Askerden kaçış! Talime çıkış ve fotoculuk
İstanbul’a malzeme almaya gidişimizle altı gün sonrası yoklamada bulunmayınca asker kaçağı durumuna girmiştim.
Sivil elbiseleri yüzbaşının evinde değiştirip alaya doğru yürüdüm.
Giderken karşılaştığım erler “şimdi gülüm günler geçti. Tabur komutanlığına kaçak yazıldın ceza verecekler yaptığın askerlik yanacak talime başlayacan” diyor bir nevi seviniyorlardı.
Ne kadarda benim rahatlığım üzerinde dururlarmış nedense?
***
Öyle ya! Nöbet yok talim yok elbise postal iyi şehirde gezmekteyim. Nasıl gözlerine batmasın.
Koğuşa geldiğimde de oradakiler aynı sözleri söylüyorlardı. Kendi kendime “işte şimdi yandın Ahmet” diye düşünmeye başladım.
Altı günden az olan kaçaklara yüzbaşı nöbet cezasını 23-02 ve 04-06 saatleri olarak verir uyumalarına zarar verirdi.
Bana da böyle olacak diye düşündüm. Hatta bunu erler alayla bana söylüyorlardı.
İyi postalımı giderken yatağım başına kilitlemiştim. Berberlikte yapan er almış giymiş.
İstediğimde vermedi onbaşı da ondan taraf oldu!
***
Akşam yüzbaşı yanında kıdemli başçavuş Remzi beyde vardı. Beni çağırttı.
Mahkeme olacaktım demek ki!
Yüzbaşı “neden altı günden fazla bölükte bulunmadın. Bunun askerliğinin yanacağını ceza göreceğini bilmiyor musun? Anlat bakalım neye yaptın.”
Anladım ki hakikaten ceza giyeceğim. Bende doğruyu söyleyeyim yüzbaşı da ceza görür düşüncesiyle anlattım.
“Komutanım sizin mobilyaların malzemesi için Eskişehir’e göndermiştiniz. Orada maalesef bulamayınca boş dönmemek için İstanbul’dan almayı düşünüp oraya gittim.
Kumaş alacağım yer açık değildi onu bekledim böylece gün geçti.”
Kıdemli başçavuş Remzi bey “komutanım Ahmet haklı bizde olsak öyle yapardık” deyince…
Yüzbaşı Rıza Ertürer “peki çık” deyince koğuşa gidip yatağa yattım nöbete çağrılmayı bekledim.
Sabahleyin derin uykudan uyandım hadi kahvaltıya dediler. “Allah Allah nöbete yazılmamışım” diye sevindim.
Komutan koğuştan geçerken ayağımdaki iskarpinleri görünce ne bu demesi ile berberi çağırıp derhal çıkar ver postalları deyiverdi.
***
Talim çantam tüfeğim olmadığından bunların verilmesini bekledim talime gidemedim.
Beni pinekler gören komutan “Hemen talim sahasına git” emrini verince saat 11’de gittim.
Bizim manganın Onbaşısı “gel sana biraz talim öğreteyim” diyerek bana hazır ol, sağa dön, sola dön
Vb. talimleri on yıllık askermiş gibi yaptığımı görünce…
“sen hiç talime çıkmadın neren biliyorsun” sorusuna. “Okulda Albayımız öğretti” cevabını verdim.
***
Talime ara verilmişti bendeki fotoğraf makinasını gören arkadaşlar toplu olarak resim çekelim dediler.
Onların bu isteğine Konya, Afyon, İstanbul, Ankara Antalya gurupları oluşup resim çektirince öğle paydosunda koğuşlara gittik ve yemek sonu bana da verdikleri sırt çantası ile sıraya dizilip talime gitmeye hazırlanıyorken.
Alay komutanının emir eri geldi. Komutan Ahmet Güldağ’ı çağırıyor” deyince Yüzbaşı yok diyecekti ama emir eri beni görmüştü.
“Yine kurtuldun” deyip çantayı çıkarmamı istedi. Alay komutanı görsün diye çıkarmadan hemen yürüdüm.
***
Alay Komutanı çanta ile görünce; Seni talime mi çıkarıyorlar? Çıkar çantayı” deyip emir erine “bunu bölük komutanına götür. Ve Güldağ’ı talime çıkarmamalarını söyle” dedikten sonra “kurmay arkadaşlarla toplu ve uçakta resimlerimizi çek” deyince işlemleri yaptım.
Böylece yarım saatlik talimli er olmuştum bir daha gitmedim.
***
Cumartesi şehre inip yüzbaşının evinden elbiseyi almaya gitmiştim.
Yenge ile konuşurken yüzbaşının sesi geldi “gel Ahmet” diye
Süklüm püklüm çıktım. Yüzbaşı gülerek, Ne o yahu ne bu hal gücendin mi? Sen yazmadın mı mektupta beni kaçak bildir diye? Bende herkesten ayrı olmasın diye öyle bağırdım çağırdım. Ama ceza düşünmedim. Seninle beraber diğer kaçakları da tabur komutanlığında affettirmiş oldum. Sen vesile oldun.
Sevgim aynı yine.” Deyince elini öptüm ve hafta başında malzemeler gelmişti. Alıp sandalyeleri tamamladım.
***
Gelecek yazıda devamını inşallah izlemek üzere…
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
***
1. Ahmet Güldağ Asker dikkat edin ütülü pantolon ve yeni elbise
2. Talim sırasında Konyalı er arkadaşlarla (resme göre en solda)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.