sözleşme 54 maddeden oluşmakta, çocukların hakları hem ulusal hem de uluslararası hukukta yer almaktadır. Ancak bugün bu sözleşmeye kimler ne kadar bağlı kalmaktadır?

Bugün dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri savaş ve afet bölgesinde yaşıyor ve bu olumsuz şartlardan en çok çocuklar etkileniyor. Dünya nüfusunun 2,2 milyarını teşkil eden çocuklar farklı nedenlerle korunmasız kalmaktadırlar.

2018 yılı UNICEF verilerine bakıldığında, savaşlar, çatışmalar, kuraklık, salgın hastalıklar ve kıtlık gibi sebeplerden her gün 10 bine yakın çocuk öksüz ve yetim kalıyor ve yaklaşık 140 milyon öksüz ve yetim kalmış. Ancak istatistiklere aksetmeyen sayısının çok daha fazla olduğu ve 400 milyon çocuğun öksüz-yetim kaldığı tahmin ediliyor. Bu oranın % 80'i Müslüman coğrafyasında.

Milyonlarca çocuk bugün evlerinden barkından koparılmış durumda.

Çatışma bölgelerinde yaşayan tahminen 27 milyon çocuk okula ulaşım sağlayamıyor.

Yine tahminen 300.000 çocuğa askerlik yaptırılıyor.

Birkaç yıl evvel Arakan'dan Bangladeş'e kaçmak zorunda kalan 650 bin kişiden yarısı 18 yaşın altındaydı. Doğu Türkistan'da 2017 yılında 500 bin çocuk Çin hükümeti tarafından ailesinden kopartılarak yatılı okullara yerleştirildi. Bugün bu rakam kaç bine ulaşmıştır sizce?..

BM verilerine göre her saniyede bir çocuk yetersiz beslenmeden(açlıktan)dolayı hayatını kaybediyor.

İlaç yetersizliği ve uygun olmayan koşullar nedeniyle ölen çocuk sayısı küçümsenemeyecek kadar çok.

Türkiye'de binlerce çocuk hapishane koşullarında büyüyor.

Dünyada ve ülkemizde çok sayıda çocuk tacize-tecavüze uğruyor.

Bugün milyonlarca çocuk şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor.

Çok sayıda çocuk dilendiriliyor

Çok sayıda çocuk zorla çalıştırılıyor.

Kıyıya Aylan bebekler vuruyor, füze altında yine çocuklar kalıyor...

Filistin'de işkence görüyorlar...

Organ ticareti, seks ticareti için kaçırılan çocuklar... küresel elitlerin sapkın istekleri için kullanılan mülteci çocuklar var maalesef! Savaş mağduru çocuklar var. Mankenlik yaparken yorgunluktan ölen, film, dizi çekimlerinde tacizlere dayanamayan intihar eden çocuklar var bugün. Daha dünyaya gelmeden kürtaj edilen bebekler var. Daha nice acılara maruz kalan, pek çok sorunla mücadele etmek durumunda kalan çocuklar var. Çocuk Hakları nerede o zaman?

Çocuk Hakları Sözleşmesi ilan edilmeden 1400 yıl evvel kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesini önleyen, ''çocuklarınızın odasına kapıyı vurmadan girmeyin'' diyen, torunu omzuna çıkınca secdeyi uzatan, ''çocuklarınızın yüzüne vurmayın şahsiyetsiz yetişirler'' diyen, çocuklara selam veren, onlarla konuşurken eğilen ve onlarla aynı hizaya gelen, kedisi ölen çocuğa başsağlığına giden vb. misali bir Peygamber (sav)'in ümmetiyiz ve bugün çocuklarımızı doğru düzgün yetiştiremiyor, küfrün maddi manevi saldırılarından koruyamıyoruz ne yazık ki!

Tüm küresel çetelere karşı çocukları korumak Müslümanın şiarı olmalı, lakin bırakın tüm dünya çocuklarını Müslümanlar kendi çocukları dahi koruyabilmekte midir? Televizyonlar, İnternet, eğitim vs. gibi araçlarla çocuklarımızı yetiştirenlere karşı alternatif olarak neyi geliştirdik?

İslam'a mı sarıldık? Bizler sadece şikayet edelim... çocuklarımızı onlar büyütsün, zulüm etsin!

Velhasıl şu dünyada bilhassa şu zamanda zordur çocuk olmak, sözde hakları olsa da...

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi