Bolu'da Küller Arasında Kalan 78 Can: Lüksün Gölgesindeki İhmalkârlık
Geceye karanlık bir ağıt gibi düşen yangının ardından, Bolu kayak merkezinde geriye kalan tek şey; küle dönmüş bir otel ve 78 canın yokluğu… Hayallerle dolu bir tatil, tarifsiz bir felaketle sonuçlandı. O gece orada olanlar, sıcacık odalarında huzur bulmayı beklerken kendilerini bir cehennemin tam ortasında buldular.
Ne garip, değil mi? Geceliği küçük bir servete mal olan bu lüks otel, güvenlik ve sorumluluk söz konusu olduğunda ne kadar da aciz kaldı. Mermer kaplı lobiler, göz kamaştıran avizeler, sonsuzluk havuzları… Ama bir yangın çıkış kapısı bile, bir duman dedektörü bile insanları kurtarmaya yetmedi. 78 can bu ihmalkârlığın bedelini ödedi. Onlar, yalnızca birer sayı değil; birer anne, baba, evlat ve dosttu.
İhmalkârlık ve Bedeli
Yangının sebebi olarak elektrik tesisatındaki bir arızadan bahsediliyor. Elektrik tesisatının bakımı, yangın güvenlik önlemleri, duman tahliye sistemleri… Bunlar, bu kadar yüksek meblağlar talep eden bir otel için birer lüks müydü, yoksa görmezden gelinen birer detay mı? İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? İhmalkârlığın sonucu, sadece 78 kişinin ölümü değil; onların ardında bıraktığı ailelerin, dostlarının ve sevdiklerinin hayatlarının paramparça olmasıdır.
Hayalleriyle Gelenler, Külleriyle Gidenler
Bir düşünün; o otele gitmek için aylarca plan yapan aileleri. Çocuklar, karın tadını çıkarmayı hayal ediyorlardı. Belki bir anne, kendine uzun zamandır ilk kez dinlenme şansı vermişti. Belki bir çift, hayatının en güzel anılarını burada biriktirmek istemişti. Ama şimdi geriye sadece kül ve gözyaşı kaldı.
O lüks otelin görkemi, o gece yaşanan çaresizlikle yerle bir oldu. Yangın alarmı çalışmadı. Çıkış kapıları dumanla kilitlendi. İnsanlar can havliyle pencerelere koştu, ama yardım gelmedi. Onları kurtaracak olan sadece bir sistemdi; basit, çalışır bir güvenlik sistemi. Ama o sistem çalışmadı. Ve hayatlar söndü.
Lüksün Ardındaki Boşluk
Bu olay, yalnızca bir yangın felaketi değil; paranın ve lüksün insan hayatı karşısında ne kadar değersiz olduğunu gösteren bir tablo. Lüks tatil otelleri inşa ederken, parlayan yüzeylerin ardındaki karanlık gerçekleri unutuyoruz. İnsan hayatı sadece gösterişli lobilerle değil, alınan güvenlik önlemleriyle korunur.
Şimdi geriye yanıtlanması gereken sorular kaldı: Bu kadar yüksek fiyatlara rağmen, o otelde güvenlik neden yoktu? Otel yönetimi, denetimlerden nasıl geçti? Bu 78 canın hesabını kim verecek?
Küllerden Bir Ders Çıkarmak
78 canın ardından sessiz bir çığlık yükseliyor. Belki bu çığlık, benzer acıların tekrar yaşanmasını önler. Çünkü artık hiçbir otel, hiçbir yönetim, hiçbir yetkili "ihmal" kelimesinin arkasına saklanamaz. İnsan hayatı, lüksün gölgesinde unutulacak kadar değersiz olamaz.
Bu yangın, sadece bir oteli değil, hepimizin vicdanını yakmalı. Geriye kalan külleri, sorumluluk ve önlemlerle yeşertebiliriz. Ama önce 78 canın hatırasına sahip çıkmalı, onları unutmamalıyız. Çünkü onlar, "ihmalkârlığın" bedelini hayatlarıyla ödediler.
Ve şimdi bize düşen, şu soruyu sormak: Daha kaç can kaybetmek gerek, ders alabilmek için?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
"Ey yüce ALLAH’ın asil kulları!
Yanıtla (0) (0)Aslına dön, Yaradan’ın emirlerini yerine getir ve yalnızca O’na kulluk et ki kurtuluşa eresin. Vallahi, bundan başka çare yok!"
Bu Gidiş Nereye?
Yanıtla (1) (0)Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yüzyıldır, toplumları Yüce ALLAH’ın emirlerinden uzaklaştırarak, zulümle ve barbarlıkla şeytani bir sistemi sevdirmeye çalıştınız. İnsanları