TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in son beyanatı hayli ilginç. Çiçek şöyle söylemiş: Çiçek, “Ne söyleyeyim ki ayaküstü. Zaten Türkiye böyle ayaküstü beyanatlardan karışıyor"

Bu söz bize başta büyükşehir belediye başkanı olmak üzere Çiçek’in partisinden 3. dönem belediye başkanlığı için aday olanların son günlerdeki seçim çalışmalarını hatırlattı.

Şimdilerde belediye başkan adayları kendilerini helak edercesine seçim çalışması yapıyorlar.

Her gün daha önce gitmedikleri semtlere, mahalleler, köyler, kasabalara ve hatta ilçelere gidiyor sokakları arşınlıyorlar.

Hiç tanımadığı bilmediği kişilere kırk yıllık samimi dostları gibi davranıyorlar.

Yakından uzaktan bu güne kadar görmediği bilmediği kişilerle sarmaş dolaş olmakta bir sakınca görmüyorlar.

Hatta daha ileri giderek yaş farkı bile gözetmeden önlerine çıkan kadın erkek kişilerin ellerini öpüyorlar.

Göründüğü kadarıyla seçimden önceki güne kadar da bu dolaşmaları devam edecek.

Seçim çalışmalarına baktığınızda tam da Cemil Çiçek’in söylediği türden konuşmalar yapılıyor ve sözler veriliyor.

Hele ki verdikleri sözlere bakarsanız onlar apayrı bir âlem.

Seçim kazanmak için sanki her yol mubah onlara ve ağızlarından çıkanı galiba kulakları işitmiyor.

Zannedersiniz mahalli idareler seçimi değil de genel seçim yapılıyor.

Söylediklerine bakarsanız seçilecekler belediye başkanı değil de sanki hükümet başkanı.

Verdikleri vaatlere bakınca da sanki belediye bütçesinin kısmı azamisi sadece konuşma yapılan mahalle, köy ya da ilçeye hizmet için ayrılmış durumda.

Kısacası yapılan işlerin hepsi ayaküstü.

Tabiidir ki verilen sözlerin de hepsi ayaküstü sözler.

Ve galiba da bu gidişle seçim sathı mailinde ayaküstü söylenmiş sözler ve verilmiş vaatler olarak kalmaya mahkûmlar.

Bu iddiaya inanmayanlar 5 yıl önceki seçimde aynı kişilerin verdikleri sözlere bakabilirler. Hem de seçim mahallinin sadece Konya merkez ilçe sınırları ile kısıtlı olmasına rağmen o sözlerin nasıl seçim sonrasında unutulduğunu ve yerine getirilmediğini rahatlıkla görebilirler.

Üstelik şimdi sorumluluk alanları genişledi ve hizmet bekleyen köy, ilçe sayısı ile mütenasip bir şekilde hizmet bekleyen seçmen sayısı da arttı.

Daha Konya merkez ilçelerin sorunlarını çözememiş ve aralarındaki gelişmişlik farklarını ortadan kaldıramamış belediye başkanları mı doğudaki pek çok köy ve ilçeden daha geri durumdaki köylerin, ilçelerin sorunlarını çözecek?

Belediyelerin en temel görevlerinden birisi olan ulaşım ile su ve kanalizasyon hizmetleri için sürekli zam yapmalarına rağmen ağır aksak işleyen bu hizmetleri yerine getirebilmek için bile faizli kredi almaktan kaçınmayan belediye başkanları mı Konya ya yüzlerce kilometre uzaklıkta olan köylerin ve ilçelerin ulaşım, su ve kanalizasyon hizmetlerini çözecek?

Belediyenin var olan imkânlarını seçim dönemlerinde YSK kararlarıyla yasak olmasına rağmen şahsi reklamları için kullanmakta beis görmeyen belediye başkanları mı vatandaşın derdine derman olacak ve onların kıt kanaat geçimlerinden keserek verdikleri vergilerle oluşturulan belediye bütçelerinin harcanmasında titizlik gösterecek?

Daha dün denebilecek kadar kısa bir zaman öncesinde önceki başkanları eleştirdikleri yurt dışı gezilerden Konya’nın merkezindeki mahallelerde yaşayan vatandaşları ile görüşmeye ve onların sorunlarını çözmeye fırsat bulamayan belediye başkanlarının bu günkü ayaküstü sahte seçim vaatlerine kanmayın ve davranışlarına aldanmayın.

Son beş yılda belediye başkanları işyerlerini kaç kez ziyaret etmiş veya başkanlarla ayaküstü de olsa kaç kelime edebilmişler?

Sorun bedesten esnafına, sorun zafer esnafına, sorun sanayilerdeki esnafa.

Onlar size en doğru cevabı vereceklerdir.