Kerem İşkan

Kerem İşkan

Bakan, el öpmeye geliyor!

Bakan, el öpmeye geliyor!

Kıbrıs Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun Konya'ya geliyor...

***

KTO'da bir konferans verecek olan Atun ilginç temas ve incelemelerde bulunacak...

***

Kıbrıslı'nın vefasını, Konyalılara bir kez daha göstermek için çok özel bir ziyaret gerçekleştirecek...

***

Kime mi gidecek?

***

Bu sorunun cevabı Kıbrıs Barış Harekatın'da MAGASO'ya giren birliğin Alay Komutanı Albay Ahmet DEMİR'in hatıratında saklı...

***

Albay Demir, Kıbrıs'a giden askerlerin Konya'dan geçerken başından geçen ilginç olayı bakın hatıratında nasıl kaleme almış;

***

Kıbrıs Barış Harekatı başlamış büyük bir coşku ve heyecanla birinci hareket tamamlanmış bu arada Etimesgut’taki zırhlı birliklere bağlı alayımıza (Zırhlı Muharebe Grubu)da Kıbrıs’a çıkma görevi verilmişti...

***

1.20130507091207.jpg

6 Ağustos 1974 tarihinde saat 08:00’de Etimesgut Garnizonu’ndan anlamlı bir törenle uğurlandık. Akşama doğru da Konya’ya 60.Km mesafedeki Karayolları Dinlenme Parkı yakınlarında geceyi geçirmek üzere konakladık...

***

Saat 08:00’den 18:00’e dek 240 Km. yol kat etmiştik... Personelin yemek yemesi, araçların bakım ve ikmallerinin yapılması gerekiyordu.Ertesi günde erkenden hareket edileceği için, personelin yemek yedikten ve ikmal görevini bitirdikten hemen sonra dinlenmelerini istedik...

***

Saat 20:00 sıralarında büyük bir kalabalığın gürültü ile ordugaha doğru geldiğini gördük. Nöbetçi subayı Üsteğmen Şefik FİDAN’a bunlarla ilgilenmesini söyledim.Üsteğmen Şefik FİDAN Yeni İlçe olan Altınekin’e bağlı Dedeler Köylüleri'nin geldiğini ve yiyecek getirdiklerini söyledi. Üsteğmenle birlikte köylülerin yanına gittik...

***

Köylüler traktör ve kamyonlara yiyeceklerini doldurmuşlar, askere ikram etmek üzere gelmişlerdi... Ben kendilerine, askerlerin yorgun olduğunu, uzun yoldan geldiklerini, yarın da erkenden yola devam edeceklerini, yemeğin yendiğini ve askerlerin dinlenmeye çekildiklerini, rahatsız edilmemelerini, gösterdikleri ilgiye teşekkür ve minnet duygularımızı bildirdim...

Kıbrıs’a giden birliğin yolda olduğu haberini alınca, Köy İmamı Kemal Göksu, akşam namazından sonra camide köylülere, askerlere yardım etmeleri çağrısında bulunmuş...

***

Bunun üzerine köylüler akşam yediklerinden kalanlarını askerlere getirmişler. Öyle ki tenceredeki pilavın yarısı yenmişti, ama öteki yarısını getirmişlerdi. Yumurta öyle, çorba öyle. Hatta ertesi gün yiyecekleri yemekleri, kısaca neleri var neleri yok hepsini getirmişlerdi...

***

Getirdiklerini gösterilen yere koymalarını ve kaplarını yarın sabah aynı yerden almalarını söyledim. Büyük anlayışla karşıladılar...

***

Köyün öğretmeni Ahmet CANDAR, Muhtar Ziya ÖZ, İmam Kemal GÖKSU ve bir çok köy delikanlısı duygulu, heyecanlı konuşmalar yaptılar, şiirler okudular.

***

Çok yiyecek getirmişlerdi, hepsini bıraktılar. Ayrılmak üzereyken Köy İmamı Kemal Göksu yanıma yaklaştı ve bana bir 50.TL uzattı: “Köyümüzden yiyecek gönderemeyen Mesude ÖZCAN adındaki, Sultan Bacı lakabıyla anılan hanım gönderdi bunu” dedi. 'Parası olmayan bir ere verirsiniz.'

***

Ben şaşırdım, almak istemedim... Kendisine teşekkür ederek “Harbe gidiyoruz, orada paraya gerek olmaz askerin yiyeceği de giyeceği de var. Kendilerine teşekkürlerimizi bildirin” dedim. İmam Göksu 'Ben bir din adamıyım. Bu parayı bana askere vermem için verdiler, geri götüremem' dedi ve almadı...

***

Parayı aldım. Ertesi gün sabah tekmilinde Keşif Bölük Komutanı Üsteğmen Fikret NEBİOĞLU’na olayı anlattım ve bu parayı, parası olmayan bir ere verilmesini söyledim... Bölük Komutanı gereğini yaptı. Erler bu olaya çok duygulandılar...

***

Birliğimiz Kıbrıs’a çıktı. İkinci Barış Harekatı başladı... Alayımıza da hedef olarak Magosa verilmişti... 15 Ağustos 1974 günü saat 18:30.da Magosa’ ya girildi... Yeni sınır çizildi. Ertesi gün, Magosa’yı, güneyindeki Derinya sırtlarından gurur ve sevinçle seyrederken, bizimle birlikte tüm Türkiye’nin de heyecan içinde olduğunu biliyordum... Bizi buralara uğurlarken Türk halkının içtenlikle gösterdiği yakınlığa ve güvene layık olduğumuzu, borcumuzu ödediğimize inanıyordum...

***

Dedeler Köyü’nden verilen Sultan Bacı’nın 50.TL,sinin öyküsünü unutmamıştık... Magosa’nın en güzel üç kartpostalını Dedeler Köyü’nün muhtarına, Öğretmenine ve imamına gönderdik. Kartın arkasına da kendimizi tanıtan birkaç cümleden sonra; “50 TL,sini UNUTMADIK, KARŞILIĞINDA SİZİN ŞAHSINIZDA, TÜRK ULUSUNA MAĞOSA'YI ARMAĞAN EDİYORUZ” diye yazdık...

***

Sonradan öğrendiğimize göre, Kıbrıs Barış Harekatı’nın heyecanının devam ettiği günlerde ellerine geçen bu kartlara tüm köy halkı çok sevinmiş. Kartları okula, köy odasına ve caminin önüne gururla asmışlar....

***

Halkımızın, ordusuna bu kadar içten davranışının en güzel örneği olarak bu 50.TL hiçbir zaman anılarımız arasından çıkmayacaktır.”

***

Birlik Komutanı hatıratına böyle not düşmüş...

***

Bu göz yaşartan hikayenin kahramanlarına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin şükranlarını sunmak için SULTAN NİNE'nin elini öpmeye Kıbrıs'ın Bakanı geliyor...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi