Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Bosna savaşından filmlik bir hikaye

Bosna savaşından filmlik bir hikaye

1992-1995 yılları arasında Bosna-Hersek'te yaşanan savaşta 250 binden fazla insan hayatını kaybetti. 4 yıl boyunca süren iç savaşta yüz binlerce insan ülkesini terk etti. Yugoslavya’nın trajik bir şekilde dağılması milyonlarca insanın hayatını darmadağın etti..

**

Bosna’da yaşananlar ise insanlığın vicdanında derin yaralar açtı. 20 bin çocuk savaş kurbanı oldu.  Binlerce kadın tecavüze uğradı. Savaştan geriye yıkık hayatlar ve unutulmayacak hikâyeler kaldı. Bu hikâyelerden bazıları filmlere konu olacak türden olaylar…

**

Yugoslavya'nın dramatik bir şekilde dağılmasının ardından 1992-1995 yılları arasında Bosna'da yaşanan savaş geride çok sayıda hikâye bıraktı. Bunlardan biri de Saraybosnalı Sırp Çedomir Domuz ve Boşnak Adnan Dosliç’in hikâyesiydi…

**

2009 yılında Bosna-Hersek’e gittiğim zaman bu hikâyeyi duymuştum ama detayını çok bilmiyordum. Değerli ağabeyim Doç. Dr. Ufuk Süslü, bu olayın doğru olduğunu hatta bu iki askerin de mezarını ziyaret ettiğini anlattı..

**

yaziya-girecek-resim_880x440.jpg

BOŞNAKLARIN KANIYLA HAYATA TUTUNDU

Yugoslavya zamanında Saraybosna'da polislik yapan Çedomir Domuz, Bosnalı bir Sırp’tı. Çedomir’in savaştan birkaç ay önce ameliyat olması gerekir, Çedomir'e kan vermeyi kabul eden 9 kişi de Müslüman Boşnak'tır…

**

Bosna'yı savunan çoğu Sırp ve Hırvat kökenli gibi o da sadece ülkesine âşıktır. Bu ameliyat öncesi yaşananlar Çedomir'i çok etkiler... Savaşın patlak vereceğini bir süre öncesinden tahmin eden Çedomir Domuz, 30 kişilik bir ekip toplar çevresine, hepsi de gerçekten güvendiği adamlardır...

**

Savaş başlayınca, Saraybosna'daki polisler de etnik kökenlerine göre ayrılırlar. Ancak Çedomir Domuz -soyadının bizdeki domuzla bir bağlantısı yok. Bosna'da bu sadece bir isimdir. Boşnakça'da domuz, svinja şeklinde söylenir…

**

Sırp kökenli olsa da, Müslüman Boşnakların, yani onun bakış açısı ve değerlendirmesiyle saldırı altında olan Bosna halkının yanında yer almayı tercih eder. Saraybosna çevresindeki İgman Dağı'na ekibi ile çıkan Çedomir, 42 ay devam eden kuşatma boyunca şehri savunmaya çabalar…

**

Dağda Çetniklerin cephesini yarıp, şehre mühimmat ve yiyecek yardımı yapılmasını sağlar. Arkadaşı Adnan Doslic ile ölürlerse dağda yan yana gömülmek için sözleşirler ve vasiyet yazarlar. Çedomir, bir Temmuz ayında vurulur. Gömülmeyi vasiyet ettiği yer Sırpların elindedir…

ADNAN'LA YAN YANA GÖMÜLDÜ

Dostları gizlice Sırpların elinde olan topraklara geçip Çedomir'in naaşını defneder. 5 ay sonra da dostu Adnan şehit düşer. Adnan'ın naaşı, Bayramiç'teki şehitliğe gömülür. Ancak not defteri arasında Çedomir ile vasiyeti bulunur ve mezarı İgman Dağı'na, Çedomir’ın yanına alınır.

**

Bosna Hersek’te herkes Çedomir'in şehadetine inanıyor. Eşi Vesna Hanım, Müslüman olduktan sonra eşinin mezarında ne okuyacağını düşünür. Rüyasında onu tabutunun içinde ellerini ağzına kapatmış bir durumda görür. Danıştığı bir cami hocası bu rüyayı, kelime-i şehadeti diliyle söylememiş olsa bile eşinin şehit olduğu şeklinde yorumlar...

Boynunda komutanının savaş sırasında kendisine verdiği Ayet-el Kürsi, yaşlı bir teyzenin verdiği tesbih ve kendi taşıdığı haçla birlikte savaşırmış Çedomir.  Saraybosna'da İgman Dağı'ndaki mezarında da işte o şekilde çekilmiş bir fotoğrafı var Çedomir'in...

**

Bu çarpıcı yaşanmışlık, insanların hangi şartlarda yaşarlarsa yaşasınlar, hangi inanca veya ırka mensup olurlarsa olsunlar, vatanlarına olan bağlılığını açıkça gözler önüne seriyor. Çedomir ve Adnan’ın ve nicelerinin hikâyeleri savaşların soğuk ve acımasız ortamında insanlığa ümit ışığı olmaya devam ediyor…

**

Bu hikâyenin bir gün bir sinema filminde yer alacağını ümit ediyorum. Bosna’nın ünlü yönetmenleri Mirsad Herovic, Aida Begic gibi yönetmenlerin bu sıra dışı hikayeyi tüm dünyaya duyurmalıdır…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi