Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Anneler Günü Üzerine

Anneler Günü Üzerine

Günümüzde kim ne üzerinden edebiyat yapacağını şaşırdı. Yine halkın cebinden paraları alabilmek için acaba hangi gün îcad etsem de cebimi doldursam kurnazlığı üzerine neredeyse her ay bir gün kutlanacak. Bu vesileyle de alınsın hediyeler, dolsun dükkanlar, doysun cepler, beslensin aç gözler. Mayıs ayında kutlanan anneler günü hediye kampanyaları bir ay öncesinden başladı. Ayakkabılar, çantalar, cep tefonları, bilgisayarlar hatta pırlantalar çıktı piyasa kampanyalarına. Alın, alın, kıymetli annelerinize hediyeler alın. Bizden alın, çokca alın, bolca alın…Müthiş bir israf! Müthiş bir kazanç! Müthiş bir ekonomi fırtınası!
Önümüzdeki ay Haziran ayında ‘Babalar Günü’ kutlamaları yapılacak. Bir hafta sonra da onun kampanyaları başlar artık. Alın, alın, değerli babalar şuna lâyık, buna lâyık. Ayakkabılar, kemerler, gömlekler, saatler, takım elbiseler yok ne bileyim neler, neler! Şurda şu kampanya, burda farklı bir kampanya. Sâdece ‘babalara özel’ kampanyası. Zâten ‘kampanyalar dünyası’nda yaşıyoruz âdetâ. Alın, alın, babalarınız her şeyin en iyilerine lâyık. Alın, en güzelinden alın. Yeter ki alın ama bizden alın. Gelsin kampanyalar, girsin ceplere bolca paralar. İsrafın bini bir para! Tencere dibin benden kara!
Temmuz ve Ağustos aylarında da tatil kampanyaları başlar sanıyoruz. Şapkalar, güneş gözlükleri, sandaletler, mayolar, askılılar, şortlar, çadırlar, tatil beldesi kampanyaları. En ucuz bizde, haydi bize gelin. Bizden alın. Bizden iyisi yok, iddia ediyoruz en iyiler, en güzeller bizde. Alın, alın rahatça alın, çokca alın, kampanya bu mallar, bir daha gelmez, bulunmaz böylesi kampanya bulunmaz, fırsatı kaçırma! Filanca tâtil beldesinde 6 gün öde 7 gün kal kampanyası. Gel bize, katıl bize, yatır paraları bize! Her şey gelsin dize!
Beyinler yıkanıyor dostlar bu kampanyalarla. Alın, alın diye mütemâdiyen feryâd edenler! Medya yoluyla devamlı kapımıza kadar gelen reklam afişleri, el îlanları zihnimizi devamlı almaya şartlandırıyor. Maalesef, ‘ecdâdımızın eskimeden almama, varken almama düsturu’ kayboldu. İhtiyaç sâhibi insanlarımızın dertleri, sıkıntıları bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Herkes kendi çevresinde yardıma muhtaç insanların yardımına koşsa, o kişilere hem dünyâda hem ahirette hayır kapıları açılmaz mı? Biz varken habire alırken, yemek pişirecek, tenceresi, tavası olmayan, yemekleri koyacak tabak, çanak bulamayan hatta ayağına giyecek ayakkabı veya terliği olmayan nice güzel gani gönüllü insanlarımızın olduğunu bizzat biliyoruz. Bir yandan evinde yemek pişirecek aşı olmayan, bulanda pişirecek kap kaçak bulamayanlar diğer yanda almakla bir türlü doymayan, her elbiseye bir ayakkabı, çanta ve saat alanlar… Bu Allah(c.c)’a revâ mı? Yeşil ayakkabı, yeşil pardüse, yeşil çanta ve yeşil saat! Yada ayni şeylerin kırmızıları! Şart mı bunlar? Bir bayanın imkânı yerinde diye 6 tâne veya 8 tâne çantası olmaz ki? Eskiden bir yazlık bir kışlık olsa yeterdi. Şimdi her kıyâfete ayrı ayakkabı ayrı çanta ve tamamlayıcı diğer aksesuarlar. İnanamıyorum, bir yanda hiç alamıyanlar bir yanda deste deste lüzumsuzları alanlar. Bulunca saçıp savuranlar! Devamlı her isteği yerine getirilen nefisler zaman içinde azgınlaşıyor. İstedikçe istiyor ve hepsinde de geçerli mâzeretler üretiliyor. Müthiş bir israf ve lüks bataklığındayız. Nasıl hesap vereceğiz? Hesap günü neden unutuluyor? Ah insan! Göz göre kaybedenlerden olma! Aklını ve irâdeni lütfen hayra kullan.
Ayrıca gazetelerde hemen hemen bir aydır yapılan anneler günü reklamlarında sunulan anne resimlerine bakıyor ve hayretler içinde kalıyorum. Bunlar mı benim memleketimin anneleri? Demekten kendimi alamıyorum. Benim annelerim, benim değerlerimin anneleridir. Eskiden başı yaşmaklı, eli tesbihli analarım vardı bugün ise pür tesettür, iffetli annelerimizin olması en büyük arzumuz. Anne bir memleketin kutsalıdır. Onda o memleketin tüm değerleri mevcuttur. Her şeyin kirletildiği gibi maalesef anne imajı da kirletildi. Gazetelerde sunulan reklamcı anneler asla benim memleketimin anne tiplemeleri olamaz. Reklamlarda takdim edilen annelerin, gözleri, saçları ve diğer dikkat çeken tüm uzuvları ulu ortaya konmuş vaziyette. Bunlar bizim annelerimiz olamaz. Bunlar böyle olun diye bize sunulan Batı kadın tiplemeleridir. Kabul etmiyoruz bu tiplemeleri. Üzülüyoruz, rencide oluyoruz.
Ey piyasa tâcirleri her şeyimizle oynadınız, bâri annelik vakarımızla, annelik haysiyetimizle oynamayın. Bizi incitiyorsunuz, yüreğimiz kanıyor. Biraz insaflı olun annelerimizle oynamayın. Oynamayın benim sabır ve şefkat kahramanı annelerimle. Oynamayın kadınlarımızla. Bütün annelerimiz bizim şeref tâcımız. Kirli ellerinizi çekin onların yakalarından. Yoksa târih birgün onlarla yeniden yazıldığında sizi affedecek kimse kalmayacaktır.
Hayırlı cumâlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi