Recep Çınar

Recep Çınar

1-1'lerle geçen hafta

1-1'lerle geçen hafta

Bugün karşımızda duran fotoğrafta gördüğümüz şu: PTT 1. Lig'in üst sıraları ile orta sıraları arasındaki bir yerde koğuşlanabilecek kapasitede bir takım Konyaspor...

Bu fotoğrafın verdiği mesajda ise korkulu rüya görmek istemiyorsan, birincisi ilk yarıda yukarıdaki takımlarla aranı fazla açmayacaksın, ikincisi de ara transferi doğru değerlendireceksin...

Eğer hedefin bir üst lig ise...

Bunun başka izahı yok...

Çünkü eldekiler yetmiyor, yetemiyor...

Konyaspor'un mevcut kadrosu dar ve Hüsnü Özkara'nın da elini zayıflatıyor, dolayısıyla da rotasyona fazla imkan sağlamıyor...

Konyaspor'u yönetenler kabul etsinler ki, bu takıma taze kan, katkı koyacak oyuncu transferi şart...

Geride kalan 10 haftaya bakıldığında Konyaspor'un fotoğrafı bu...

Sorunu başka yerlerde aramaya gerek yok aslında...

Toplam kalitesi belli bir kadro var elde...

Dedim ya, araya kadar yukarıdakilerden kopmayacaksın, sonrasında da beklentilere cevap verebilecek 3 ya da 5 oyuncu ile bu takımı güçlendireceksin...

xxx

Maça gelince...

Konyaspor deplasmanda oynamasına rağmen, özellikle ilk 30 dakikada oyunu tutan taraf olması, maçın iyi geçeceği sinyallerini vermişti...

Bu 30 dakikada alışagelmedik “pas oyunu”nun etkisi büyüktü...

Konyasporlu oyuncular başarıyla uyguladılar bunu...

Ama bu 30 dakikada sonuca ulaşmak için gerekli olan etkili bir uç oyuncunun yokluğu, bir çuval inciri berbat etti....

Daha geçen hafta seyrettiğimiz Rizeli Uche Kalu ile Jallow ayarında bir isimdi mesela gözlerimizin aradığı...

Sinan gibi değil...

Sinan'ın fizik gücünün yetersizliği, son vuruşlardaki etkisizliği, taraftarı çileden çıkarması, bana Fenerbahçe'nin milyon dolarlarla getirdiği Guiza'yı hatırlattı...

Bizim Burak Taşpınar'ın “Sinan da Konya'nın Guiza'sı” benzetmesine de bu yüzden itirazım olmadı...

Sinan ile ilgili yeni bir değerlendirme yoluna gidecek mi Hüsnü Hoca göreceğiz...

Görülen o ki, Sinan bu Konyaspor'un hücumdaki yumuşak karnı...

İyiniyetli olması başka bir şey...

Ama hedefi olan bir takımda iyiniyet bir yere kadar...

Denizli maçının kısa özeti şu: Kaya gibi bir kaleci ile 1 puan kazandık, Sinan gibi bir santraforla 2 puan kaybettik...

xxx

ANADOLU SELÇUKLUSPOR

Benim önemsediğim, önemsediğim gibi de oynadığı futbolla beğendiğim bir takım Anadolu Selçukluspor...

Dün oynanan İskenderun Demir Çelik önündeki Anadolu Selçukspor'u değil tabi ki...

Beğenmedim...

Bu demek değildir ki, bu takım hep böyle kötü oynayacak...

Ya da puan kaybedecek...

Elbette bu takımın da kötü oynama, dahası maç kaybetme gibi kredisi var...

Bundan doğal başka Bir şey de zaten olamaz...

Benim anlamadığım şu; Anadolu Selçuklu takımı oyuncularının üzerinde bu isteksizlik, vurdumduymazlığın sebebi ne?

Çünkü, daha önceki maçlarda kırmızı görmüş boğa misali, maça asılan, saldıran, kazanmayı isteyen bir takım görüntüsünden uzak olması hoşuma gitmedi...

Değilse kötü oynarsın, maç kaybedersin, bütün bunlara eyvallah...

Ama bu isteksizliğe “eyvallah” diyemem...

Daha öncede yazdığım gibi, imkanları kısıtlı da olsa karakterli bir futbol oynayan Anadolu Selçuklu takımına, dünkü performansı yakıştıramadım...

Dünkü maç kazanılmış olsaydı grubun lideri Anadolu Selçuklu'ydu...

Yine de şunu söylemekte yarar var, bu grubun gizli lideri de Anadolu Selçuklu...

Ama, dünkü ruh haliyle ya da dünkü futbol aklıyla değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi