Bayramlar, bu güne kadar her yıl gelip geçen sıradan bir tatil günleri değil, insanî ve İslamî güzelliklerin birlikte yaşandığı, birlik, beraberlik, sevgi ve saygının en güzel örneklerinin sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleridir. Lakin bu Ramazan ayını ve Ramazan Bayramını burukluk, sıkıntı, sabır, mahrumiyet, her Ramazandaki coşku, heyecan sürur, neşenin olmadığı günlerin geride bırakıldığı mahzun bir Ramazan arifesindeyiz. Çok zor bir imtihan günleri geçirdik ve halen geçiriyoruz. İnsanlarla iç içe olduğumuz günlerden, yalnızlığı, tedbir ve takdiri, korona virüs hastalığıyla beraber yaşadığımız çok farklı, dünya tarihinde pek görülmemiş bir zemin ve zamandan, Ramazan Bayramı’na giriyoruz.

            2020 yılı ilklerin yaşandığı bir yıl olarak tarihe geçeceğe benziyor. Dünya ilk defa korona virüsle  tanıştı, onunla mücadele etmeyi, bu savaşı nasıl kazanabilirim diye taktikler geliştirdi. Hayatımıza giren yenilikleri bazıları şöylece sıralayabiliriz;

             -Kısa çalışma dönemi.

             -Maske ve dezenfekte kullanımı.

            -Sosyal mesafenin korunması.

            -Hijyen ve Temizliğe riayet.

            -İbadetlerin toplu olarak yapılamaması.

            -Sosyal aktivitelerin askıya alınması.

            -Fabrikaların üretime geçici de olsa ara verilmesi.

            -Şehir dışına çıkma yasağı getirilmesi.

            -65 yaş üzeri ve 20 yaş altı insanların sokağa çıkmalarının yasaklanması.

            -Çalışanlara ve işverenlere devlet desteği sağlanması.

            -Okulların kapatılması ve dijital eğitime geçilmesi.

            -Sık sık sokağa çıkma yasağının uygulanması.

            -Şehirler arası taşımacılığın durdurulması.

            -Hava ve deniz ulaşımının da iptali.

            -Alış veriş merkezlerinin kapatılması.

            -Eğlence, kafe-kafeterya ve lokantaların kapatılması.

            -Berber ve kuaförlerin kapatılması.

        Daha sayamadığımız bir çok ilklerle tanıştık. Evler de  boş vakit dolayısıyle nefis muhasebe yapıldı. Kimileri hiç okumadığı kadar kitap okuma fırsatı yakaladı. Kimileri de bol bol evde filim seyretme imkanına kavuştu. Bayramın ülkemizde güven ve huzur ortamının kalıcı hale gelmesini temenni ediyorum. İslam dünyasında barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesin eskiden olduğu gibi ilim, hikmet ve marifet beldelerine dönüşmesini; insanlığın barış ve  huzuruna vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

       Cuma ve Ramazan Bayramınız mübarek olsun Allah’a emanet olunuz.