Muammer Çelik

Muammer Çelik

Beyin Yıkama Metodu

Beyin Yıkama Metodu

Beyin yıkama: İnsanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, insanın başka bir yönde düşünmesini ve davranmasını sağlamaktır.

Beyin yıkama: Basitçe zihin mimarlığı, veya daha kompleks bir ifadeyle toplumsal psikolojik bilinç mimarlığı denilen faaliyet. Uygulama; toplum geneline, dar topluluklara veya kişilere karşı yürütülebilir.

Bugün biz dünyada yeni, güncel olarak buna hangi bilimsel veya psikolojik terimi kullanırsak kullanalım, bu ilk çağlardan bu yana adı konarak veya adı konmadan uygulanan bir yöntem olmuştur. Bunun en basit ve çocukcası; bir çocuğun (öğrencinin) yemin atarak yalan söylemesiyle inandırıcı rol yapmasıdır. Bunun dışında iş sahibi yöneticilerden tutun da, ülke yönetimlerine varana kadar hep beyin yıkama metodunu art niyetli kişiler yapmışlar ve yapmaya çalışmışlardır. En zirve uygulamasını da Hasan Sabbah Batıniler olarak uygulamıştır.

Eğer beyin yıkamaya müsait kişi veya toplum varsa böyle bir duruma hazırsa; beyin yıkaması yapmak isteyen kişinin de işi kolaylaşmış olacaktır. Ama beyin yıkama işine asla rıza göstermeyen ya da bu noktada yapılan üçkağıtçılıkları bilen (tabiri caizse: zokayı yutmayanlar) onlar için bu metot geçerli olmayacaktır.

Beyin yıkama metodunun etkisel sonucu; her şeyi öğretildiği gibi kabul etmek şeklinde olur. Beyin yıkama metodunu uygulayan kimsenin amacı: Beyni yıkanan toplum veya bireyin onun istediği gibi hareket etmesidir. Burada kişinin eğitim seviyesinin falan bir önemi yoktur. Önemli olan meselenin farkında olup, uyanık olmak, basiret sahibi olmaktır.

Kur’an ise; önümüze koyduğu her inanç umdesini akla vurmamızı istiyor. Bunun için “Ey insanlar, akletmez misiniz? Ey akıl sahipleri düşünmez misiniz?” şeklinde sunulan imani hedefi akılla özümsememizi istiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Volodimir Zelenski ile Putin arasındaki barışı sağlamak için çaba harcıyor. Biri Yahudi asıllı lider ve ülkesi Hıristiyan; Ukrayna, öbürü yine Hıristiyan Putin ve halkı Rus halkı. “İyi değil mi barışı sağlamak, barış yanlısı olmak. Hem bu devlet işi, uluslararası bir durum?..” Beyinler yıkanmış ve her şey gayet olumlu iyi gözüküyor. Neredeyse Allah rızası, cihat falan denecek. Tamam biz de barışın olmasını isteriz ama bizim önceliğimiz bir Müslümanın kılına zarar gelmemesi için olmalıdır. Bütün Hıristiyan ülkeler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan övgüyle söz ediyorlar: “Barış elçisi” diye... Niye? Kendi dinlerine hizmet ediliyor. Ya Müslümanlar? Onlar ölsün!

Filistin her hafta yerle bir ediliyor, Çin Müslüman katliamı yapıyor. Yemen’de iki İslami grup birbirini yiyor, Çeçenistan, Afganistan, Keşmir Irak, Suriye, Libya... Vb. Bunlara el atan, yardımcı olan yok. İlla gavur aşıklığına devam... O taraftan alkış da alınıyor. “Efendim olmuyor, boşuna çene yormayın bunlardan (bu İslam ülkelerinden) bir cacık olmaz. (Hem olayları en sert bir şekilde kınıyoruz, her zaman...”) Sanki öbürleri Hristiyanlar çok iyi?!. Hemencecik barışıyorlar. Neredee, yüz yıl savaşıyorlar. Ama herkes onların barışması için koşturuyor.

Kısacası beyin yıkama metoduyla her yapılan yanlış iş; güzel gösterilirken, her hayırlı iş; zor, anlamsız, gereksiz, ve hatta lüzumsuz gösteriliyor. Beyni yıkanmış insanlara da asla bir şey anlatılamıyor.

Cenabı Allah bizleri beyin sağlığı yerinde olan kullarından eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muammer Çelik Arşivi