Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Bankacılık sistemi

Bankacılık sistemi

Biz, bu yazımızda bankacılık sisteminden, tarihi gelişiminden, katılım bankacılık sisteminden çalışma şeklinden bahsetmeyeceğiz. Yaklaşık 150-200 senedir ekonomik, siyasi, askeri ve eğitim alanında içine düştüğümüz girdaptan çıkış yoluna katkıda bulunmaya çalışacağız.

Coğrafî keşiflerden sonra Batı, Uzakdoğu’yu istila ederek o bölgenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürerek maliyesini düzeltti;  bizim maliyemiz bozuldu ve o günden beri maliyemiz bozuktur.

Bizim maliyemizle Batı’nın maliyesi ters orantılıdır. Onların maliyesi düzelirse bizim maliyemiz bozulur; çünkü onların maliyesi sömürü (faiz) esasına dayanır.

Batı, maliyesini garanti altına alabilmek için 1789 yılında Fransız devrimini gerçekleştirdi ve burjuva iktidara geldi. Burjuva, maliyesini perçinlemek için sanayi devrimini gerçekleştirerek, ürettiği ürünleri pazarlayabilmek için imparatorlukları ortadan kaldırdı; Osmanlı İmparatorluğu’nu da bu gailelerle ortadan kaldırdı ve Osmanlı’nın her bir eyaletinde devletçik kurdurarak kendine pazar edindi ve bizi de Küçük Asya’ya hapsetti.   

Hapsetti, diyorum; çünkü biz üç kıtaya sahiptik. Müslümanlar, Coğrafi keşiflerden önce İpek ve Baharat yollarına sahiptiler. Coğrafî keşifler, ticaret yollarını elde etmek için yapıldığını bu arada unutmayalım.

Batı, bizi Küçük Asya’ya hapsetmekle yetinmedi, hilafeti kaldırdı ve faize dayanan ekonomik sisteme dahil ederek, kendisinin bir eyaleti olarak kabul etti. Şimdi çark buna göre işlemektedir.

Bu durumda siz bu sistemde ne kadar tedbir alırsanız alın, burjuvanın bir eyaleti olma dışına çıkamazsınız. Bu bağlamda ekonominizi düzeltemezsiniz, askeri alanda, eğitim alanında ve siyasi alanda bağımsız olamazsınız. Çünkü. “Borç alan emir alır.” Emeğinizi ve alın terinizi, Gayri Safi Milli Hasılanızı (GSMH) verdiği kredilerle ve faiz yoluyla bir gecede veya bir günde yok eder. Cari açığımızı kapatabiliyor muyuz? Doların düşmesi de çıkması da ekonomimizi olumsuz yönde etkilediği herkesin malumudur. Bu durum bütün dünya devletleri için geçerlidir.

 Bakın,  faize dayanan ekonomik sistemde dünya gelirinin %’de 95’ini dünya nüfusunun %’de beşi yemektedir. Geri kalan %’de beşini dünya nüfusunun %’de 95 yemektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin de içinde bulunduğu eyaletleri dünya gelirinin %’de 5’inden payına düşeni almaktadır. Balkanların, Kafkasların, Ortadoğu’nun ve Afrika’nın durumu ortadadır.

Bu durum bütün dünya devletleri için de geçerlidir. ABD’de dahil her ülkenin gelirinin %’de 95’ini nüfusun %’de beşi yemektedir; Türkiye’de böyledir. ABD’de 20- 30 milyon aç insanın olması binlerce insanın mukavva kutusunda yaşaması bu yüzdendir.  

 ABD, Çin, Rusya, İngiltere Almanya ve Fransa’nın zengin olması, dünya gelirinin %’de 95’ni ellerinde bulundurmalarından kaynaklanmaktadır. Yani bu devletler burjuvanın ta kendisidir. Halkları ise sefalet içerisinde yaşamaktadır. Yukarıda ABD’yi misal verdim, buna göre söz konusu ülkelerin halkları da öyledir.

 Bu durumda dünya bir çıkış yolu aramaktadır, burjuvanın iliğine kadar sömürdüğünün farkındadır. Türkiye, bu hususta dünyaya öncülük yapabilecek durumdadır; çünkü imparatorluklar kurmuş ve üç kıtada söz sahibi olmuş, hak ve adaleti hakim kılmış bir milletin mirasçısıdır.

Türkiye, bunun için KATILIM BANKA SİSTEMİNİ İslam âleminin ve Batılı sağduyu ekonomistlerin de aklından faydalanarak geliştirmesi ve Batı için de bir cazip haline getirmesi için elini kolunu sıvaması gerekir.

Unutmayalım ki faiz Hıristiyanlık dinine göre de haramdır. Günümüzde gelişmiş olan faize dayalı banka sistemini kuran ve faize dayanan ekonomik sistemini geliştiren Yahudilerdir.

Türkiye bu konuda başarılı olursa dünyanın yanında yer aldığını, karşısında sadece Yahudi’nin dikilmiş olduğunu görecektir.

Böylece İslam âlemi kimliğine kavuşmuş olacak ve dünya da burjuvanın sömürüsünden ve tasallutundan kurtulmuş olacaktır.

 Haydi; Türkiye görev başına… ayağına takılan çakıl taşlarına aldırış etmeden, enerjini bu yönde harcama vakti gelmiştir, geçmek üzere. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR