Bu dünya hayatında insan doğar, yaşar ve ölür. Hayatın kalitesi ise doğum ile ölüm arasına insanın neler kazandırdığıdır. Bazen insan Rabbi tarafından imtihan edilir; bazen rahmet edilir. Doğum ve ölüm arasındaki zaman diliminde her bireyin hayatı, yaşadığı tecrübeler, karşılaştığı zorluklar ve elde ettiği başarılarla şekillenir. İslam inancımıza göre bu dünya hayatı, insanın ahiret için hazırlık yaptığı bir imtihan yeridir. Ancak her ne şekilde olursa olsun insan Rabbini anmalıdır ve şükretmelidir. Hayatın gayesi Kur’an’da Mülk Süresi 2. ayette “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır” buyrulmuştur. Bu sınama, insanın yalnızca dünyadaki yaşamı için değil, aynı zamanda ahiretteki durumu için de belirleyicidir.

Güzel insanlar birbirine dua ederken “ömrün çok olsun” diye dua ederler. Bu duayı sadece akli manada değerlendirdiğimizde dünyada çok yaşa anlamına elbette gelmemektedir. Ömrün çok olsun duası aslında yaratıcın olan Rabbine kulluk yarışında daha fazla rızasını kazanma manasına gelmektedir. İnsanın hayatını, Allah'a kulluk etmek ve O'nun emirlerine uymak için bir fırsat olarak görmesi, İslami öğretilerimizin merkezinde yer alır. Allah’ın sayısız nimetlerine karşı Kur’an’da Lokman Süresi 27. Ayette “Eğer gerçekten yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de (mürekkeb olup) arkasından yedi deniz daha ona yardım etse, Allah’ın kelimeleri (yazılmakla) tükenmez!” buyrularak karşılığında kulluk vazifesi istenmektedir. Bu ayet aslında Allah'ın sınırsız bilgi ve hikmetine işaret ederken insanlara dünyadaki her şeyin fani olduğunu ve asıl önemli olanın Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu hatırlatmaktadır. Dolayısıyla her bireyin bu dünya hayatında yapması gereken en önemli vazife, Allah'a layık bir kul olmaya çalışmak ve O'nun koyduğu kurallar çerçevesinde bir hayat sürmektir.

Dünya hayatındaki başarılar geçicidir ve asıl başarı, Allah'ın rızasını kazanarak ahirette elde edilecek olan sonsuz mutluluktur. Yaşadığımız ve bedelsiz olarak verilen bu hayatı Allah’ın rızasına uygun ve O’nun kurallarına uygun olarak yaşamaya ve sabır, şükür ve ibadet ile kulluk vazifesinde zirveyi görmeye var mısınız?

Bu yolun bazen güllerle bazen de dikenlerle dolu olduğu bilinciyle ama nihayetinde cennet ile mükâfatlandırıldığı şuuruyla rahmet kokan bu yolda Rabbim yar ve yardımcımız olsun?