“Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi 216)”

Bu hayatın her merhalesinde her anımızın sınav olduğu bir hayat yaşıyoruz. Gönül dünyamız birçok şeyi talep ediyor. Ama istediğimiz ve talep etmiş olduklarımızın ise bize neler getireceğini elbette bilemiyoruz. Geleceği bilen ise ezelde ve ebette var olan, bizi bir kader çizgisinde var eden Allah (cc) Azze ve Celle’dir.

***

İnsanız, bize verilen ve aslında bizi de biz yapan duygularımız var. Sevinçlerimiz, hüzünlerimiz var. İç halimizin yüzümüze yansıması, mimiklerimizin değişmesi, gözlerimizin yaşarması, bunların her birini özümüzde her an yaşıyoruz. Hissediyor, hisleniyoruz. Kendi ruh dünyamızdan çok çok ötelere gidiyor, düşüncelerden düşüncelere dalıyoruz. Yani kısaca söylemek gerekirse bizi yansıtan her duygumuzla Bu dünya hayatının bir noktasında hayat sürmekteyiz.

***

Bir hedef belirledikten sonra o hedefe doğru verilen mücadele, çalışma ve kararlılık elbette olmazsa olmazlardandır. Ana hedefimiz olan Rabbimizin rızasını kazanmak başta olmak üzere dünya hayatında da elbette bir gayret içerisinde olmamız Müslümanlığımızın şiarındandır. Yüce Rabbimizin İnşirah Suresi 7.Ayet-i Kerimede zikretmiş olduğu : “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.” emri doğrultusunda çalışmalı ve gayret göstermemiz gerektiği inancındayım. Müslümanın emekliliği olmaz sözü bir anlamda ölünceye kadar kendisine, ailesine ve tüm insanlığa iyilik, güzellik doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Elbette çıkılan bu yolda bizleri engellemeye çalışan, önümüze set koyanlar olacak. Bizi maddi ve manevi olarak engellemeye çalışanlar da olacak. Kendine göre başarı veya başarısız ölçüsü koyanlar tarafından yargılanmak ta kaçınılmaz olacak ama Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in zikrettiği gibi utanan, sıkılan biz olmayalım. Asıl utanması gerekenleri sevindirmemek adına…

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

***

Biz elbette bizim için hayır olur diye talep ettiğimiz, istediğimiz bir işin bizim için hayır getirip getirmeyeceğini bilemeyiz. Bizim için olumsuz gibi görünen bir durumun ise kötü olduğu anlamına asla gelmez. Buna inancımız tamdır. Bunu da Bakara Suresi 216. Ayeti Kerime de Rabbimiz ne güzel öğütlemiştir bize: “Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

***

Ya Rabbi bizi her daim hayırlı işlere öncü eyle, biz elbette bilmeyiz sen her şeyin en hayırlısını bilensin (Âmin)

Selam, dua ve muhabbetlerimle.