Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Câmi ve Gençlik

Câmi ve Gençlik

Diyânet İşleri son yıllarda klasik din anlayışının dışına çıkarak insanımıza ve insanlığa faydalı pek çok çalışmaya imza atıyor. Başkanlık her sene toplumun güncel problemlerin bir husûsu seçerek o sene seçtiği konu üzerinde yoğunlaşarak çeşitli çalışmalar yürüterek sosyal hayatta bir farkındalık oluşturuyor. Seçilen konulara baktığımızda, ‘ancak bu kadar doğru tespitler olabilir’ diyorsunuz. Geçtiğimiz senelerde 2011 yılında ‘Cami ve Çocuk Buluşması’ gerçekleştirildi, konuyla ilgili çarpıcı sloganlar seçildi. 2012 yılında ‘Cami ve Engelliler’, 2013 yılında ise ‘Cami ve Kadın’ konusuna ilâve bu sene de ‘Cami ve Gençlik’ konusu seçilmiş. Sloganı da gençler bulmuş harika bir vuruş içeriyor: “GEÇ KALMA GENÇ GEL”

Çalışmalarıyla toplumun doğru yapılanması adına uyduruk değil, ‘dostlar alış verişte görsün’ tarzında değil ciddi katkılar sağlayan Diyânet’i gönülden kutluyoruz. Uzun zamandır alarm veren aile-gençlik-çocuk ve toplum için dertleniyor, hayıflanıyor, bu kadar insanları ifsat edici şeyden onları nasıl koruyacağız, onları tekrar dine nasıl yaklaştıracağız kaygılarıyla elden geldiğince hızlanan ferdi gayretlerimize eklenti olma bâbında Diyânet’in başlattığı çalışma ile âdeta yüreklerimize bir serinlik geldi. İyi ki varsın dedik. Kutluyoruz Başkanlığın her çalışmasını.

Diyânet işleri Başkanlığı bu çerçevede yurdun dört bir yanında Müftülük, Üniversiteler ve Gençlik kuruluşları bünyesinde çeşitli etkinlikler düzenleyerek gençlerle câmileri ve dîni buluşturdu. Ankara’da, Bursa’da, Siirt’te, Mardin’de, Şanlı Urfa’da, Maraş’ta, Malatya’da, Kütahya’da, Çorum’da, Giresun’da, Yalova’da kimi zaman Üniversite kampüslerinde kimi zaman câmi içerisinde gençlerle buluşuldu. Hatta bu kapsamda cezâevlerindeki gençler de unutulmadı.

Bu çalışmalarındaki hedefi anlatan yetkililer şu açıklamalarda bulundular: ‘Câminin mâneviyâtıyla gençliğin enerjisini buluşturmak istediklerini, gençlerin câmiye aktif katılımlarını sağlamayı ve câminin gençliğe kazandıracakları konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçladıklarını’ anlatırken; ‘Ayni zamanda câmilerin mihrap, minber ve kürsülerinde görev yapan din gönüllülerinin gençliğe hitap edebilecek, onların gönül ve ruh dünyâsına girebilecek  yeni bir dil ve yeni bir üslûba kavuşmalarını arzu ettiklerini, gençliği anlamak geleceği inşa etmek demek olduğunu, İslâm’ın mâbedi ve Kâbe’nin birer şûbesi sayılan câmilerin safları genç nesilden mahrum kaldığında o mâbedler kimsesiz kalır.’ Düşüncelerinden hareket ederek bu çalışmaları başlattıklarını, belirtirken devamla;

‘Maalesef bugün nice câmilerimiz var ki, gençlerden yoksun olduğu için duvarları soluk, minâreleri mahzundur. Cenâbı Hak, her insana dünyâda yaşayacağı bir zaman dilimi bahşetmiştir ki buna ömür denir. Ömür, imar ile ayni kökten gelir. Ömür ile imar arasındaki bu münâsebet sebebiyledir ki imar ile geçmeyen bir ömür, ömür değildir. Kişi kalbini, gönlünü ve yüreğini imar etmeden beldeleri, şehirleri ve yeryüzünü imar edemez. Her insan kendini imar edebilmek için ise imânın ardından ibâdete, câmiya, ve mâbede muhtaçtır. Gençlerin mânevi değerler doğrultusunda geleceğin sorumluluğunu yüklenebilecek nitelikte yetişmesini kendilerinin en büyük gâye ve hedefleri olduğunu’ vurguladılar. Diyânet İşleri Başkanlığı olarak il, ilçe müftülükleri, müşâvirlikler ve ataşelikler vasıtasıyla yapılacak bir dizi etkinlikte câmilerde gençlik buluşmaları, üniversite yurtlarında seminer ve paneller, gençlik çalıştayları, engelli gençlerle buluşma programları, cezâevlerindeki gençlerle toplantılar yapacaklarını söylediler. Bunlar hakikaten memleketimizin ümit ışıkları olan gençlerimizin geleceği adına son derece sevindirici gelişmelerdir.

Konu ile ilgili açıklamalar yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, câmilerin işlevi ile ilgili toplumda yanlış bir algı olduğunu söyledi. Görmez, “Gençler câmiye gittiğinde birinin kulağına bir şey fısıldadığı zaman büyükler tarafından ‘Câmide dünya kelâmı konuşulmaz’ deniliyor. Bu doğru değildir. Ben, gençlere çağrıda bulunuyorum; gelin câmiye birlikte dünya kelâmı konuşalım. Yeter ki konuştuğumuz kelam güzel olsun.” dedi. Devamla; ‘Asıl amacımız; câmilerimizi biraz hayâtın kıyısından hayâtın merkezine, kalbine çekebilmek ve sâdece belirli bir yaşın üzerinde vatandaşlarımızın gidip ibâdet ettikleri bir mekan değil de çocukların, gençlerin, kadınların, toplumun her kesiminin aynı zamanda gidip muhabbet edebildikleri, gidip kaynaşabildikleri, ruhen ve kalben kendilerini geliştirdikleri bir mekâna dönüştürmek.’ Olduğunu söyledi.

Câmi içerisinde Diyânet olarak kullandıkları dilin gençliği kuşatmamasından yakınan Görmez; ‘Onların gönül dünyâsına hitap edebilecek bir gönül dili arayışını gençlerle birlikte gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Modern zamanlarda gençliği kuşatan pek çok mânevi hayâtı kemiren tehlikelerle gençlik karşı karşıya. Câmiler, mâbetler târih boyunca insanoğlunun gönül dünyâsını, ruh dünyâsını imar etmesine yardımcı olan çok önemli müesseselerdir. Ama bizim toplumumuzda yıllardır câmi biraz hayâtın kıyısında, kenarında kaldı. Câmiler belirli yaşın üzerindekilerin gidip ibâdet ettikleri sâdece namaz vakitlerinde açılan, namazdan sonra kapanan birer mekan olarak algılanmaya başlandı. Bu kesinlikle doğru değildir. Diyânet işleri Başkanlığı olarak câmilerimizi, günün bütün saatlerinde kapısı açık olan, bilhassa gençlerin gidip muhabbet edebildikleri, sohbet edebildikleri mekanlara dönüştürmek diliyoruz. Câmilerimizi de bundan sonra daha çok tüm bu hedefleri dikkate alarak yeniden tasarlamak durumunda olduğumuzu tespit etmiş bulunuyoruz.’diye konuştu.

Bu güzel çalışmalar ülkemize, insanımıza, yüreklerimize hayırlar, bereketler ve güzellikler getirsin efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi