Canların Cânı, Şaban Ayının Sultânı
Allah Teâlâ’nın mümin kullarına en büyük ikramlarından birisi de Şaban ayının sâhibi son Peygamber Hz.Muhammed aleyhisselam’dır. O’na ve O’nun yoluna canlar kurban…
O aleyhissalâtu vesselam inananlarının elinden şefkatle tutup onlara dünya ve ahret mutluluğunu kazanmanın yollarını öğretmiştir. O aleyhissalâtu vesselam insanları günahlardan kurtuluşa, nefisleriyle mücâdeleye, şeytana ve şeytan kılıklılara aldanmamaya çağırmıştır. Hz. Peygamber, Müslümanlara ne büyük bir ikrâmı ilâhidir.
Şaban ayının Sultânı, dünyâya gönül bağlayanları hassâsiyetle uyarıp bizlere dünyânın iyi ve kötü taraflarını anlatarak onun câzibesine kapılmamamızı istedi. Yine O gününü gün edenlere değil ebedi mutluluğu geçici dünyevi mutluluğa tercih edenlerden olmamızı arzu etti. Bizlere her zaman dosdoğru yol yâni en doğru istikâmet ‘sırâtı müstakim’ çizgisinin aydınlık yolunda, Kur’ân’ın ışığında ilerlememizi tavsiye etti. Bu yolda ilerleyenleri cennetle müjdelerken yoldan sapanların acıklı âkibetini hatırlattı.
O aleyhissalâtu vesselam insanları câhiliyenin bataklığında yüzerken, insanlığın zirvesine çıkartan bir yaşam tarzıyla geldi. Kusurların bir bir yok edildiği, hatâların giderildiği, eksikliklerin tamamlandığı yepyeni bir mümin kişiliği inşa etti. Hangi ortamda her nerede olursak olalım mutlak vâr olan yüce yaratıcının bizimle berâber olduğu bilincinin yerleştirilmesiyle herkeste Allah (c.c) korkusu inancını içlerimize sindirdi. Bilerek veya bilmeyerek işlenen kötülüğün arkasından hemen iyilik yapılması prensibiyle inanan insanların ruhlarını yücelik sırrına eriştiren o kutlu Nebi’ye çok şey borçluyuz.
Dahası Müslümanlıkta olması gereken bütün bu ulvi düsturlar için bizler bir bedel ödemedik. Hazır bulduğumuz her doğrunun her güzelin bedeli bir şekilde ödenmeli. Hiç olmazsa o değerli hakikatleri bugünün tüm olumsuzluklarına rağmen hayâta koymanın mücâdelesini vererek bir gayret göstermeliyiz. O aleyhissalâtu vesselâm’ın sünnetlerini yaşayarak Şaban ayına olan hürmetimizi belirtmeliyiz.
O aleyhissalâtu vesselam bizim varlık nûrumuz, yüz akımız, kıymetimiz, tek rehberimizdir. O’nun müminlere va’z ettikleri bizim şaşmaz ölçülerimizdir.
Yüce Yaratıcının bizi her vakit görüp gözettiğini be sebeple de davranışlarımıza, amellerimize çeki-düzen vermemizi bizlere O aleyhissalu vesselam öğütlemiştir. İnsanlara dâima güzel muâmele yaparak iyi geçinmemizi, hayır ve hasenat sâhibi olmamızı, hakkı ve bâtılı birbirinden ayırmanın yâni furkanın ölçülerini göz önünde bulundurmamızı O kutlu Nebi bizlerden istemiştir. Yine O, kalbimizi rahatsız eden hareketleri yapmamamızı, şüpheli şeylere karşı dikkatli olmamızı, üstümüze vazife olmayan işlere karışmamamızı istemiştir. Ömür sermâyemizi dâima doğru değerlendirmemizi arzulayan son Peygambere ümmet olarak minnettârız… Bu hususta ne dense az, ne yazılsa eksik olur.
Şaban ayının sâhibi, ümmetinin umûdu, kâinâtın güneşi Peygamber aleyhsselâm’a canlar fedâ… Yoluna ömürler serilsin, salat-selam ve duâlara durulsun. O aleyhisselâm’a en yüksek, ulvi makamlar verilsin, şefaatine erilsin inşa Allâhu Teâlâ.
O’nu nefsimizden aziz bilelim, izince gidelim, buyruklarını tutalım. Sevgisini yüreğimize can suyu bilelim, muhabbeti Rasûlullâh’a kavuşalım. Unutmayalım bizler müminle olarak O’nunla değerliyiz. Kıymeti harbiyemiz O’nun feyiz ikliminde saklı. O’nun lütfuyla erişilir mânâ yüceliğine. O’nun şefaatiyle girilir cenneti âlâya. Yaşanan tüm güzellikler O’nun güzelliğinden akislerdir.
Şaban ayında ve her dâim O’na olan aşkımız ve muhabbetimizin hiç tükenmemesi temennisiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.