“Vekî’, o Süfyân-ı Sevri’den, o da Mücâhid’den işitenbirinden gelen rivayette; Bir kişi, Resûlullah’ın (s.a.v) yanına geldi ve,

“Ey Allah’ın Resûlü! Ben sadaka veriyorum. Bu sadakaile hem Allah’ın rızasını kazanayım hem de insanlarbenim hakkımda, “Bu adam hayır sahibidir” desinleristiyorum, dedi. Adamın bu sözleri üzerine şu ayet naziloldu;

“Kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa, Salih amellerdebulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortakkoşmasın.” (Kehf, 18/110).

Hikmet ehli olan bir zat şöyle der: Şu yedi amelde, yedişeyi terk eden kişi yaptığı amelden bir fayda görmez:

​1.​“Ben, Allah’ın azabından ve gazabındankorkarım der ama günah işlemeye devam eder. Allah’tankorkuyorum demesinin ona bir faydası dokunmaz.”

​2.​Ümit ederek “Ben, Allah’ın sevabından ümitediyorum” der ama Salih amellerde bulunmaz. Salihamel olmadan, Allah’ın sevabından ümitvâr olmak kişiyefayda vermez.

​3.​İyi ameller yapmak için niyet eder ama bunuyapmak için harekete geçmez. Amel için bizzat hareketegeçmek lazımdır. Bu durum da kişiye fayda vermez.

​4.​Hayırlı işler yapmak için dua eder ama ameledökmede çaba göstermez. Hiçbir çaba göstermedenyardım istemek de kişiye fayda sağlamaz. Gayret veçabası olursa muvaffak olur. Kur’an-ı Kerim’de;

“Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onlarımutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlakaiyilik yapanlarla beraberdir.” buyrulmuştur. (Ankebût, 29/69)

​5.​Dil ile pişman olduğunu söyleyen ama kalpile tasdiklemeyen kişi, hakiki pişman değildir. Bu şekildegünahlardan tevbe etmek kişiye fayda vermez.

​6.​Sürekli amellerini açıktan ve göstererekyapar. Yapılan bu ameller ile kişi riyâya yakın haldedir.

​7.​İhlas olmadan amel işlemek. İbadetlerindegayret ve ciddiyet vardır ama ihlastan uzaktır. Bu halkişiyi gurur ve kibire sevk etmiştir. Bu da faydasız amelolur ve kişi kendi nefsini aldatmış olur.

Ebu Hureyre’den (r.a) gelen bir rivayette ResûlullahEfendimiz (s.a.v):

“Âhir zamânda insanlar, dinlerini dünya nimetlerikarşılığında satarlar. Bunlar, koyun postu gibi elbisegiyerler ve kurt kalpli olurlar. Dilleri şeker gibi tatlıolur.” Allah (c.c) onlara şöyle der: “Beni mi aldatıyorsunuz, yoksa bana karşı bir cürette mi bulunuyorsunuz? Zâtıma yemin ederim ki, sizinüzerinize belâ göndereceğim ve bu belâdan kurtulmanoktasında sizin âkıl ve hakim olanlarınızı çaresizbırakacağım.” (Tirmizi, Zühd, 59)

Günümüzde yaşadığımız beşeri sıkıntılardan dolayı gelinbir kendimize, samimiyetimize bakalım.

Herkesi samimiyet muhasebesine davet ediyorum.