Başbakan ne için çalışıyor?
Türkiye’de olan bitene, kavgaya gürültüye, söylenen sözlere bakarsanız hiç kimse kendi şahsı için çalışmıyor. Herkes kendisinden başkaları(!) için çalıştığını ifade ediyor.
Kimileri sadece aziz Milletimiz için çalışıyor.
Kimileri sadece Müslümanlar için çalışıyor.
Kimileri sadece Türk Milleti için çalışıyor.
Kimileri de sadece Kürtler için.
Kimileri adalet, hak ve hukuk için çalışıyor.
Kimleri daha fazla demokrasi için çalışıyor.
Kimileri de İslamcıların, Kürtlerin, Alevilerin, Romanların ve hatta solcuların siyasi ve sosyal ya da ekonomik, kültürel hakları için çalışıyor.
Birde kendileri için değil de ideolojileri için savaşanlar, ortalığı yakıp yıkanlar var.
En başta Kürtlerin hakları için ülkeyi kan gölüne çevirmekte sakınca görmeyenler gibi.
Televizyon ekranlarında ve gazete köşelerinde silahşörlük ve militanlık yapanlar da cabası bu işin.
Ya Türkiye için geleceği için çalışanlar?
Mesela Başbakan ve ekibi bu iş için çalıştıklarını söylüyorlar.
Hükümet üyeleri de Türkiye içinde sorunsuz yönetim oluşturabilmek için gecelerini gündüzlerini katarak el birliği ile çalışıyorlarmış.
Mesela Milletvekilleri ile yeni dönem için aday adayı olanlar da bu işin farklı bir yönü için çalışıyorlar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu şahsen en baştan beridir komşularımızla sıfır sorun için çalıştı ve çalışıyor.
Hatta seçim döneminde bile sıfır sorun en başat mesele hala.
Başbakanın seçim öncesinde geldiği noktada komşu ülkelerle aramızda var olan ve özellikle Irak ve Suriye ile İran konusunda ortada olan ilişkilere bakılınca ortaya çıkan siyasi hatalar tablosu özellikle izah edilemiyor olsa bile biz çalıştığına inanmak istiyoruz.
Başbakanın söyledikleri ile yaptıkları arasında metrelerle ifade edilen bir uçurum bile olsa bu böyle.
Bir Suriye olayını hatırlayın mesela, Suriye’deki Kürtlerin Özerklik ilanı aşamasına geldiğini hatırlayın, Mısır’da Müslüman Kardeşlerin seçime girmesi için yapılan baskı ile sonradan darbe yapan Sisi’nin cumhurbaşkanlığını tebrik etmeyi hatırlayın mesela.
Çalışmalar sadece dış politikada değil, iç politikada da hatta yerel de Konya’mızda da son hız devam ediyor.
Kendini iyi yetiştirmiş ve dış politika denilince akla gelen ilk isim olan Ahmet Davutoğlu Dış politika da bu çalışmaları yaparken iç politikada da çok başarılı çalışmalar yapmıştı.
Paralel yapı üzerine gitmekte ve Merkez Bankası ile olan ilişkilerde mesela.
Birinde banka çökertilmeye doğru giderken diğerinde doların dizginleri elden kaçırılmak üzere.
Hem de döviz rezervi olarak Cumhuriyet tarihinin en iyisi olduğu söylenen dönemde.
Yerele gelince haziran seçimleri için aday adayı olanlara ve onlara icazet verenlere, aday adaylarının yanında hazır kıta gezen merasim takımlarına bakın yeter.
Oysaki Konya olarak, biz şuna inanıyoruz demeliydik.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde, hakkında nitelikli suçlardan ceza davası açılmış olanlar bırakın adaylık hayalleri kurmayı, aday adayı dahi olamazlar.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde, hakkında yolsuzluk iddiası olanlar kesinlikle aday adaylığı cesareti dahi gösteremezler.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde, kendi ideolojisi ve taraftarı için çaba göstermiş olanların aklında aday adaylığı geçmez, geçemez.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde, mal varlıklarındaki artışlar hakkındaki suçlamalar ile gelir gider dengeleri arasında bit yeniği bulunanlar ortaya dahi çıkmaya mecal bulamazlar.
Fakat maalesef Konya içinden ve dışından Konya için aday adaylığında bulunanlar ile Konya’da olduğu halde Konya dışında bir şehirden aday adaylığını açıklayanlara baktığımızda ortaya çıkan tablo son derece son derece karamsar ve izaha muhtaç.
Başbakanın şehri olmakla övünen Konya’da Belediyelerin yaptığı ulaşım ve otopark zulmü ile kentsel dönüşüm zulümleri de cabası.
Bizde adettir. Suçu başbakanın gölgesi altında işleyen herkesin suçunun tek sorumlusu başbakan olarak görülür.
Yukarıda yazılanlar bire bir övgü konusu olarak yazılmadığına göre, Ahmet Davutoğlu Başbakan olarak ne yapmaya çalışıyor, Türkiye için çalışıyorum derken kimin için çalışıyor veya yaptıkları kimlerin işine yarıyor sonunda?
Buna da dikkat ediyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.