Muhalefet yeni müfredat programını eleştiriyor. Cihat kavramının müfredata girmesine, evlilik konusunda dinin referans alınmasına karşı çıkmaktadır. Müfredattan evrim teorisinin kaldırılmasını eleştirmekte ve Mustafa Kemal Paşa’nın hayatına fazla yer verilmediğini eleştirmektedir.  Cihat bir ibadet mi? diye soruyor. Cihadın bir ibadet olduğunu reddetmektedir.  Müslüman bir erkek, ateist ve müşrik bir kadınla niçin evlenemezmiş? diye soruyor. Öyle şey mi olur, diyor.. Müfredat programı bilimsel olmalı, din referans alınmamalı vs.

Muhalefetin gayesi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Böyle olunca her şeyi eleştiriyor, şu da güzel olmuş demiyor. Elbette yeni müfredat programının eksik tarafları olabilir, elbirliğiyle mükemmel hale getirmek için iktidar ve muhalefet bir araya gelip emek saffetse daha güzel olur.

Muhalefet, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e müfredatta çok az yer verilmiş, demiyor, Atatürk’e az yer verilmiş diyor. Biri peygamber, diğeri asker, millete kurtuluş savaşında önderlik yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın hayatı, bütün derslerde anlatılmaktadır. Buna rağmen muhalefet konuşuyor. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimize din kültürü dersinde dahi yer verilmesine muhalefetin tahammülü hiç yok. Hemen Mustafa Kemal Paşa’yı ileri sürüyor. Onun gayesi Rasulullah’ın hayatının öğretilmesine engel olmaktır.

Müfredat, ders programlarının ve yapılarının, ilişkisel veri tabanı modeline çevrilmiş ve etkileşimli hale getirilmiş bir yazılım projesidir...

Bilimin dinin yerini almasını isteyen zihniyet yaklaşık iki asırdır iktidardadır. Dolayısıyla iktidarlarını sürdürmek istemektedirler. Bilime din de sünnetullah denir. Yani sünnetullah, tabiatla ve canlılarla ilgili kanunlara denir. Bir de şeriat vardır ki dinimizin hükümleri yani muamelatıdır.

Muhalefet cihat kavramı ile evlilik üzerinde tartışmayı yoğunlaştırdığı için bilgilendirme amacıyla bu iki hususu kısaca açıklamak istiyorum. 

Cihat, inansın hem nefsiyle ve hem de iç ve dış düşmanlarla mücadele etmesi demektir. Peygamberimiz, “Uhud Harbi’nden dönerken, küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz.” buyurdular.  Sahabe sordu: “Ya Rasulallah büyük cihat nedir? O da, “Nefisle mücadele etmektir.” buyurdu.  Malazgirt Meydan Muharebesi, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, 15 Temmuz birer vatan savunması ve “i’layı kelimetullahı” yaymak ve ayakta tutmaktır. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Siz tarih okumuyor musunuz? İngilizler Osmanlı’yı yıkabilmek için işe  cihat kavramını pasifize etmek le başladılar.

Cihad, cehd etmek, gayret etmek, her türlü zorluğa karşı göğüs germek, çalışmak gibi manalara gelir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Bizim uğrumuzda cihat edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.” Ankebût, 20/69.

Yani Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle nefis, şeytan ve İslâm düşmanlarıyla mücadele eden ve onlarla savaşan müminlere elbette bize çıkan yolları göstereceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah ihsan sahibi kimselerle beraberdir.

Sahabe-i kiram da aynı şekilde Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz gibi Allah yolunda hakkıyla cihat etmiştir. Mesela Halife Hz. Ömer (r. anh) şöyle diyor: “Üç şey olmasaydı, hemen ahirete göçmeyi isterdim. Bunlar, Allah yolunda sefere çıkmak, alnımı toprağa sererek secde etmek ve en güzel meyveleri toplarmış gibi sözün güzelini veren insanlarla sohbet etmektir.” “Ömer Rıza Doğrul, Asr-ı Saadet, C.5, s. 215.”

Evliliğe gelince, Müslüman bir erkeğin, müşrik ve ateist bir kadınla evlenmesi haramdır. Ehli kitap bir kadınla evlenmesi caizdir. Gayri Müslim bir erkeğin Müslüman bir kadınla evlenmesi ise haramdır. Neden? Çünkü İslam yücedir, onun üzerinde bir yüce yoktur. Yani Müslüman bir kadın, Müslüman olmayan bir erkekten yücedir ve Allah katında üstündür. Bu sebeple Müslüman bir kadının sevk ve idaresi gayrimüslim bir erkeğe verilemez.

Bir Müslüman olarak elbette dinimizi referans alacağız. Bilimi öne sürerek dinimizin hükümlerinin öğretilmesine engel olmak büyük bir cüretkârlıktır. Bu millet sizin köleniz mi? Bu sevdadan artık vazgeçin. Bu aziz millet dininin hükümlerini artık öğrenecek ve muamelatını esas alacak. Bilim sünnetullahtır, dedik, onu da öğrenecek, ikisini de öğrenecek. Materyalizmi değil, dinini referans olarak, isteseniz de istemeseniz de. Hoşça kalın.