Türkiye kendisine sığınan mültecilere yıllardır ev sahipliği yapıyor. Barınma ve yiyecek başta olmak üzere her tür ihtiyacını karşılıyor.

Bunda devletimizin çok büyük katkısı olmasının yanında merhametli halkımızın da hoşgörü ve misafirperverliği göz ardı edilemez.

Dünya üzerinde 20 milyonu aşkın mülteci bulunuyor.

Türkiye’de ise resmi rakamlara göre 3,1 milyon sığınmacı barınıyor.

Türkiye'de barınanların 2,8 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler.

Geri kalan yaklaşık 300 bin kişi ise çoğunlukla Irak, Afganistan, İran, Somali ve diğer ülkelerden gelenlerden oluşuyor.

Bunlar resmi rakamlar, ama biliyoruz ki, halen ülkemiz de 4 milyonun üzerinde sığınmacı var. Avrupa'daki tüm ülkelerde ki toplam mülteci sayısı ise neredeyse Türkiye'nin üçte biri.

Tarihimizin her safhasında bize sığınanlara ev sahipliği yaptık, yaklaşık 10 yıldır da başta Suriye liler olmak üzere kapımızı çalan her mülteciye yurdumuzu açtık.

Zaman zaman ülke içinde ciddi şikâyetler ve eleştiriler olmasına rağmen sayıca fazla oldukları için Suriye lilerden ciddi şikayetler gelmeye başladı.

YEMEK YEDİKLERİ TABAĞA

Ülkemizde bulunan birçok Suriyeli nin halkımızın önemli bir kısmından daha rahat bir yaşam dürdüğünü söylemek abartı olmaz.

Birçok yerleşim biriminde kendi mahallelerini oluşturan ve gün geçtikçe nüfusları artan Suriye liler hızla çoğaldılar, çocukları genç, diğerleri de yaşlı hale geldi.

İşin özü kendi kurtarılmış bölgelerini oluşturmaya başladılar. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız da onların bulunduğu bölgeden bırakın geçmeyi, semtine bile uğramaz oldular.

Bu konuda halkın şikâyetlerine duyarsız kalmayan idareciler, başta Suriye den olmak üzere ülkemize yeni mültecileri kabul etmeme kararını uygulamaya koydu.

Türkiye, Suriye de tampon bölge oluşturmak için güvenlik koridoru oluşturdu.

Bunun sonucu olarak da Rusya ve Suriye hükümetinin saldırıları sonucu onlarca askerimiz şehit oldu, yüreklerimizi dağladı.

Ülke yönetimi de haklı olarak mültecilerin Avrupa ya geçişine izin verdi, sınır kapılarını açma kararı aldı.

Akabinde ise başta Suriyeliler olmak üzere diğer mültecilerin bir kısmı sınır kapılarına akın etmeye başladı.

İsteyen istediği yere gider buna bir diyeceğim yok.

İçime sindiremediğim konu, yıllardır kol kanat gerdiğimiz, ekmeğimizi paylaştığımız bu mültecilerin bir çırpıda akın akın sınır kapılarına koşması.

Buna da bir şey demiyorum,

Ancak Avrupa ya geçebilmek için sınırda Ülkemizi şikâyet etmelerini asla içime sindiremiyorum.

Bunlar yemek yedikleri tabağa ihanet eden insanlardır.

ÜLKELERİNE GERİ GÖNDERİLSİN

Şu anda sınır kapılarında Avrupa ya geçmek için bekleyenlerden, sınırı geçemeden geri dönen, yani ahde vefasız olanların, derhal geldikleri ülkelere geri gönderilmeleri gerekir.

Madem ülkemizde bulunmaktan, memnun değiller, şikâyetleri var, bunu da Yunanistan sınırında açıkça ifade ediyorlar,

O halde hiç vakit kaybetmeden sınır dışı edilmeliler.

Yemek yedikleri tabağa ihanet edenlerden, pisleyenlerden ne bizim ülkemize ne de kendi ülkelerine fayda olmaz.