Aşırı Sağcılar Çözüm Sunmuyor, Aşağılık Kompleksiyle Hareket Ediyorlar

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerdeki aşırı sağcı partilere artan rağbetin Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine yapacağı etki araştırıldı. Konrad Adenauer Vakfı’nın raporunda aşırı sağcı ve ulusal popülist partilerin üye ülkelerin hepsinde yerleşmiş siyasi bir aktör haline geldiğine dikkat çekildi. AB Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok ise sorunlara çözüm bulmayan aşırı sağcı partilerin sadece aşağılık kompleksiyle hareket ettiğini vurguladı.

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine yaklaşık yedi ay kala Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde sesleri giderek yükselen aşırı sağcı ve ulusal popülist partilerin ne kadar oy alacağı ve AB’nin geleceğini nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Konrad Adenauer Vakfı (KAS), Avrupa Komisyonu’nun Berlin’deki temsilciliğinde aşırı sağcı partilere olan rağbetin artışını ele alan "Avrupa-Hayır, teşekkürler?" başlıklı araştırmayı tanıttı.

Araştırmayı yapan uzmanlardan Dr. Florian Hartleb, Fransa’dan Marine Le Pen ile Hollanda’dan Geert Wilders’in AP seçimlerine yönelik ittifak kurmasını örnek göstererek, AB’deki aşırı sağcı ve ulusal-popülist partilerin yerleşmiş bir siyasi aktör haline geldiğini belirtti.

Bu partilerin klasik göç ve yabancı karşıtı söylemlerine şimdi de Avrupa karşıtı tavırların eklendiğine dikkat çeken Hartleb, "Ancak bu partiler AB genelinde ittifak kuracak derecede birbirine benzemiyor, hatta bazı tezleri birbiriyle ters düşüyor. Ortak söylemlerinin temelinde ise 'Niye biz...?', örneğin 'Niye Yunanların borcunu biz ödeyelim?' gibi söylemleri yatıyor." diye konuştu.

Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’li (CDU) AB Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok ise aşırı sağcı partilerin dış politikadan istihdama kadar varan sorunlara çözüm önermek için programlarının olmadığını vurgulayarak, bunların aşağılık kompleksi ile hareket ettiğinin altını çizdi.

AP seçimlerinde, aşırı sağcı partilerin bütün ittifak kurma girişimlerine rağmen ağırlıklarını hissettiremeyeceklerine inandığını belirten Brok, bu partilerin 3-4 değişik gruptan oluştuğunu söyledi. Brok, aşırı sağcıların AB karşıtı söylemlerle oylarını artırmamaları için şu öneride bulundu: "AB üyeliğinin neler kazandırdığını ve ne tür zararlara sebep olduğunu araştırıp yılda bir rapor hazırlanmalı. Ulusal parlamentolarda tanıtılacak bu rapor popülizmin önünü kesecektir."

Brok ayrıca Almanya’da ‘Yunanistanlıların borcunu biz ödüyoruz’ veya Yunanistan’da ‘Almanlar bizi bu duruma düşürdü’ gibi söylemlerle aşırı sağcı ve popülist partilerin oy kazanmaması için halkın bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. AP’nin önemi arttığı için seçimlerin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Brok, "Bundan dolayı seçmen oyunu kime vereceğini iyi düşünmeli." uyarısında bulundu. CİHAN