Yüzde 70 asgari ücretle çalışıyor!

Tozoğlu, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “2020 yılının asgari ücretini belirleyecek olan süreç devam etmektedir. Asgari ücret adı üzerinde 'asgari', ancak resmiyette çalışanların yüzde yetmişi 'asgari ücret' ile çalışıyor veya daha fazla ücret alsa da maaşı asgari ücret üzerinden gösteriliyor. Devlet asgari ücreti belirlerken vatandaşının hayatını sürdürebilmesi için en alt sınırı baz almalı ancak bir miktar da refah payı sunmalıdır. İşverenler açısından çalışanlar adına ödenen kamu yükü oldukça fazladır. Devlet istihdamın tabana yayılması için işveren yükünü bir miktar azaltabilmenin yoluna bakmalıdır. Aksi halde asgari ücreti 2020 yılı için 3 bin TL belirleyip işveren yükünü azaltmaz iseniz işveren de doğal olarak işçi çıkarma tedbirine müracaat edecektir. Ülkemizde katma değer üreten sektörlerin sayısı arttıkça, özellikle teknoloji yoğun ihracat sistemine geçiş yapabildiğimiz takdirde yani üretim yapan şirketlerin kârlılıkları en üst noktaya çıktığında çalışanların da asgari ücret gibi bir derdi kalmayacaktır. Ancak ülkemiz bir üretimsizlik, işsizlik sarmalından çıkamamıştır. 2018 yılından bu yana yaşadığımız ekonomik kriz esasında toplum olarak aklımızın başımıza gelmesi için bir fırsat olabilirdi. İnşaata dayalı ekonominin bir geleceği olmadığını anlamamızı, AR-GE yatırımları ile farklı sektörlere girmemizi ve dünya ölçeğinde ticaret yapmamızı sağlayan bir ders olabilirdi ancak olmadı. Ülkemizi yönetenler halen ekonominin kurtuluşunu inşaatta yani betonda görmektedir. Hal böyle iken asgari ücretin insanca bir standarta ulaşabilmesini ummak, işverenlerimizin de çalışanların aldıkları ücreti gerçek değerlerinden göstermelerini beklemek bir hayalden öte gidememektedir. Çözüm üretimde, çözüm tarımda, sanayide, ticarette, teknoloji yoğun, akılcı ve sağlıklı üretim modelleri ile dünya ile rekabet etmektedir.Öyle görünüyor ki bu çözüm de bizlere nasip olacaktır.”

HABER MERKEZİ