Adüvvullah / Allah’ın düşmanı Yahudi, tek taraflı ateşkes ilan ettikten sonra utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan, dünya ile alay edercesine “Kazandık” diyor. “Amacımıza ulaştık” diyor. “Hamas’ın belini kırdık” diyor. “Düşmanlarımız gücümüzü gördü” diyor.
Bre lanetli, orantısız güç kullanarak bebekleri, çocukları, silahsız kadınları, yaşlıları katletmekle zafer mi kazanılır, amaca mı ulaşılır? Görüyorsun; Hamas hükümeti dimdik ayaktadır. ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın dediği gibi, “Çocuk öldürmekle kendini güçlü sananlar yanılmaktadır.” Bilakis çocuk katledenler tıpkı Firavun gibi zayıf, korkak ve ödlek mahlûklardır.
Kâhinlerinden biri Firavuna, “İsrail Oğulları’ndan bir çocuk dünyaya gelecek, tahtını başına geçirecektir.” dedi. Bunun üzerine Firavun, tahtını korumak için İsrail Oğulları’ndan doğan bütün erkek çocukları öldürdü; fakat Musa’yı öldürmeğe kadir olamadı. Musa onun sarayında büyüdü, tahtını başına geçirdi; çünkü Allah(c.c.), binlerce katledilen çocukların gücünü O’nda toplamıştı.
Bre melun, yakında göreceksin; sen Büyük İsrail Devleti ütopyası uğruna 1948’den beri katlettiğin Filistinli çocukların gücünü Allah (c.c.), Musa’da toplayacak -Halife Hz. Ömer’in Hz. Peygamberin vasiyeti üzerine Hayber’den çıkardığı gibi- seni Ortadoğu’dan çıkartacaktır. Tarihten ders alırsan; bu durum senin için de hayırlı olur.
Bak, ABD’li akademisyen Yahudi Norman ne diyor: “Asurlular, Babilliler tarafından kıyıma uğramıştık. Halife Hz. Ömer Kudüs’ü fethedip haçlı seferleri başlayıncaya kadar huzur içerisinde kalmıştık.”
Bre lanetli, “İsrail’in sadece Batı Şeria’nın kendisine verilmesi durumunda barış yapacaktır.” diyorsun. Senin bu yalanına kim inanır? Tarihte sen hiçbir anlaşmaya sadık kaldın mı ki, Batı Şeria sana verildiği zaman barış yapacaksın?
Bre melun, Batı Şeria, mübarek topraklar Müslümanlara aittir. Ebu’l A’la el- Mevdûdî’nin dediği gibi, kıblenin değişmesiyle dünya liderliği Yahudi’den alınıp Müslümanlara verilmiştir. Dolayısıyla artık sen o günden itibaren, bir daha elde etmemek üzere, dünya liderliğini kaybettin.
Bre melun, sen Medine sözleşmesine sadık kalmadığın için Medine’den sürülmedin mi? Hendek savaşında anlaşmayı bozarak Müslümanları arkadan vurduğun için, Sad bin Muaz’ın verdiği hükümle, idam edilmedin mi? Çocukların, kadınların esir, malların ganimet alınmadı mı? Bu hüküm Tevrat’a uygun değil miydi?
Bre lanetli, savaşı kazanan seçimle iş başına gelmiş Hamas Hükümeti oldu. Şimdi Birleşmiş Milletler, Fransa, müttefikiniz Mahmud Abbas’ı değil, Hamas’ı muhatap almaktadır. Hamas, şimdi el-Fetih Örgütü’nden sana yardım eden hainleri bir bir hapishaneye tıkmaya başladı.
Bre melun, ABD’li akademisyen Yahudi Norman’ın dediği gibi, barış düşmanı, Şeytanî bir devlet hiç kazanabilir mi? Amacına ulaşabilir mi? Hamas, çizgisini kaybetmediği müddetçe belini kırabilir mi? Güçlü olabilir mi?
Göreceksin; yakında akıttığın kanda firavunun denizde boğulduğu gibi boğulacaksın.