Kerem İşkan

Kerem İşkan

Aynadaki yüz!

Aynadaki yüz!

Timurlenk’in, Nasrettin Hoca ile ahbaplık ettiği devirlerde, sık sık bir araya gelirlermiş...

***

Hoca Nasreddin, Akşehir Çarşısı'ndan, Timurlenk’e bir ayna hediye etmiş...

***

Timurlenk hayatı boyunca görmediği aynayı elinde evirip, çevirip kendi yüzüne tutunca bir ara şaşkınlıktan duraklamış... Ardından, hüngür-hüngür ağlamaya başlamış...

***

Hoca, karşısında koskoca Moğol İmparatoru Timur'u ağlar bulunca hayret etmiş... Büyük bir endişe ve merakla da sormuş...

***
“Hayrola
Koca Sultan, ne oldu size, neden ağlıyorsunuz? Bir kusur mu işledik huzurunuzda...”

**

Timur, ağlama derecesini bir kat daha artırarak aynayı göstermiş...

***
Ben yüzümün bu kadar berbat bir şey olduğunu bilmezdim, nasıl ağlamam?”

***

Bu sefer, Hoca Nasreddin bütün orduğahtan duyulacak bir ses tonuyla bağıra, çağıra ağlamaya, ellerini dizlerine vurmaya başlamış...

***

Moğol İmparatoru Timurlenk, Hoca'nın kendini yerden yere vurarak ağlamasını görünce sesini kesmiş, gözünün yaşını silmiş büyük bir merakla Hoca'ya sokulmuş...

***
Peki Hoca, sana ne oldu, sen neden ağlıyorsun?”

***

Hoca, gediği bulurda taşı elinde tutar mı hiç...

***
Ah efendim, ben nasıl ağlamayayım?” diye üstelemiş, Timur'u daha bir meraklandırmış...

***

Timurlenk ısrarcı; “Deyiver, Hoca Nasreddin?”

***

Hoca, bıyık altından hissetirmeden gülerek, Gonya tabiri ile daha “Nuraylı” bir hal içerisinde, askerinde duyabileceği kıvamda taşı ğediğine koyuvermiş...

***

Siz şu mübarek (!) yüzünüzü bir saniye görür görmez fenalıklar geçirip, ağlamaya başladınız... Ya kulunuz, bu yüzü her gün görüyor ya, biz ne halt edelim Sultanım”

***

Nereye bağlayacağız?

***

İnsanlar, zaman-zaman hayatlarını, davranışlarını, astına, üstüne tavırlarını çek etmelidir...

***

Bazen kendimize yaptıklarımız yüzünden bile aynadaki aksimize bir dakika dahi tahammül edemeyiz...

***

Aynadaki suretten gözlerimizi kaçırıveririz... Bazen de o sûrete kızar, görmek istemediğimiz yüzümüzü havluların nankör yumuşaklığına gömüveririz...

***

Kendimize bile dayanamadığımız günlerde, etki alanımızdaki insanların bize dayanması mecburiyetine abanır dururuz...

***

Sabah yataktan kalkarken, pijamalarla birlikte tebessümü de çıkarıp atıyoruz...

***

Yarın sabah tebessüm etmeye çalışarak güne başlayın...İnanın, suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali etki alanınızda güller açacak...

***

Âlemlere rahmet iki cihan serveri Efendimiz, bize sadakayı çok vermemizi telkin etmektedir...

***

Verecek bir şeyimiz yok Ya Rasülallah” diyenlere de; “İnsanlara tebessüm etmeniz de bir sadakadır” buyuruyorlar...

***

Peygamberimizin şu müjdesi bize ne büyük ümitler veriyor... Buyuruyorlar ki:
***
“İki mü’min karşılaşıp
müsafaha ettikleri zaman, aralarında yetmiş mağfiret taksim edilir... Bunun altmışdokuzu güler yüzlü olanındır...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi