Cumartesi ve Pazar günü sayısal ve sözel olarak iki ayrı günde yapılan eski adıyla üniversite sınavı şimdiki adıyla LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı)’na benim de küçük oğlum katıldı. Küçüğünden büyüğüne her meslekte her işte her koşturmada bir sınav heyecanı bir imtihan telâşesi sormayın hiç bitmiyor. Hayâtın kendisi zâten bir sınav! Bu geçici dünyâya tüm kullar olarak imtihan edilmeye gelmedik mi? Önemli olan imtihânları yüz akıyla başarmak. Çocuklarımız yedisinden on yedisine, yirmi yedisinden otuz yedisine hep imtihân peşindeler. Orta öğretimde Seviye Belirleme, Lisede Yüksek Öğrenime Geçiş Sınavı ardından Lisans Yerleştirme Sınavı, Fakülte bitiyor Kamu Personeli Seçme Sınavı… Kişi üniversitede hoca oluyor bu sefer yükselme sınavları başlıyor. Lisans Tamamlama, Doktora sınavı, doçentlik savunmaları neticede profesörlük çalışmaları anlayacağınız dünyâda bir yerlere gelmek için illâ da bir takım sınavlardan geçeceksiniz. İşte aynen bu misaldeki gibi içinden hiç çıkmayacağımız ebedi bir hayatta iyi bir yerde ve iyi bir konumda olmak için bu dünyâda çalışıp hak kazanmak gerekiyor. Bu dünyâda hep sınavlar var fakat ahrette sınav hiç yok. Orayı buradan pazarlıyorsun. Bu dünyâda ahret adına iyi çalışıp kazandıysan onlar karşına çıkıyor. Yâni her dâim çalışan kazanıyor. Hangi dünyâya kim ne için çalıştıysa onun karşılığını alıyor. Neyse konuyu dağıtmayalım, aslında yazımızın başlığında belirttiğimiz üzere Konya Büyük Şehir Belediyesine mesaj niteliğinde yazı yazacaktık. 
Gelelim değinmek istediğimiz hususa; Cumartesi günü sınav heyecânını çocuklarıyla birlikte yaşayan biz veliler imtihan çıkışı evlerimize giderken yaşadığımız rezillik bize bu yazıyı kaleme aldırdı. Kampüs alanı içinde tramvay duraklarında dakikalarca bekleyen veliler sıkıntılı anlar yaşadılar. Bizzat kendimiz tam 40 dakikayı aşkın tramvay bekleme sonucunda ümidimizi keserek diğer veliler gibi onca yolu tam öğle sıcağında yürümek zorunda kaldık. Sabahın erken saatlerinden beri yollarda olan ve iki saat sınavda çocuklarını bekleyen ebeveynler bir de gelmesi gereken tramvayı beklemeleri cidden güzel olmadı. Bizler iki ay önce YGS’ye girmek için çocuklarımızı özel araçlarla kampüse götürmüş ve yaşanan yoğun trafik izdihamı olmasın diye bu sefer sabahın erken saatlerinden itibâren hareket ederek belediye otobüsleri ile imtihan mahalline ulaşmayı tercih ettik. Sabahda tramvay bir türlü kampüsün içine girmek istemedi, imtihana girecek öğrencilere ve velilere şoför beyler inin yürüyün dediler. Bu bir nezaketsizlik, hadi onu geçelim belediyenin halkına en zor günde hizmet vermesi en tabi olan değil mi? Halkın işini kolaylaştıracak uygulamaları onlar feryadı figan etmeden önüne sunması Belediyenin yararına değil mi? Her yerde övünülen büyük şehir belediyecilik anlayışı bu mu? Tamam, gidişte yapılan kaba ve yakışıksız durumu önemsemeyecektik fakat ya imtihan çıkışında halkın yarım saati geçkin duraklarda tramvay beklemesi gerçekten yakışır bir durum değil. Hizmetse işte sana imkan koy halkının önüne birbiri ardına ücretsiz tramvay servislerini, imkânı mı yok Belediyenin? Konya Büyük şehir Belediye Başkanı duysun bu şikâyetlerimizi. Halka hizmet Hakk’a hizmettir. Yarım saati aşkın tramvay bekle sonra sıcakta bir yarım saat daha yürü. Duraklara onca sıkıntıyla ulaştık bu seferde orada ayrı bir bekleyiş! Sonrası bir izdiham herkes birbirinin üstüne çıkarcasına bir sürtünme trafiği. Bizce rezillik bu kelimenin tam mânâsıyla. Konya’ya yakışmayan bu durumları protesto ediyorum, Belediyenin yetkililerine duyurula. Ayrıca halkı itip kakan ve küçültücü tavırlarla azarlayan şoförleri de kınıyorum. Bu köşeden daha öncede Belediyenin şoförleriyle ilgili çeşitli şikâyetler yazmıştık. Kanaatimiz odur ki Belediye, otobüs ve tramvay şoförlerine nezâket ve halkla sağlıklı iletişim dersleri aldırmalıdır hatta sertifikasız olanlara görev yaptırmamalıdır.  Halkına kıymet vermeyen Başkanı neyleyelim. Ama ne yazık ki bizim Başkan Beyin Konya’nın dert ve sorunlarıyla ilgilenecek zamânı yok çünkü devamlı yurt dışı seyahatlerinde. Devamlı geziyor güya Konya’yı tanıtıyor. Bir de Konya’yı, Mevlânâ’yı ve de Mesneviyi Konyalıya tanıtsa. Mescidin içi dururken dışıyla uğraşmak ne denli doğru! Tamam o da olsun ama önce Konya, Sayın Başkan Bey önce Konya lütfen.