Belediyelerde Tükenmişlik Sendromu
Yerel seçimlerin yapıldığı günden bu güne kadarki geçen 2 yılı aşkın zamanda, belediye başkanlarının seçim beyannamelerinde verdikleri sözleri hiçbir platformda tekrarlamamaları ve hatta unutmaya, unutturmaya çalışmaları, eğer kendilerine oy veren hemşerilerini kaale almamaktan kaynaklanmıyorsa, bu durum hem kendileri açısından, hem de belediye çalışanları açısından tam bir tükenmişlik halini ifade etmektedir.
Şehir hayatının vazgeçilmez hizmet alanları olan yerel hizmetlerle yükümlü olan belediye başkanları ve çalışanları için yapacakları yerel hizmetler hem kendileri, hem de mensup oldukları kurumlar ve hatta siyasi gelecekleri açısından çok önemli zorlukları içerdiği kabul edilir.
Seçildikleri hizmet yılı süresince toplumla ve insanlarla iç içe olmayı gerektiren ve hemşerilerinin temel ihtiyaç alanlarına dair eksiklikleri gidermeye yönelik iş ve işlemleri yapmak zorunda olan belediye başkanları ve belediye çalışanları, çalışma yılları süresince ortaya koydukları performansları ile zaman zaman basın yayın organlarında gündeme gelmektedirler.
Medyanın özellikle de yerel basın yayın organlarının haber başlıkları arasında diğer siyasilerle birlikte özellikle belediye başkanlarının seçim sürecinde hemşerilerine yapmayı vaat ettikleri ancak bu güne kadar yapmadıkları/yapamadıkları sözler yerini almaktadır.
Diğer taraftan, belediye başkanlarının şahıslarına yönelik olan eleştiriler kadar, belediye bünyesinde gerek içeriden gerek dışarıdan yaptıkları eleman seçimleri konusunda da yapılan eleştiriler basın yayın organlarında yer almıştır.
Belediye hizmetleri için gerekebilecek yetenek ve becerilere uygunluk ile mesleki ve psikolojik eğitimin bu elemanlar açısından yetersiz oluşu bu eleştirilerin temelini oluşturmaktadır.
Belediye çalışmaları ile yakından uzaktan ilgisi olmayan meslek mensuplarının sadece belediye başkanları tarafından bilinen özel durumları nedeniyle, belediyelerde hem de üst düzeylerde görevlere getirilmesi çalışanların performansını olumlu yönde etkilemek şöyle dursun, tam tersine belediye çalışmalarının kalitesini düşürmesi ve olumsuz yönde etkilemesi yazımızın başlığını teşkil eden belediyelerdeki tükenmişlik sendromunun da baş sebeplerinden biridir.
Zamanımızda tükenmişlik kavramı, partinin ve belediyenin üst yönetiminden gelen duygusal saldırı, psikolojik şiddet, sindirme, dışlama ve karalama süreci sonucunda enerji, güç ya da kaynakların aşın talepler yoluyla tükenmesi, ilerleyici bir stres süreci ve idealizm kaybı olarak ifade edilebilmektedir.
Siyasetin üst yöneticileri tarafından başarısız olarak görülmek/gösterilmek sonucunda, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya karşılanamayan istekler sonucu bireyin iç kaynaklarında tükenme durumu olarak ortaya çıkabilen tükenmişlik, bireyin sahip olduğu değerlerde, itibarda ve maneviyatta bir aşınmayı beraberinde getirmekte, bunun sonucu olarak da ilgili kişilerin yönetimine bırakılan kurumlarda sinsice gelişen ve insanı kurtuluşu zor bir girdabın içine sürükleyen bir ruh hali olarak, yapılan çalışmalarda kendini göstermektedir.
İşi gereği hemşerileri ve vatandaşları başta olmak üzere belediyeler ile ilgili ticari olsun olmasın her tür ilişkisi olan tüm insanlarla yoğun bir ilişki içerisinde olması gereken belediye başkanları ve üst düzey yöneticilerde tükenmişlik sendromu, hemşerilerine karşı duyarsızlaşma, şehrin sorunları ile yeteri kadar ilgilenmeme, sık sık şehir dışına çıkma, hemşerilerin isteklerini zamanında yerine getirmeme, kendi yakın çevresi dışında herkesi art niyetli veya düşman gibi görme şeklinde tezahür edebilmektedir.
Duygusal tükenmeye, hizmet süresinin azalmasının getirdiği bireysel stres boyutu da ilave edilince belediye başkanı ve yönetim kademesinde olanların duygusal ve fiziksel kaynaklarındaki azalma yanında, bu kişilerin hemşerileri ile iş sahiplerine yönelik negatif ve katı tutumları daha da belirgin hale gelmektedir.
Belediyelerde yaşanan ve bir daha ki seçim sürecinde kendisine rakip olabilecek belediye başkanları ve belediye başkan adaylarını siyasi alandan uzaklaştırmak amacıyla, şimdiden onlara karşı duygusal saldırı, psikolojik şiddet, sindirme, dışlama ve başarısız gösterme ile karalama faaliyetlerini beraberinde getiren bu tükenmişlik sendromu, asıl zararını belediye başkanlarından çok bu belediye başkanlarının yönetiyoruz dedikleri şehirlere vermektedir.
Belediyelerde seçimler yaklaştıkça birbirleri arasında ortaya çıktığını gördüğümüz bütün bu kötü davranışlar, ilgililer tarafından görülüp de siyasal ve örgütsel düzeyde bir önlem alma faaliyetinin gerçekleştirilmesi, yardımlaşma ve dayanışmaya yönelik karşılıklı işbirliği duyguları içinde ekip çalışmasını destekleyen bir örgüt kültürü oluşturulması, hatta toplumsal bilinçlenmenin sağlanması gibi önlemler zamanında alınmıyorsa iş daha da vahim hale gelmiş demektir.
Belediye başkanları ve yöneticilerinin göreve getirildikleri 2 yılı aşkın zaman içerisinde kendilerine oy veren hemşerilerine karşı göstermiş oldukları hatalı davranışlar ve özelliklede orta-üst düzey görevlere görevle ilgili olmayan yetersiz kişileri atamalara devam edip etmeyecekleri, belediyelerdeki tükenmişliğin sona erdirilip erdirilmeyeceği konusunda bir gösterge olarak alınabilir.
Siyaset ile meşrep birlikteliğinin, toplum taleplerine göre her zamankinden daha öncelikli olduğu yerel yönetimlerde, başkan ve idareci olarak görülenlerin herkese karşı her zaman adil olacağı ve bu doğrultuda gereken işlemlerin en kısa sürede hayata geçirileceğinin, yönetim kademesince yazılı ve sözlü bildirimlerde bulunmak suretiyle açıkça ortaya konulması da, belediyelerin bu günkü tükenmişliğinin ortadan kaldırılması için bir başlangıç olabilir.
Tekrar etmek gerekirse belediyelerde bu günkü tükenmişlik sendromu önlenebilir bir durumdur. Belediyelerdeki var olan tükenmişlik durumunu önlemek ve ortadan kaldırmak için yapılması gereken ilk şey, tükenmişlik sendromunun varlığının ve öneminin kabul edilmesidir.
Şehir hayatının vazgeçilmez hizmet alanları olan yerel hizmetlerle yükümlü olan belediye başkanları ve çalışanları için yapacakları yerel hizmetler hem kendileri, hem de mensup oldukları kurumlar ve hatta siyasi gelecekleri açısından çok önemli zorlukları içerdiği kabul edilir.
Seçildikleri hizmet yılı süresince toplumla ve insanlarla iç içe olmayı gerektiren ve hemşerilerinin temel ihtiyaç alanlarına dair eksiklikleri gidermeye yönelik iş ve işlemleri yapmak zorunda olan belediye başkanları ve belediye çalışanları, çalışma yılları süresince ortaya koydukları performansları ile zaman zaman basın yayın organlarında gündeme gelmektedirler.
Medyanın özellikle de yerel basın yayın organlarının haber başlıkları arasında diğer siyasilerle birlikte özellikle belediye başkanlarının seçim sürecinde hemşerilerine yapmayı vaat ettikleri ancak bu güne kadar yapmadıkları/yapamadıkları sözler yerini almaktadır.
Diğer taraftan, belediye başkanlarının şahıslarına yönelik olan eleştiriler kadar, belediye bünyesinde gerek içeriden gerek dışarıdan yaptıkları eleman seçimleri konusunda da yapılan eleştiriler basın yayın organlarında yer almıştır.
Belediye hizmetleri için gerekebilecek yetenek ve becerilere uygunluk ile mesleki ve psikolojik eğitimin bu elemanlar açısından yetersiz oluşu bu eleştirilerin temelini oluşturmaktadır.
Belediye çalışmaları ile yakından uzaktan ilgisi olmayan meslek mensuplarının sadece belediye başkanları tarafından bilinen özel durumları nedeniyle, belediyelerde hem de üst düzeylerde görevlere getirilmesi çalışanların performansını olumlu yönde etkilemek şöyle dursun, tam tersine belediye çalışmalarının kalitesini düşürmesi ve olumsuz yönde etkilemesi yazımızın başlığını teşkil eden belediyelerdeki tükenmişlik sendromunun da baş sebeplerinden biridir.
Zamanımızda tükenmişlik kavramı, partinin ve belediyenin üst yönetiminden gelen duygusal saldırı, psikolojik şiddet, sindirme, dışlama ve karalama süreci sonucunda enerji, güç ya da kaynakların aşın talepler yoluyla tükenmesi, ilerleyici bir stres süreci ve idealizm kaybı olarak ifade edilebilmektedir.
Siyasetin üst yöneticileri tarafından başarısız olarak görülmek/gösterilmek sonucunda, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya karşılanamayan istekler sonucu bireyin iç kaynaklarında tükenme durumu olarak ortaya çıkabilen tükenmişlik, bireyin sahip olduğu değerlerde, itibarda ve maneviyatta bir aşınmayı beraberinde getirmekte, bunun sonucu olarak da ilgili kişilerin yönetimine bırakılan kurumlarda sinsice gelişen ve insanı kurtuluşu zor bir girdabın içine sürükleyen bir ruh hali olarak, yapılan çalışmalarda kendini göstermektedir.
İşi gereği hemşerileri ve vatandaşları başta olmak üzere belediyeler ile ilgili ticari olsun olmasın her tür ilişkisi olan tüm insanlarla yoğun bir ilişki içerisinde olması gereken belediye başkanları ve üst düzey yöneticilerde tükenmişlik sendromu, hemşerilerine karşı duyarsızlaşma, şehrin sorunları ile yeteri kadar ilgilenmeme, sık sık şehir dışına çıkma, hemşerilerin isteklerini zamanında yerine getirmeme, kendi yakın çevresi dışında herkesi art niyetli veya düşman gibi görme şeklinde tezahür edebilmektedir.
Duygusal tükenmeye, hizmet süresinin azalmasının getirdiği bireysel stres boyutu da ilave edilince belediye başkanı ve yönetim kademesinde olanların duygusal ve fiziksel kaynaklarındaki azalma yanında, bu kişilerin hemşerileri ile iş sahiplerine yönelik negatif ve katı tutumları daha da belirgin hale gelmektedir.
Belediyelerde yaşanan ve bir daha ki seçim sürecinde kendisine rakip olabilecek belediye başkanları ve belediye başkan adaylarını siyasi alandan uzaklaştırmak amacıyla, şimdiden onlara karşı duygusal saldırı, psikolojik şiddet, sindirme, dışlama ve başarısız gösterme ile karalama faaliyetlerini beraberinde getiren bu tükenmişlik sendromu, asıl zararını belediye başkanlarından çok bu belediye başkanlarının yönetiyoruz dedikleri şehirlere vermektedir.
Belediyelerde seçimler yaklaştıkça birbirleri arasında ortaya çıktığını gördüğümüz bütün bu kötü davranışlar, ilgililer tarafından görülüp de siyasal ve örgütsel düzeyde bir önlem alma faaliyetinin gerçekleştirilmesi, yardımlaşma ve dayanışmaya yönelik karşılıklı işbirliği duyguları içinde ekip çalışmasını destekleyen bir örgüt kültürü oluşturulması, hatta toplumsal bilinçlenmenin sağlanması gibi önlemler zamanında alınmıyorsa iş daha da vahim hale gelmiş demektir.
Belediye başkanları ve yöneticilerinin göreve getirildikleri 2 yılı aşkın zaman içerisinde kendilerine oy veren hemşerilerine karşı göstermiş oldukları hatalı davranışlar ve özelliklede orta-üst düzey görevlere görevle ilgili olmayan yetersiz kişileri atamalara devam edip etmeyecekleri, belediyelerdeki tükenmişliğin sona erdirilip erdirilmeyeceği konusunda bir gösterge olarak alınabilir.
Siyaset ile meşrep birlikteliğinin, toplum taleplerine göre her zamankinden daha öncelikli olduğu yerel yönetimlerde, başkan ve idareci olarak görülenlerin herkese karşı her zaman adil olacağı ve bu doğrultuda gereken işlemlerin en kısa sürede hayata geçirileceğinin, yönetim kademesince yazılı ve sözlü bildirimlerde bulunmak suretiyle açıkça ortaya konulması da, belediyelerin bu günkü tükenmişliğinin ortadan kaldırılması için bir başlangıç olabilir.
Tekrar etmek gerekirse belediyelerde bu günkü tükenmişlik sendromu önlenebilir bir durumdur. Belediyelerdeki var olan tükenmişlik durumunu önlemek ve ortadan kaldırmak için yapılması gereken ilk şey, tükenmişlik sendromunun varlığının ve öneminin kabul edilmesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.