Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Aydın ihaneti

Aydın ihaneti

Son günlerde basın yayın organlarındaki haberlerde bir bildiri gündemde.

Terör örgütüne destek olan akademisyenlerin bildirisi.

Devletteki tüm kademelerden devletin tepesine kadar hemen herkesin öyle veya böyle tepki verdiği bir bildiri.

İçten dıştan bir kısım üniversitelerde görevli akademisyenlerden 1000 kadar kişinin imza koyduğu bir bildiri.

Türkiye’ye ihanetle eşdeğer bir bildiri bu yapılan.

Üniversite öğretim görevlileri sözde okumuş aydın insanlar ya.

Bildiri de tam bu ifadeye uygun olarak, bir aydın ihaneti.

Kim nasıl örgütledi?

Veya neden şimdi?

Aydın ihaneti neden PKK'ya destek bildirir?

PKK ile kırsaldan sonra ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak ve ev ev göğüs göğüse çatışmaya giren emniyet güçleri neden katliam yapmakla itham edilir?

Gerçi Türkiye’de üniversite hocalarının devleti katliam yapmakla itham ettikleri ilk bildiri değil bu.

Daha önce de böylesine skandal bildirilere imza atılmıştı okumuş aydın akademisyenler tarafından.

Bu son bildirinin skandal veya bir ihanet bildirisi olması sadece PKK destekçisi olmasından kaynaklanmıyor.

Aydın ihanetinin asıl nedeninin Türkiye’nin kendilerince yok sayılan, kaale alınmaya değer bulunmayan doğulu Müslüman kitlesine karşı bakar kör olmalarından kaynaklandığına inanıyoruz.

1 Kasım seçimlerinin ardından beklediklerini bulamayan iç ve dış mihrakların eski bir oyuna başvurduğu bir kere daha ortaya çıkmış oldu.

Varlıklarının siyaseti rahatlatacağı beklenenlerin sırtlarını terör örgütüne dayadıklarını açıklamalarından sonra terör örgütü PKK’nın gerginliği hızla artırmasının güvenlik güçleri tarafından aynıyla karşılık verilmesi sonrasında derinlerdekilerin unutulmuş soğuk savaş taktiklerinden olan bildiri furyasını başlatmış olmaları insanın aklına başka çağrışımlar getirmiyor değil.

Terör örgütünün kendi açtıkları hendeklerde kendilerinin yok olacaklarını gören akıl hocalarının tekrar devreye girdiğini görmek zor değil.

Güvenlik güçlerinin silahlı eylemlere silahla karşılık veriyor olmasını katliam olarak gören kafanın, terör örgütünün yaptığı katliamlara sessiz kalmasını anlamak kolay değil.

Özel ve devlet üniversitelerinde bulunan 1000’i aşkın akademisyenin imzaladığı bildiri görünüşte İnsanlık adına yapılan bir açıklama gibi gözükse de esasında tam anlamı ile teröre destek olma açısından tam bir utanç bildirisidir.

Eli kanlı terör örgütüne karşı yapılan mücadeleyi devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddet olarak gören bu kafanın cumhuriyetin ilk yıllarında tek parti iktidarının yapmış olduğu baskıları görmezden gelmesi bu utancı daha da büyütmektedir.

Aslında bu akademisyen takımını kimin örgütlediği bu açıdan hiç önemli değil.

Asıl önemlisi bu bildiriye imza atanlara karşı gösterilecek tavır.

Ve bu açıdan yapılacak tek bir iş var.

Milletin bizzat kendine karşı yapılmış bulunan bu ihanet ve ağır hakaret, asla karşılıksız kalmamalı.

Ve terörle mücadeleye katılan tüm birimler ile terörden mağdur olan her kes, her biri ayrı ayrı olmak üzere bu bildiriye imza koyan her bir şahsa karşı, ayrı ayrı tazminat davası açmalıdırlar.

Gör o zaman olacakları.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi