Srebrenica (Srebrenitsa) katliamanın üzerinden 19 yıl geçti. 11 Temmuz 1995 tarihinde Hollandalı askerlerin ve komutanların korkaklığının ve Çetniklerin gözü dönmüşlüğünün ortasında kalan 8 bin Boşnak erkek, dünyanın gözü önünde katledildi. Birleşmiş Milletler tarafından “BM sizi koruyacaktır denilen” ve bu şekilde her türlü silahtan arındırılan Srebrenitsa kurbanları, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da insanlığa karşı işlenen en büyük suç olarak nitelendirilen katliamda öldürüldüler.  Toplu mezarlar ise katliamdan çok sonra ortaya çıkarılmaya başlandı. Katliamı yapanlar ise yıllar sonra yakalandı....

**

Srebrenitsa katliamının üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen, acılar hala taptaze. Hala kardeşinden, babasından haber alamayan binlerce insan var. Tek istekleri bir mezarları olsun. Katliamda hayatını kaybedenlerin  DNA testleri hala devam ediyor. Topraktan hala kemik fışkırıyor. Geçen yılki toplu cenaze törenlerinde 409 kişiye ait kemikler defnedildi. Artık onların da bir mezarı var. Bir yıl da 409 kişinin kimliğini tespit ettiler. Bu yıl bir o kadar kişinin daha kimlikleri tespit edildi. Yakınlarının tek tesellisi ziyaret edecekleri bir mezarları olması olacak....

**

Yaşanan tüm bu acıların sorumlularına ne oldu? Avrupa'nın göbeğinde yaşanan bu katliamın sorumluları olan Hollandalı askerler suçsuz bulundu.  Hatta Bosna'da görev yapan Hollandalı askerlere madalya takıldı. Katliamın baş mimarları Sırbistan ve Karadağ devletleri de suçsuz bulundu.

**

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bosna'daki katliamları soykırım olarak tanıdı. Fakat Sırbistan ve Karadağ devletini de akladı. Ortada bir soykırım var ama soykırımcı cezası yok. Bosna'da yüzlerce savaş suçu işleyen Hırvatistan,  geçen yıl AB üyesi oldu. Birkaç yıla kadar da Sırbistan da AB'nin bir parçası olacak. Avrupa Birliği, Türkiye'nin önüne 100 yıllık bir meseleleri ısıtıp ısıtıp getirirken, kendi gözününde 19 yıl önce yaşanan soykırımı görmemek için üç maymunu oynuyor... Batı'nın adaleti de bu kadar olur...

**

Balkanları yangın yerine çeviren Slobadan Miloşeviç hapiste öldü gitti veya öldürüldü. Miloşeviç'in karanlık kutusu Arkan lakaplı Zeljko Raznotoviç, Belgrad'da bir otel lobisinde iki kurşunla susturuldu. Katliamın başsorumsusu Sırp Komutan Ratko Mladiç, 16 yıl sonra yakalandı. Mahkemede deli ayağına yattı, Srebrenitsalı annelere tehditler savurdu. Srebrenitsa kasabı Mladiç, kanser oldu ve hafızasını kaybetti.  İş Türk düşmanlığı yapmaya gelince hafızası birden canlanıyor.

**

Bosnalı Sırpların siyasi lideri Radovan Karadziç, 2008 yılında Belgrad'da saçı sakalı birbirine karışmış halde bulundu. Belgrad'da bir televizyon programına bile katıldığı ortaya çıktı. Goran Hadziç isimli Sırp milislerin komutanı da 3 yıl önce yakalandı. Şimdi hepsi Lahey'de tiyatro oynuyor. Srebrenitsalı anneler ise adaletin yerini bulmasını istiyor.  Ama ne fayda geciken adalet adalet değildir. Hiçbir şey kaybettiklerini geri getirmeyecektir. Sırp devlet başkanları defalarca özür dilese de hiçbir şey yaşanan acıları dindirmeyecektir...

**

Dünya liderimiz “Ekonomik kriz Türkiye'yi teğet geçti” şeklinde geometrik bir açıklama yaparak, krizin Türkiye'ye uğramadığını söylemişti.  Bosna da benim için adaletin teğet geçtiği bir ülke. Adalet bir gün bize de Bosna halkına da hatta tüm dünyaya lazım olacak. Çünkü, “Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz.”

**

Günün sözü...

Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir...(Georges Clemencau)