2012 'Aile Yılı'
Toplumun temelinin aile olduğu, ailenin temelinin de kadın olduğunu bu köşemizde hep vurguladık. Ailenin yeniden yapılanması adına çok ciddi yatırımlar ve çok gayretli çalışmalar yapılması gerektiğini hep belirttik. Yitirilen değerlerin bir toplumun kimliğini oluşturduğunu bu sebeple milli ve mânevi bütünlüğün temini için değer eğitiminin ehemmiyetli bir husus olduğunu, bunun çekirdeğinin ailede temellendiğini yazdık, konuşmalar, sohbetler, seminerler düzenledik, yetkilileri hep uyardık. Kendimizi bu işe adadık desek sanırız abartı olmaz. Çocukların, gençlerin, kadınların neticede ailenin yapılanmasına ne kadar katkı yapılsa az. Atılan her adım memleketin aydınlık geleceğine yapılan katkıdır diye düşünüyoruz ve hâlen bu hususun yapılanmasına katkı için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışanları da takdir ediyoruz, herkesi de ayni katkıya çağırıyoruz.
Bu konuyla ilgili çalışmalar yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ailenin yeniden yapılanması adına icra ettiği çalışmaları yeterli görmediğimizi buradan belirtelim. Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığının şiddet gören mağdur kadınlar için gösterdiği performansı, ailenin yapılanması için de daha üstün gayret ve çabalar göstermesini istiyoruz. Aile elden gidiyor, toplum bozuluyor kısa bir süre sonra önlem alınamaz bir konuma gelebiliriz. Toplumun beynini yıkar gibi medyanın desteğini de arkaya alarak aileyle ilgili Bakanlığın daha ciddi daha sıkı, düzenli ve disiplinli çalışmalar yapmasını bekliyoruz. Örneğin Cumhurbaşkanı, Başbakan nasıl televizyonlarda kız çocuklarının okuması için konuşmalar yapıyorlarsa aynen bunun gibi bâzı ailevi yapılanmalar, kaybedilen değerler televizyonlarda etkili ve yetkililer tarafından reklam gibi verilse epey etkileyici olur, kanaatindeyiz. Mesela; doğru olmanın, yalan söylememenin, yardımsever olmanın önemlerinden üç- beş cümleyle ya da kısa reklam filmleriyle verilse, gösterilse kötü mü olur? Ahlâkın ehemmiyetinden, ailenin öneminden, insanları bir arada tutan sevgi eğitiminden bahsedilse hergün hergün böylesi ufak metrajlı film yâhut konuşmalarla değişik ve halkın anladığı dilden mesajlar verilse iyi değerler insanların kafasına kazınır bir müddet sonra da içselleştirilir.
Bakanlık ilgileri, askerlere varıncaya kadar nasıl diğer Bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışıyorlarsa aynen bunun gibi ailenin yeniden yapılanması için koşarcasına yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşları ve medyanın da desteğini sağlayarak halkla kucaklaşarak yeni yeni, çağdaş donanımlı çalışmalar icra etmeliler. Bakanlığın aileyle ilgili yaptığı çalışmaları yakından tâkip ettiğimiz daha önce söylemiştik. İyilerini takdir ettiğimizi eksiklerin de peşinde olacağımızı belirtmiştik. Bu yönlü eksiklikleri bildirmek boynumuzun borcu.
İşte 2012 yılının ‘Aile Yılı’ seçilmesi ile ilgili güzel ve faydalı bir çalışmayı sizlere duyurmak istiyoruz.
‘İslam Ülkeleri ve Toplumda Aile' konulu sempozyuma katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, konuşmasında toplumun geleceği olan çocukların yetiştiği yer olan ailenin önemine değindi. Müslüman toplumların da aynı medeniyetin çocukları ve bir aile olduğunu söyleyen Emine Erdoğan; ‘Biz birbirimizden uzak yaşasak da Mısır'daki gelişim karşısında sevindik, heyecanlandık, Pakistan'da düşen uçakta ölen kardeşlerimiz için de gözyaşları döktük.’ ifâdelerini kullandı. Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de yerel yönetimlerin aile eğitimi konusundaki çalışmalarını artırmasını istedi ve 2012 yılını 'Aile Yılı' ilan ettiklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ve Sancaktepe Belediyesi'nin birlikte organize ettiği sempozyumda söz alan Emine Erdoğan; ‘Ailenin çekilip alınması durumunda toplumun özünü ve bütün mânevî değerlerini kaybedeceğini’ söyledi. ‘Kardeş olan toplumların dayanışma ve ilişkilerini artırması gerektiğini’ dile getiren Erdoğan; ‘Aynı ailenin, aynı medeniyetin çocukları olarak, ailemizi çürümekten korumak ve bir elin parmakları gibi kenetlenmek zorundayız.’ şeklinde konuştu.
‘Temelsiz ev olmayacağı gibi ailesiz de toplum olmaz.’ diyen Hüseyin Tanrıverdi ise yerel yönetimler başkanı olarak, bu tür etkinliklerin artırılması gerektiğini ve yazılı, görsel medyanın yanı sıra sosyal medyanın da aileye önemli etkileri olduğunu ve bu konuda da eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. Hazreti Peygamber'in nasıl eş ve baba olunacağı konusunda örnek bir hayat yaşadığını kaydeden Tanrıverdi, ‘Bir erkeği eğitirsen bir kişiyi, bir kadını eğitirsen bir toplumu yetiştirmiş olursun' sözü çok önemli bir tespittir. Biz yerel yönetimler olarak 2012 yılını 'Aile Yılı' ilan ettik. Çünkü aile düzeninin bozuk olduğu bir ülkede sağlıklı bir toplumdan bahsetmek mümkün değildir.’ ifâdeleriyle konunun önemine dikkat çekti.
Fas Kadın Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bassima Hakkaoi; ‘Aile ile ilgili çalışmaların pratikte çok az uygulandığını dile getirerek, hükümetlerin aile ile ilgili çalışmalara daha çok destek vermesi gerektiğini’ belirtti. ‘Ailenin kadın ve erkeğin ortaklaşa kurduğu bir yapı olduğunun’ altını çizen Hakkaoi, ‘sorumluluğun birlikte yerine getirilmesi gerektiğini 'Tek ayakla yürünmez' benzetmesiyle anlattı. Sancaktepe Belediye Başkanı da; 'Mutlu Evler' projesiyle kadın ve aile konulu çalışmalar yaptıklarını ve bu projeyle ikincilik kazandıklarını söyledi.
Ne diyelim ailenin yapılanması için yapılan her çalışmayı ayakta alkışlarız. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz, çalışmaların devâmını bekliyoruz.
Hayırla kalın efendim.
Bu konuyla ilgili çalışmalar yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ailenin yeniden yapılanması adına icra ettiği çalışmaları yeterli görmediğimizi buradan belirtelim. Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığının şiddet gören mağdur kadınlar için gösterdiği performansı, ailenin yapılanması için de daha üstün gayret ve çabalar göstermesini istiyoruz. Aile elden gidiyor, toplum bozuluyor kısa bir süre sonra önlem alınamaz bir konuma gelebiliriz. Toplumun beynini yıkar gibi medyanın desteğini de arkaya alarak aileyle ilgili Bakanlığın daha ciddi daha sıkı, düzenli ve disiplinli çalışmalar yapmasını bekliyoruz. Örneğin Cumhurbaşkanı, Başbakan nasıl televizyonlarda kız çocuklarının okuması için konuşmalar yapıyorlarsa aynen bunun gibi bâzı ailevi yapılanmalar, kaybedilen değerler televizyonlarda etkili ve yetkililer tarafından reklam gibi verilse epey etkileyici olur, kanaatindeyiz. Mesela; doğru olmanın, yalan söylememenin, yardımsever olmanın önemlerinden üç- beş cümleyle ya da kısa reklam filmleriyle verilse, gösterilse kötü mü olur? Ahlâkın ehemmiyetinden, ailenin öneminden, insanları bir arada tutan sevgi eğitiminden bahsedilse hergün hergün böylesi ufak metrajlı film yâhut konuşmalarla değişik ve halkın anladığı dilden mesajlar verilse iyi değerler insanların kafasına kazınır bir müddet sonra da içselleştirilir.
Bakanlık ilgileri, askerlere varıncaya kadar nasıl diğer Bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışıyorlarsa aynen bunun gibi ailenin yeniden yapılanması için koşarcasına yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşları ve medyanın da desteğini sağlayarak halkla kucaklaşarak yeni yeni, çağdaş donanımlı çalışmalar icra etmeliler. Bakanlığın aileyle ilgili yaptığı çalışmaları yakından tâkip ettiğimiz daha önce söylemiştik. İyilerini takdir ettiğimizi eksiklerin de peşinde olacağımızı belirtmiştik. Bu yönlü eksiklikleri bildirmek boynumuzun borcu.
İşte 2012 yılının ‘Aile Yılı’ seçilmesi ile ilgili güzel ve faydalı bir çalışmayı sizlere duyurmak istiyoruz.
‘İslam Ülkeleri ve Toplumda Aile' konulu sempozyuma katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, konuşmasında toplumun geleceği olan çocukların yetiştiği yer olan ailenin önemine değindi. Müslüman toplumların da aynı medeniyetin çocukları ve bir aile olduğunu söyleyen Emine Erdoğan; ‘Biz birbirimizden uzak yaşasak da Mısır'daki gelişim karşısında sevindik, heyecanlandık, Pakistan'da düşen uçakta ölen kardeşlerimiz için de gözyaşları döktük.’ ifâdelerini kullandı. Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de yerel yönetimlerin aile eğitimi konusundaki çalışmalarını artırmasını istedi ve 2012 yılını 'Aile Yılı' ilan ettiklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ve Sancaktepe Belediyesi'nin birlikte organize ettiği sempozyumda söz alan Emine Erdoğan; ‘Ailenin çekilip alınması durumunda toplumun özünü ve bütün mânevî değerlerini kaybedeceğini’ söyledi. ‘Kardeş olan toplumların dayanışma ve ilişkilerini artırması gerektiğini’ dile getiren Erdoğan; ‘Aynı ailenin, aynı medeniyetin çocukları olarak, ailemizi çürümekten korumak ve bir elin parmakları gibi kenetlenmek zorundayız.’ şeklinde konuştu.
‘Temelsiz ev olmayacağı gibi ailesiz de toplum olmaz.’ diyen Hüseyin Tanrıverdi ise yerel yönetimler başkanı olarak, bu tür etkinliklerin artırılması gerektiğini ve yazılı, görsel medyanın yanı sıra sosyal medyanın da aileye önemli etkileri olduğunu ve bu konuda da eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. Hazreti Peygamber'in nasıl eş ve baba olunacağı konusunda örnek bir hayat yaşadığını kaydeden Tanrıverdi, ‘Bir erkeği eğitirsen bir kişiyi, bir kadını eğitirsen bir toplumu yetiştirmiş olursun' sözü çok önemli bir tespittir. Biz yerel yönetimler olarak 2012 yılını 'Aile Yılı' ilan ettik. Çünkü aile düzeninin bozuk olduğu bir ülkede sağlıklı bir toplumdan bahsetmek mümkün değildir.’ ifâdeleriyle konunun önemine dikkat çekti.
Fas Kadın Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bassima Hakkaoi; ‘Aile ile ilgili çalışmaların pratikte çok az uygulandığını dile getirerek, hükümetlerin aile ile ilgili çalışmalara daha çok destek vermesi gerektiğini’ belirtti. ‘Ailenin kadın ve erkeğin ortaklaşa kurduğu bir yapı olduğunun’ altını çizen Hakkaoi, ‘sorumluluğun birlikte yerine getirilmesi gerektiğini 'Tek ayakla yürünmez' benzetmesiyle anlattı. Sancaktepe Belediye Başkanı da; 'Mutlu Evler' projesiyle kadın ve aile konulu çalışmalar yaptıklarını ve bu projeyle ikincilik kazandıklarını söyledi.
Ne diyelim ailenin yapılanması için yapılan her çalışmayı ayakta alkışlarız. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz, çalışmaların devâmını bekliyoruz.
Hayırla kalın efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.