Türk edebiyatının enderlerinden olan Necip Fazaıl Kısakürek 26 Mayıs 1904’te İstanbul’da dünyaya geldi. Çocukluğu Çemberlitaş’ta ikamet eden dedesinin yanında geçti.

Çile ismini verdiği şiir kitabı gibi hayatı da çilelerle dolu geçmiş. Sema adındaki kız kardeşi beş yaşında ölümünden sonra, annesi de verem hastalığına yakalanır.

Bahriye mektebinde okurken şiirle tanışır. İstanbul’un işgal sırasında annesiyle birlikte Erzurum’daki dayısının yanına taşınırlar. Bu arada genç yaşında babasını da kaybeder.

Necip Fazıl 1921 yılında Darülfünun’un Edebiyat Medresesi Felsefe şubesine kayıt yaptırır. 1925 yılında ilk şiir kitabı olan “Örümcek Ağı” 1928 yılında ise ikinci kitabı “Kaldırımlar” adlı şiir kitabını yayımlar. Ben ve ötesi adlı kitabı ile de zirveye tırmanır. 1943 yılında ise Büyük Doğu adlı dergisini çıkarır.

Sık sık konferans ve toplantılar düzenler. Bu yüzden de ara ara dergisi kapatılır. Bu arada siyasi bir yazı yazdığı için hapishane ile de tanışır.

1941 yılında Fatma Neslihan Balaban ile evlenir ve bu evlilikten beş çocuğu olur. 26 Mayıs 1980 yılında Türk Edebiyat Vakfı tarafından düzenlenen “Şairler Sultanı” ve 1982 yılında yayımlanan «Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu» isimli eseri ile “Yılın Fikir ve Sanat Adamı” seçilir.

Mayıs ayında dünyaya gelen Necip Fazıl, yine Mayıs ayında hayatını kaybeder ve ( 25 Mayıs 1983) Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilir.

*********

Mayıs ayının en önemli olaylarından biri de İstanbul’un fethidir. 54 gün süren zorlu bir mücadelenin sonunda 29 Mayıs 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlığında alınarak Komutan ve askerler, Peygamberimizin övgüsüne nail olmuşlardır.

İstanbulul’un fethi ile Ortaçağ kapanmış, Yeniçağ açılmış oldu. Bu yıl fethin 565. senei devriyesini kutluyoruz. Kıyamete kadar her yıl yeniden bu kutlu zaferimizi hep birlikte kutlarız inşallah.

İstanbul, coğrafi konumu ile önemli olduğu gibi bir çok alanda ön plana çıkar. Bunların başında tarihte imparatorluklara ev sahipliği yapmış olup, aynı zamanda çeşitli kültürlerin gelişmesinde önemli bir yere sahiptir.

Bunun yanında üretim ve ticaretin de kalbidir. Özelikle, İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahip olması, deniz ulaşımını kolaylaştırmaktadır.

Her sokağı Osmanlı kokan İstanbul geçmişte olduğu gibi gelecekte de hep önemini muhafaza edecektir.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.