Türkiye'nin ekonomiyle imtihanı yıllardır bitmiyor.

Kimine göre sürekli iyiye giden bir ekonomi varken belli bir kesim ise tam tersini düşünüyor.

Bu süreçte en çok kaybeden kitle hep olduğu gibi asgari ücret ile çalışanlar.

Ülkemizde geçmişten bugüne işçi kesimi ekonomik anlamda rahat bir nefes alamadı.

Son yıllarda hayatın pahalılaşmasıyla durumlar daha da vahim hale geldi.

En basitinden market alışverişlerinizi kıyaslayarak bunu anlayabilirsiniz.

Gıda ihtiyaçları için doldurduğunuz market sepetinde bir yılda neler değişmiş örneklerle bakalım.

****

5 litrelik aynı marka ayçiçek yağı 2019 yılının Eylül ayında 35 lirayken şuan 50 lira.

1 kilo çay 25 lirayken bu yıl 30 liraya yükseldi.

2,5 kiloluk pirinç paketi 20 liraydı şimdi 28 lira...

2 lira olan makarna paketi 3 lira...

20 lira olan 1 kilo zeytin 30 lira...

Kilosu 25 lira olan peynir 35 lira...

1 kilo tahin 25 liradan 35 liraya...

****

Bu liste uzayıp gider...

Örnek verdiğim market sepetini 2019 yılında toplayınca 152 liraya alabiliyordunuz.

Şuan aynı sepeti 210 liraya zar zor doldurabilirsiniz.

Yani bu da yaklaşık olarak yüzde 40'lık bir artış demek oluyor.

Ucuzlayan ürünü geçtim fiyatı sabit kalan ürün bile neredeyse yok.

Kötü giden ekonomiyi birde pandemi vurdu tabi. Zam üstüne zam yağmaya devam ediyor.

****

Peki bir yılda asgari ücrette nasıl bir değişim yaşandı?

2019 yılında 2.020 lira olan asgari ücret yüzde 15 zamlanarak 2.324 lira olmuştu.

Market sepetinde bakarsak asgari ücretli yüzde 25 zarar etmiş.

Diğer giderleri karşılaştıracak olursak kayıp gerçekten çok büyük.

Durumu anlatabilmek adına market sepetindeki bazı ürünlerle örnek verdim.

Şimdi soruyorum; Ekonomi iyiye mi gidiyor? Yoksa kötüye mi?

Bu cevabı bulacak olan sizlersiniz...